Kendimizi anlamak için... Y. Bekir Yurdakul’un yazısı...

 Düşlerimiz ne denli renkli, coşkulu, heyecan vericiyse karşımıza dikilen duvarlar da sanki o oranda hırçın, büyük, acımasız. Gizemli Duvar’ın kahramanı Alya için de böyle bu.

Yüreğinde büyüttüğü dünyaların karşısına dikilen “meli-malı” duvarlarından başka bir duvara sığınır Alya. Ve o duvarın kolayca tırmandığı tepesinden, komşu ressamın şövalesi, tuvali, boyaları, fırçalarıyla konuşmasını hayranlıkla izler. Kendisinin ağaçlar, hayvanlar, çiçeklerle konuşması, anlaşması gibidir ressamın çalışması.

Her geçen gün daha çok süsler düşlerini renkler... Onlarla var olacağını daha derinden duyumsar sanki. Ah bir de şu ressamla tanışabilse...

MİHRİ MÜŞFİK HANIM

Seda Öğretir küçük ipuçlarıyla bezediği, heyecanla akıp giden, Alya ve onun en iyi arkadaşı Ezgi’nin sahneyi doldurduğu öyküsüyle aslında “Türkiye’de çağdaş resim çalışmalarını başlatan ilk kadın ressam olarak anılan”, özellikle portreleriyle tanınan Mihri Müşfik’i çıkarıyor sahneye.

Atatürk’ün portresini de yapan Mihri Hanım’ın renklerle bezeli dünyası Öğretir’in lezzetli anlatımıyla bu kez Alya ve bizim için başta, “Güzellik ve çirkinlik bir seraptır. Eninde sonunda herkes içinizi görür.” diyen Frida Kahlo olmak üzere, çağımızın öteki sanat ustalarının kapılarını da aralıyor.

Bilimin, sanatın ışığı düşüyorsa evlerimize; hayatımızı aydınlatan ışığın kaynağı edebiyatsa hayata ilişkin arayışlarımız, kendimize bakışımız; merakımızın ardı sıra koştuğumuz sevgi ve sevinç dolu yolculuklara dönüşür.

Öğretir’in, başarılı bir sanatçının yaşamını ustaca işlediği öyküsüne Öykü Akarca’nın desenlerinin kattığı rengin de altını çizelim.

Gizemli Duvar / Seda Öğretir / Resimleyen: Öykü Akarca / Altın Kitaplar / 80 s. / 9+ / 2021.