Kadın hareketinin ‘hafıza mekânı’ Kadın Eserleri Kütüphanesi
Kadın Eserleri Kütüphanesi 32. yılını kutlarken İBB Miras’ın restorasyon projesinin binayı boşaltmak istemesi, kadınlarda binaya geri dönülemeyeceği endişesi yarattı.
Yazgülü AldoğanFener Balat’taki Kadın Eserleri Kütüphanesi’nin kuruluşundan bu yana 32 yıl geçmiş. Bir avuç gönüllü kadın, kıt olanaklarla kütüphaneyi yaşatıyor. Kuruluş yıldönümünü de kütüphanenin bahçesinde, kıştan yaza geçiveren İstanbul’un kavuran güneşinin altında, bahçede kutladık.
Burasını 1990 yılı nisan ayında kadın hareketine tahsis eden, o zamanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve eşi de konuklar arasındaydı. Nurettin Hoca, burayı Şirin Tekeli ve Canan Arın’la birlikte bir grup kadının kuracağı Kadın Eserleri Kütüphanesi’ne tahsis etmekle kalmamış, zamanın tek kadın belediye başkanı Fatma Girik’in ilçesi Şişli’de de ilk Kadın Sığınma Evi’ni açmıştı. Kadın Eserleri Kütüphanesi’nin başkanı Birsen Talay Keşoğlu, törende yaptığı çok anlamlı konuşmasında iki noktaya değindi: “Kadınların talihsizlikleri tarihsizlikleriyle başlar, tarihte görünür olmak ise yazmakla. Kadın hareketi 1990’lı yıllarda kurumsallaşmaya başladı. Kadın hareketi ve kadınlarla ilgili belge ve ve bilgiler burada toplanıyor. Nurettin Sözen, ‘Burayı kadınlara armağan ediyorum’ demişti. Bakım ve onarım giderleri İBB tarafından karşılanıyor. Burası kadın hareketinin hafıza mekânı. 33. kuruluş yıldönümünü de burada kutlamak istiyoruz.” Törene Canan Arın’dan Gaye Erbatur’a kadın hareketinin önde gelen isimleri katılıyor. Gözlerim İBB’nin şimdiki yetkililerini arıyor, özellikle de ilk kadın genel sekreter yardımcısı olmasıyla övündüğümüz Şengül Arslan’ı. Hadi çok meşgul, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yok, burayı restorasyon projesi içine alan Mahir Polat niye yok? İBB Miras’ın değerli yöneticileri, yönetici kadınları? İBB Miras, bütün İstanbul’da olduğu gibi Fener’de de her tarafı sarı bandanalarla kapatmış, büyük restorasyon işlerine girişmiş. İşlerini, çalışkanlıklarını çok takdir ediyorum, iki yıl sonra İstanbul’u tanıyamayacağız, diyorum. Kadın Eserleri Kütüphanesi’nin bulunduğu tarihi binayı da restore edeceklermiş. Ne güzel. Ama kütüphanenin yöneticileri, İBB’den buraya geri döneceklerine ait bir söz almak istemişler. Onlara başka bir yer gösterilmiş. Beğenilmemiş. Belki daha büyük ve geniş, ferah bir bina olsa, daha da işlevsel olur ama belli ki değil. Kadınlarda ellerindeki de gitmesin diye bir endişe sezdim. İBB burayı resim galerisi yapmayı düşünüyormuş ki gerçekten galeriye uygun bir bina değil! Kutlamada İBB’nin bugünkü yöneticilerinden kimsenin olmaması bu krizin işareti mi? İmamoğlu, son olaylardan sonra bu kez de kadın hareketini mi karşısına alacak? Kadınlar vardır, var olacaktır ve kadın hareketinin önderlerinden pek çok kadının tüm belleğini, eserlerini bağışladığı, emanet ettiği 32 yıllık Kadın Eserleri Kütüphanesi, önemine yakışır bir biçimde korunacaktır diye düşünmek istiyoruz. İBB de Cumhur İttifakı tarafından yönetilmiyor herhalde?