Kalamış’ta sanat günleri
Kalamış Yaz Festivali 10 Eylül akşamı düzenlenecek Münir Nurettin Selçuk gecesiyle son bulacak. Yasaklara rağmen direnen ve son sürat devam eden festivali direktörü Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Alişan Çapan’a sorduk.
Öznur Oğraş ÇolakKadıköy Belediyesi’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği +1 Sunar: Kalamış Yaz Festivali izleyicilerle buluşmaya devam ediyor. Festival kapsamında 43 konser, 17 film gösterimi olmak üzere toplam 60 etkinlik yer alıyor.
Yasaklara rağmen direnen ve son sürat devam eden festivali direktörü Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Alişan Çapan’a sorduk.
- Festivalin oluşum ve hazırlık sürecinden bahsedebilir misiniz?
2019 yılında başkanımız Şerdil Dara Odabaşı’nın daveti üzerine bir araya geldiğimizde ilk konuştuğumuz konulardan biri de belediyemizin yaz ve kış mevsimlerinde iki ana etkinliği Kadıköylülere düzenli olarak sunmasıydı. Bu aslında başta Akdeniz ülkeleri olmak üzere dünyanın hemen her yerinde rastlayabileceğiniz bir uygulama. Dünyanın birçok köşesinde yerel yönetimler yaz ayları boyunca irili ufaklı yüzlerce etkinlik düzenliyor. Burada, Kalamış’ta temel amacımız başta ilçe sakinleri olmak üzere tüm sanatseverleri erişilebilir ve sürdürülebilir bir ortamda sanatla, sanatçılarla buluşturmak ve bunu Kadıköy’ün bir geleneği haline getirmek.
Yolun başında düşüncemiz netti ancak elimizde olmayan faktörler devreye girmekte gecikmedi ve 2020 Mart ayında pandeminin patlak vermesiyle planlarımızda değişiklik yapmak zorunda kaldık ve o yazı Özgürlük Parkı’nda düzenlediğimiz Sanat Parkta Festivaliyle sınırlı olarak geçirdik. Nihayet 2021 yazında pandemi koşullarının bir nebze hafiflemesiyle hayalini kurduğumuz Kalamış Yaz Festivali’nin ilkini düzenledik.
(Alişan Çapan)
- Programı nasıl ve neye göre hazırlıyorsunuz ?
Üç yıldır temmuz ve ağustos aylarına yayılan, iki ay süren hayli zengin bir program üzerinde çalışıyoruz, dünyada bile pek benzeri olduğunu sanmıyorum.
+1’in ana sponsoru olduğu festivalin iki temel ayağı sinema ve müzik. Çarşamba ve pazar günleri düzenlediğimiz film gösterimlerinin programını Emin Alper’in sanat yönetmenliğini sürdürdüğü Kadıköy Belediyesi Sinematek-Sinemaevi ekibi yapıyor. Her yıl Charlie Chaplin’in bir sessiz filminin orkestra eşliğinde gösterimiyle başlayan Kurukahveci Mehmet Efendi’nin desteklediği Yıldızlar Altında Sinema, Atıf Yılmaz’dan Ettore Scola’ya, Pedro Almodovar’dan Fatih Akın’a uzanan dünya çapında isimlerin yer aldığı on yedi filmlik programıyla sinemaseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor.
- Peki müzik?
Müziği de kabaca klasik-caz-popüler olarak kendi içinde kategorize ettiğimiz oluyor Bülent Ortaçgil’in affına sığınarak. Belediye konser organizatörü değil tabii, kültürel bir önermesi olması gerek. Biz de bu doğrultuda salı günleri klasik müzikle başlayan, perşembe akşamları caz, cuma, cumartesi günleri de daha popüler isimlerin yer aldığı bir program tasarladık. Tabii yıl boyunca devam eden bir süreç programlama, bir taraftan her biri kendi alanında bir nevi klasikleşmiş isimler var (Özdemir Erdoğan, Nilüfer, Edip Akbayram, Doğan Canku, Zuhal Olcay, Pentagram, Ceza gibi) bir yandan da daha genç kuşağın şöhrete ermiş ya da yeni çıkış yapmakta olan isimleri var. Popüler müzikte böyle bir denge peşindeyiz. Burada işin bir başka boyutu da Kadıköylü gençlere programın geri kalanıyla bütünleşebilecekleri çizgide bir alan açmak. Programlamada ilk günden beri önemsediğimiz bir başka boyut da uluslararası sanatçılar. Balkan müziğini temsilen Shantel, yanıbaşımıza ve hatta giderek içimizde filizlenen Suriye müziğini temsilen TootArd, Mar del Plata’nın zengin tango geleneğini temsilen Uruguay’ın başkenti Montevideo’dan gelen Nelson Pino, Kalamış Yaz Festivali’nin uluslararası sanatçıları arasında yer alıyor. Cervantes Enstitüsü ile işbirliğimizin ürünü flamenko gecelerinde de bu yıl hayli iddialıyız. Her ikisi de ilk defa İstanbul’da sahne alacak olan ustaların ustası Capullo de Jerez eski tüfekleri, otuzuna varmadan bir düzine ödülü evine götüren genç usta Angeles Toledano ise flamenkonun yarınını en üst düzeyde temsil eden isimler. Bunlara bu yıl festivalin ağır topu olarak 29 Ağustos’ta sahne alacak Manu Chao’yu da eklemek gerek. Pandemi koşullarında yola koyulan bir ilçe festivalinin üç yıl gibi kısa bir süre içinde dünya müziğinin en büyük ismini ağırlaması eşine az rastlanır bir başarı bence. Bu da Kadıköy’ün dünya çapında bir potansiyeli olduğunun en açık göstergesi.
‘SANATIN GÜCÜ, GÜCE TAPANLARIN DENGESİNİ BOZUYOR Kİ YASAKLARA SARILIYORLAR’
- Yasaklanan ve iptal edilen konserler ve festivaller hakkında görüşleriniz nedir?
Hayli uzun bir süredir konserlere festivallere giderim İngiltere, Fransa gibi görece gelişmiş ülkelerde de bizde de konserlerin, festivallerin yasaklandığına, yarıda kaldığına çok şahit oldum. Yeni bir durum değil bu yaşadığımız aslında. Son dönemde yasakların giderek yaygınlaştığını, uygulamaların iyice keyfileştiğini ekleyelim tabii. İnsanların geniş kitleler halinde fiziksel olarak bir araya gelmesi iktidarlar için her zaman nazik bir konu. Hele bu müzik gibi evrensel bir dil etrafında oluyorsa ortaya çıkan muazzam enerjinin potansiyeli hiçbir şeyle kıyaslanamayacak kadar güçlü. İşte bu güç, güce tapanların dengesini bozuyor ki yasaklara sarılıyorlar. Tapılacak bir güç değil paylaştıkça çoğalacak bir güç çünkü sanatın ve halkın birlikteliği.
(Melis Sökmen festival kapsamında
26 Ağustos’ta Kalamışlılarla buluşacak.)
‘BU FESTİVALLE BEDAVA ALGISINI YIKTIK’
- Ünlü isimleri çok uygun bilet fiyatlarıyla sanatseverlerle buluşturuyorsunuz, bütçeyi nasıl oluşturuyorsunuz?
Bugün geldiğimiz noktada geniş halk kitleleri bırakın konsere sinemaya gitmeyi, masum bir yemeği bile ailece dışarıda karşılayamayacak durumdalar. Yine daha önce dile getirdiğim “bedava” algısına hizmet etmeden, makul bir ücret karşılığı bu sanatçıları başta Kadıköylüler olmak üzere bütün sanatseverlerle buluşturmak bir kamu kurumu olarak yerel yönetimimizin öncelikli görevleri arasında. Bu noktada festivalin fiziksel kurgusunu henüz alana gelmeyenler için anlatmakta fayda var sanırım. Festival Kalamış Atatürk Parkı’nın belirlenmiş bir bölümünde yapılıyor. Ancak festival alanı belirli bir düzeni sağlamanın dışında, bilet alıp alana girenlerin dışında parkın geneline yayılmayı tercih eden misafirlerimizi dışlayıcı değil tam tersine kapsayıcı bir şekilde tasarlandığından çoğu zaman etkinlikleri dışarıdan takip etmeyi tercih edenlerin sayısı içeridekilerin sayısını ikiye üçe katlıyor.
Tabii bu çapta bir festivali hayata geçirmek ciddi bir bütçe gerektiriyor, kültür ve sosyal işler müdürlüğü olarak festivale ayırdığımız bütçeyi hayli geniş bir yelpazeye yayılan destekçilerimizle desteklemeye özen gösteriyoruz. Festival ana sponsoru +1 başta olmak üzere Yıldızlar Altında Sinema bölümünün destekçisi Kurukahveci Mehmet Efendi’nin yanı sıra, Mubi’den Uruguay Büyükelçiliği’ne, Cervantes Enstitüsü’nden Japon Kültür Ofisi’ne kadar birçok farklı kurumun farklı boyutlarda destekleri bu festivali düzenlememizi olanaklı kılıyor.