İnsanlığa ikinci şans

Roland Emmerich’in öğrencisi Tim Fehlbaum, kıyamet sonrası bilimkurgu filmi The Colony’de (Koloni/ 2021), sömürgecilik, insan ırkı, kısırlık, doğurganlık, ebeveyn-çocuk ilişkisi, ataerkillik temalarını sorguluyor, dünyayı terk etmektense gezegenimizi kurtarıp yaşanabilir hale getirelim diyor.

Aslı Selçuk

İklim değişikliği, pandemiler ve savaşlar nedeniyle dünya yaşanılamaz hale gelmiştir. Dünyayı yöneten seçkin sınıf Kopler 209 yerleşkesine kaçar. İki nesil sonra kısırlıktan ötürü çoğalamayan elitler dünyaya dönüşün mümkün olup olmadığını anlamak için Ulysses projesini başlatırlar. Dönüş operasyonunda ekip inişten sonra kaybolur. Ulysses 2 projesine girişilir ve dünyaya yeni bir ekip gönderilir. Bu kez inişte astronot Blake (Nora Arnezeder) ile astronot Tucker (Sope Dirisu) hayatta kalırlar. Tucker yaralandığı için Blake keşfe çıkar. Kıyamet sonrası yerküre sular altında kalmıştır. Gelgit sırasında Blake kabuklu böceklerden, denizanalarından örnek alır. Blake ve Tucker radyasyondan kaçan, yaşamlarını ilkel koşullar içinde sürdüren insanlar tarafından tutsak alınırlar. Çamur İnsanlar olarak adlandırılan bu grubun içinde çocuklar ve bebekler vardır. Blake hem kısırlığa çare bulmak hem de Ulysses’de görevli babasını (Sebastian Roché) bulmak amacıyla gönüllü olmuştur.

Ünlü yönetmen Roland Emmerich’in sinema okulundan mezun olan İsveçli Tim Fehlbaum, Alman-İsveç ortak yapımı dramatik bilimkurgusunda öyküyü geriye Dönüşlerle anlatıyor. Blake dünyaya geldikten sonra 15 yıldır görmediği babasıyla geçirdiği çocukluk anılarını sık sık hatırlar: İnsanların dünyayı yağmaladığını, Toprak Ana’nın ateş, hava ve suyu barındırdığını, eskiden insanlar için oksijen üreten tropik ormanların varolduğunu Blake babasından öğrenmiştir. Kopler 209’a gidenlerin öğretisi ‘Hepimiz İçin’ yaşayacağız, üreteceğiz ve çalışacağız, kendimiz için yaşamayacağız, duygularımız bizi yönetmeyecektir. Louise, Çamur İnsanlar’ın bir şekilde hayatta kaldıklarını, direndiklerini, çözümler yarattıklarını, insan ırkının sürmesi için Kopler 209’a gereksinimleri olmadığını fark eder.

İlk uzun metrajı Hell’de (Cehennem/ 2011) güneş ışınları tarafından kavrulan bir gezegende yaşamda kalmaya çabalayan erkeklerin ve kadınların savaşımını anlatan İsveçli yönetmen Tim Fehlbaum, ikinci filmi The Colony’yi (Koloni/ 2021) gerçekleştirmek için on yıl bekledi. Hell’de kıyamet sonrası dünya ateşle yanarken, The Colony’de yerküre gelgitlerle, baskınlarla sular altında kalmıştır. “Kuzey Denizi’nin güneydoğusunda yer alan Wadden Denizi’nin kenarında gezinirken gördüğüm gelgitler ve manzara beni çok etkiledi. O anda bir bilim kurgu öyküsü düşündüm. Başka bir gezegenden bir astronot buraya iner” diyen Fehlbaum, kült klasik The Planet of the Apes’ten (Maymunlar Cehennemi, Yönetmen: Franklin J.Schaffner, 1968) etkilendiğini vurguluyor. Dijital efektler kullanmayı sevmeyen yönetmen gerçek mekanlarda çalıştı, teknik ekip ve oyuncuları suyun içinden çıkmadılar, sürekli sırılsıklamdılar.

“Yeşil ekran ve dijital efektlerden uzak durdum, gerçeklik ve özgünlük önemliydi benim için. Filmdeki gelgitler, sel baskınları gerçek. Günde iki ya da üç saat çekim yapabildik. Benim için önemli olan İzleyiciye gerçeklik duygusunu geçirmekti” diyen Fehlbaum bunu başardığını kanıtlıyor. Bilim kurgu türünün en iyi görüntü yönetmenlerinden Markus Förderer, The Colony’de sinematografik kalitesi yüksek bir çalışma gerçekleştirmiş, planların kompozisyonları, mavi (mavi gezegen dünya) ve gri renk paleti çok etkileyici. Belgesele yakın bir anlatım ve kamera çalışmasıyla Tim Fehlbaum, sömürgecilik, insan ırkı, kısırlık, doğurganlık, ebeveyn-çocuk ilişkisi, ataerkillik temalarını sorguluyor, dünyayı terketmektense gezegenimizi kurtarıp yaşanabilir hale getirelim diyor.

Tim Fehlbaum’un Mariko Minoguchi’yle birlikte ortak yazdığı ve yönettiği, Lorenz Dangel’in müziğini bestelediği, Nora Arnezeder, Iain Glen, Sarah-Sofie Boussnina, Sebastian Roché, Sope Dirisu, Joel Basman, Kotti Yun, Bella Bading, Eden Gough’un oynadığı The Colony (Koloni/ 2021) bugün gösterime girdi.