Kurtuluş Savaşımız’ın son gazisi!
Gazi Yakup Satar, Kırım Tatar Türklerindendi. Beş yaşında göçmen olarak geldiği Aktopraklar’da 110 yaşına kadar ömür sürdü. Bir dünya savaşı ve bir milli kurtuluş savaşı yaşadı. 9 yıl askerlik yaptı. Onlarca arkadaşının şehitliğini gördü, karşılığında yüzlerce düşman canı aldı. Afyon’a ilk giren 8’inci Tümen’in bir neferi ve İzmir’e ilk ayak basan piyade askeri olmanın onurunu ve gururunu yaşadı. Öldüğünde artık Türk Kurtuluş Savaşı’na fiilen katılmış başka bir tanık kalmayacaktı. Onun için “Son Gazi”ydi. İlyas Aktaran’ın kaleme aldığı kitap, Son Gazi’nin hatıralarının resmi belgelerden de yararlanarak derlenmiş bir özeti, Türk milletinin askeriyle siviliyle Anadolu’da yazmış olduğu “yeniden varoluş destanı”nın özgün ve şerefli bir hikâyesi.
Serra Menekay
“ŞU ÇILGIN TÜRKLER”İN SONUNCUSU!
Ankara Kitap Fuarı’ndan elimde Av. Dr. İlyas Aktaran tarafından kaleme alınmış olan Son Gazi adlı kitapla döndüm. Kurtuluş Savaşımızın son gazisi Yakup Satar’ın biyografisi. Bir solukta okudum.
Son Gazi Yakup Satar, 1898 yılında Kırım’da doğmuş ve 110 yıllık yaşamını 3 ülkenin vatandaşı olarak geçirmiş. 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunda Kut-ül Amare’de çarpışmış, 2 yıl Bağdat’ta esir kalmış.
Ülkeye döner dönmez Mustafa Kemal’in ordusuna yazılıp önce Kütahya-Eskişehir Muharebeleri’nde ardından Sakarya Savaşı’nda ve sonra da Büyük Taarruz’da savaşmış, Afyon’u kurtaran ve İzmir’e ilk giren piyade birliği içinde yer almış “Şu Çılgın Türk”lerin sonuncusu.
Bu inanılmaz yaşamını günü gününe yazdığı notlara aktarmış. O değerli notlar şimdi bir kitaba dönüşmüş durumda ve bu iş ustalıkla yapılmış. Tüm bunlar size de İlhan Selçuk’un Yüzbaşı Selahattin’in Romanı’nı hatırlatmadı mı?
HARİTALAR, CEPHE OKUMALARI, SÜREÇ DEĞERLENDİRMELERİ...
Yazar İlyas Aktaran Kuleli Askeri Lisesi, Kara Harp Okulu ve Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş bir emekli bir askeri hâkim. İnkılap Tarihi alanında da yüksek lisans ve doktora yapmış. İşte tam da bu yüzden kitabın içinde yer alan haritalardan tutun da, cephe okumalarına, tarihsel süreç değerlendirmelerine kadar her şey bir usta işi.
Ayrıca Son Gazi Yakup Satar, yazarın eniştesi. Yani kader de örmüş ağlarını ve yıllar süren titiz bir çalışmanın sonucu bu eser ortaya çıkmış. Bu tarz değerli eserleri bulup çıkarmayı başaran Galeati Yayıncılık yayımlamış kitabı.
SOYKIRIM YALANLARINA EN GÜZEL YANIT!
Son Gazi’nin kendi kaleminden çıkmış olan anılar, birinci elden tanıklıkları ortaya koyması bakımından çok değerli. Malumunuz son yıllarda Yunan edebiyat ve sinema dünyasında Kurtuluş Savaşımız sırasında Rumların yaşadıkları, ileride pişirilip önümüze konması planlanan bir “Rum Soykırımı” yalanına temel oluşturması için her fırsatta köpürtülüyor.
Son Gazi Yakup Satar’ın Büyük Taarruz sırasında 4 günde 120 km koşarak giderken gördükleri bu köpüklü yalanlara en güzel yanıt.
İzmir’e girdikten sonra esirler ve İzmir yangını hakkında yazdıkları ise o kadar etkileyici ki, bir kısmını buraya yazmadan duramayacağım:
“Kaldığımız kışlada binlerce esir vardı… Bunlar üç yıldan beri işgal süresince Türk komşularına her türlü zalimliği yapan sözde Osmanlı vatandaşlarıydılar. Hepsi de yaptıkları katliam ve zulümlerden dolayı şimdi hayatlarından endişe ediyorlardı.
Aslında bana kalsa bunların hepsinin kafasına birer kurşun sıkardım. Çünkü onlara karşı içimde tarif edilmez kin ve nefret vardı. Bunların vahşiliğini Uşak’ta, Alaşehir’de ve Turgutlu’da görmüştüm. Ama Komutanlarımız emir verdi, birisinin dahi kılına dokunamadık...
Yanan evlerin çoğunun Ermeni ve Rum ahaliye ait olduğunu anlamıştık, buna rağmen canla başla söndürmeye çalışıyorduk. Ancak üzerimize ateş açılıyordu… Bu esnada üçü Ermeni biri Rum 4 sivil şahıs yakaladık, ateş edenlerin de yangın çıkaranların da bunlar oldukları ortaya çıktı…
Evleri yanan Rum kadın ve çocuklar sahile toplanmışlar. O sırada Ermeni ve Rum çeteler gelip bunların değerli eşyalarını zorla almaya başlamışlar. Hem de kendi dindaşları olmalarına rağmen.
Alay komutanımız emir verdi, derhal sahile gidip tertibat aldık. Bu çaresiz insanların güvenliğini temin ettik, mallarını kurtardık, yağmacıları yakalayıp hapse attık. İzmirli Rumlar sevinçten ağlayarak ellerimizi öpmüşlerdi.”
Son Gazi Yakup Satar’ın şu etkileyici cümlesi, bir dönemi 480 sayfaya sığdırmış bu değerli kitabın arka kapağını adeta mühürlemiş:
“Düşman sadece Yunan gâvuru değildi ki Yavrum… İngilizi vardı, Fransızı vardı, İtalyanı vardı, Rusyası vardı, Ermenisi vardı… Bir de bunlara yardım eden bizim hocalar vardı, şeyhler vardı, ağalar vardı, hainler vardı… Vardı da vardı… Çok şükür bizim bir Allah’ımız vardı. Bir de Mustafa Kemal Paşa’mız…”
Son Gazi: Yakup Satar / İlyas Aktaran / Galeati Yayıncılık / 480 s. / 2022.