Hoş geldiniz çocuklar! Y. Bekir Yurdakul’un yazısı...

Olağan dışı bir hayat bilgisi dersi niteliği taşıyor bu kitap (Volkanik Patlamalar ve Taşan Okyanuslar / Jesse Goossens / Resimleyen: Linde Faas / Çeviren: Seda Ateş / Can Çocuk). Bir yandan doğal felaketleri ele alırken öte yandan insanın neden olduklarını sıralıyor. Ortaya çıkan fotoğrafın ayrıntılarını, çoğumuzun bilmediği verilerle sergilerken bunlara hazırlıklı olmakla birlikte tedirgin değil tedbirli; telaşlı değil bilgili, dolayısıyla hazırlıklı ve sakin olmaya da çağırıyor.

Y. Bekir Yurdakul / Cumhuriyet Kitap Eki

Desen: Linde Faas

Çocuklar, gençler için hazırlanan kitaplar türü ne olursa olsun çoğun bir maceraya çağırır bizi. Bu bir okuma yolculuğu olduğu gibi, yazarın, öykünün yüreğine ustaca yerleştirdiği, bizi de çekip içine alan bir yolculuktur da... Ama bu arada hayata, yaşadıklarımıza ilişkin de diyecekleri vardır her yapıtın. Dünden yarına ne varsa biriktirdiğimiz, onlar üzerine de, araladığı bir kapıdan bakıp düşünmeye ya da yeni kapılar açıp yeni sorularla kendi hayat yolumuzu yürümemize ışık olurlar.

Bir başka beklenti de kitapların genellikle iyi şeylerden söz açmasıdır. Anlattığı sıkıntılı olsa da seslenişiyle, yarattığı sımsıcak kurgusal dünya nedeniyle belki de daha kolayca kucaklar okurunu.

TOPLU BİR DEĞERLENDİRME

Bu kez başka bir yapıttan açacağız sözü. Bu kitap bir maceraya çağırmıyor bizi belki ve öyle “iyi şeyler”den de söz etmiyor. Ancak binlerce yıldır yaşadığımız, türümüzün ötesindeki canlılarla paylaşmaktan her geçen gün biraz daha uzaklaştığımız gezegenimiz dünyaya ilişkin topluca bir değerlendirme sunuyor.

“Büyüklü küçüklü felaketlerde ne yapmalı?” sorusuna yanıt ararken eğitim süreçlerine ilişkin olarak yeniden düşünmemizi de aklımıza düşürüyor. Haydi, yeri gelmişken soralım: Niye ilk yardım bilmeden bitiriyoruz okulları?

Desen: Linde Faas

BUNCA İNATLAŞMA NİYE?

Yapıtın adının Volkanik Patlamalar ve Taşan Okyanuslar oluşu bizi aldatmasın. Evet, gezegenimizin, üzerinde süren yaşama, kendi doğallığı içinde ara ara çıkardığı zorluklar, karşı karşıya kaldığımız sıkıntılar bugün artık her boyutuyla ve gerekçeleriyle biliniyor.

Yerkürenin oluşumundan bu yana sürüp gelen doğal felaketler karşısında bizim ne yaptığımız, nasıl tutum aldığımız üzerine de düşünüyoruz yapıtın sayfalarını sabırla dolaşırken.

Ne ki şu soru da aklımızı durmaksızın kurcalıyor işte: Neden bunca bilgiden yoksunmuş gibi davranıyor, neden inatlaşıyoruz doğanın inanılmaz gücüyle? Ve neden kaybedeceğimizi bile bile hâlâ savaş içindeyiz doğayla?

Jesse Goossens’in “büyük felaketler”i sınıflarken açtığı başlıklardan birinin “İnsanlar” oluşu; doğal felaketlerle baş etmek bir yana, insanın yerküreyi “kullanma” biçiminin felaketlerin faturasının ağır seyretmesinin de baş nedeni olarak görünüyor.

Linde Faas’ın olağanüstü hareketli, yalın, sevecen resimleriyle bezeli yapıt “Evdeki ve Çevresindeki Kazalar”dan örneklerle açılıyor. İkinci ve en kapsamlı bölümde “Büyük Felaketler” yer alırken konu, “toprak, su, hava, ateş”in yanı sıra “insanlar” alt başlıkları altında işleniyor.

Kitap, “Uzaklardaki Felaketler”le kapanırken bütün bu olup bitenler karşısında çaresiz ve zor durumda kalan hayat için ne yapabileceğimiz üzerine bilgiler / yaklaşımlar da sıralıyor.

Dünya’nın doğal yapısının doğurduğu ya da neden olduğumuz felaketlere ilişkin kayıtların son derece kıymetli olduğu bilinen bir gerçektir. Yeni olgular / sıkıntılar karşısına deneyimli olarak çıkılmasını sağlar. Peki, bunları bildiğimiz halde değişmeyen tutumumuzun yol açtığı yıkımlar niye sürüp gidiyor?

Başımıza gelen felaketlerden her biri üzerine “Dikkate Değer” vurgulu notları, “Biliyor muydunuz?” ve “En Kötüsü” başlıkları altında sıralanan verileri okudukça “uygarlık” olarak adlandırdığımız sürecin faturasının hem insan hem de gezegenimiz için bugün de çok ağır olduğunu düşünmeden edemiyorsunuz.

Bu faturanın özetini ya da örneklenmesini edebiyat, kendisine yaraşır bir dil ve yaklaşımla ortaya koyuyor. Çocuk yazını de içinde, edebiyatın “meseleleri”nin hep insanın neden olduğu, ortaya çıkardığı ve bir türlü baş edemediği sorunlar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Desen: Linde Faas

BARIŞTAN YOKSUN BİR DÜNYA

Bir gün başka bir yazar da çıkıp “iyilikler, doğru tutumlar, başarılar, barışık yaşamlar...” üzerine bir yapıt ortaya koyar mı? Böyle bir çaba içinde olursa sevinçle mi okuruz?

Değilse iyinin / iyiliğin nasıl cezasız kalmadığına tanık olup utanır mıyız bilinmez ama son 3 bin 400 yıl boyunca dünyada barışın yalnızca 268 yıl hüküm sürdüğünü, MÖ 3 bin 600’den bu yana (bugün de bitmek bilmeyen) savaşların 4 milyar dolayında insanın ölümüne neden olduğunu anımsayınca yapabileceklerimizi, yapılacakları yeniden düşünmek kaçınılmaz oluyor.

Bu karamsar tabloyla başa çıkacak olan da biziz elbette ve her durumda (her felaket karşısında) “Ne Yapmalı?” sorusuyla yazar bizi düşünmeye, çaba göstermeye, harekete geçmeye çağırıyor. Sıralanan çarpıcı bilgileri, ilginç notları / verileri baştan sona kimi zaman kederle, kırgınlık hatta kızgınlıkla okusak da zorda kaldığımızda ne yapmamız / yapmamamız gerektiğine de yalın bir anlatımla açıklık getiriyor.

Kitap boyunca düşündüğümüz başka bir nokta da sorulduğunda sıralanan değil ancak bilince / uygulamaya dönüşen bilginin işe yaradığı gerçeğidir.

Olağan dışı bir hayat bilgisi dersi niteliği taşıyor bu kitap. Bir yandan doğal felaketleri ele alırken öte yandan insanın neden olduklarını sıralıyor. Ortaya çıkan fotoğrafın ayrıntılarını çoğumuzun bilmediği verilerle sergilerken bunlara hazırlıklı olmakla birlikte tedirgin değil tedbirli; telaşlı değil bilgili, dolayısıyla hazırlıklı ve sakin olmaya da çağırıyor.

İlgisiz, boş ver diyen bir yaşam mı; araştıran, öğrenen, paylaşan, yardımlaşan bir duruş mu? Seçim bizim... Başkaları, muhtaç insanlar, canlılar için de yapabileceğimiz bir şeyler her zaman vardır. “Tek başınıza bile bir şeyleri değiştirebilirsiniz!” Bunu başkalarıyla bir dayanışma, el ele veriş, imeceyle yapmaksa fark yaratacaktır.

Volkanik Patlamalar ve Taşan Okyanuslar / Jesse Goossens / Resimleyen: Linde Faas / Çeviren: Seda Ateş / Can Çocuk / 90 s. / 9+ / 2022.