İnsanın yaşama güdüsü

Ishana Shyamalan’ın yönettiği dramatik fantastik gerilim Gözcüler gösterime girdi.

Aslı Selçuk

2024 sinema yaz dönemine Shyamalan’ların yazı diyebiliriz. M. Night Shyamalan’ın kızı Ishana, Servant dizisinin (2019) çeşitli bölümlerini çekip senaryo çalışmalarına katıldıktan sonra ilk uzun metrajı Gözcüler’i (The Watchers/ 2024) gerçekleştirdi. Ünlü babası M. Night Shyamalan’ın son çalışması Tuzak da (Trap/2024) 9 Ağustos’ta izleyiciyle buluşacak. Yirmi iki yıldır babasının setlerini yakından izleyerek büyüyen Ishana İrlandalı yazar A.M. Shine’ın çok satışlı Gözcüler romanını sinemaya uyarlamasının nedeninin kişisel olduğunu, şahsen böyle bir süreç yaşadığını vurguluyor. Bu deneyimin sonucunda ana karakter zorlu, huzursuz bir sürecin ardından dinginliğe, mutluluğa kavuşuyor. “Shine’ın romanı beni çok etkiledi, düş gücümü iyice tetikledi. Üç yıllık Servant tam bir maratondu, dört ana karakter vardı. Gözcüler’de de dört karakter var” diyor Ishana. İrlanda’nın Galway kasabasında yaşayan Amerikalı Mina gündüzleri veterinerde çalışır, geceleri ise bambaşka bir kimliğe bürünür. 

On beş yıl önce annesinin ölümünden sonra normal, gündelik yaşama katılamayan genç kadın kardeşi Lucy ile de bağlarını koparmıştır. Patronu cennet papağanını müşteriye teslim etmesini isteyince Mina yola çıkar. Bu yolculuk aynı zamanda onun kendini keşfetme yolculuğu da olacaktır. 

KAYIP RUHLARIN ORMANI 

Batı İrlanda’nın haritasında dahi olmayan, kayıp ruhları ateşin güveyi çektiği gibi çeken, oraya girenlerin bir daha dönmediği Galway ormanında arabası bozulunca Mina ile papağan kırsalın ortasında kalıverir. Akşam olunca güzelim orman değişmeye, ürkünç bir yere dönüşmeye başlar. Sislerin içinden beliren bir kadın Mina’ya yardım eder, onu sığınağa alır. Kümes adlı sığınak sıradışı bir mekândır. Madeline, Ciara ve Daniel her akşam karanlık çökünce onları ziyaret eden Gözcüler’e dev aynanın ardından gösteri yapmak zorundadırlar, yoksa yaşayamazlar. Mina da hayatta kalmak için kurallara uyar, oyuklara girmez, dev aynaya sırtını dönmez, ışığın altında durur, gece ormanda kalmaz. Orman onların zihinleriyle oynar, hayaller gördürür, içlerindeki kötülüğü dışarıya çıkarır, aralarındaki dayanışmayı bozmak ister. Ormandan hemen kurtulmak isteyen Mina oyuklardan birine inip çeşitli eşyalar çıkarınca Gözcüler saldırganlaşırlar.

Orman onları içinde tutmak için elinden geleni yapacaktır. Ishana Shyamalan dört karakterin yanı sıra büyüleyici güzellikte aynı zamanda korkutucu ormanı da ana karakter olarak işlerken gerilimin dozunu filmin başından sonuna dek başarıyla sürdürür. İrlanda folkloru-mitolojisi, insan ilişkileri, aile dinamiği-ilişkileri, kıskançlık, nefret, öfke, bağışlama, sevgi, vicdan, insan-doğa ilişkisi, ekosistemi sorgulayan film, insan karmaşık bir türdür, nefret, kıskançlık, bağışlama, sevgiyi aynı anda duyumsayabilir mesajını iletir.

Başta Dakota Fanning olmak üzere Georgina Campbell, Oliver Finnegan, Olwen Fouéré, John Lynch başarılı performanslar sunarlar. Hayran olduğu Hayao Miyazaki’den, Krzysztof Kieslowski’nin sık kullandığı donuk sarı renk paletinden, Wong Kar Wai’nin Düşkün Melekler’indeki (1995) görsel tasarımlardan etkilenen Shyamalan, atmosferi etkileyici, düşündürücü, yetkin bir ilk film gerçekleştirmiş, babası kızına yapımcı olarak destek vermiş. Müzik (Abel Korzeniowski), görüntü (Eli Arenson), yapım tasarımı (Ferdia Murphy) çok başarılı.