Haydi çocuklar operaya!

Çocuklar için ne kadar çok sanat üretilse o kadar az. Ülkemizde çok geç kalındığını düşündüğüm çocuk operaları için “Şimdi bu açığı nasıl kapatırız” zamanı. DenizBank Çocuk Operası’nın desteklediği “Papagenolar”dan sonra yeni bir çocuk operası “Wolfie Harikalar Operasında” eseri, 22 Nisan’da saat 13.00’te Zorlu PSM Platinum Sahne’de çocuklarla buluşacak.

Öznur Oğraş Çolak

Rejisörlüğünü Caner Akın’ın, yönetimini besteci ve şef Umut Kosman’ın üstlendiği eserde, Tan Sağtürk Akademi dansçıları da sahnede olacak. Symphonista Oda Orkestrası ile birlikte seslendirilecek olan eserde, Güneş Kaya yönetimindeki çocuk korosu da esere katılıyor.  

“Wolfie Harikalar Operasında” adlı eser, zamanı olmayan bir mekâna düşen yönetmenin, opera eserini hayata geçirme serüvenini konu alıyor. Operayı tanımaya çalışan yönetmenin seçmeler sırasında, Mozart’ın küçüklüğü olan Wolfie’yi görmesiyle macera başlıyor. 

Bu mecerayı Tan Sağtürk ve Caner Akın ile konuştuk. 

"OPERA İLHAM VERİR"

  • Hepimiz biliyoruz ki çocuk operası için ülkemizde çok geç kalındı. Neden? Evet şimdi telafi zamanı, bu ara nasıl kapanır? 

Tan Sağtürk (T.S.): Sadece opera değil, sanatın tüm dallarının hak ettiği değeri görebilmesi için hepimizin şu anda daha çok emek vermeye ihtiyacı var. Çünkü yeni neslin algıları çok açık, hayalleri de muazzam. Öğrencilerimizde gözlemlediğimiz bu sanata ilgi seviyesi beni ve tüm ekibimi çok heyecanlandırıyor. Dolayısıyla evet “Neden geç kalındı” konusuna takılmadan, “Arayı nasıl kapatabiliriz” sorusunun cevabını aradığımız için Çocuk Operası gibi yaratıcı ve cesur projelerin bir parçası olmakta hiç tereddüt etmedik. Öğrencilerimizin sahnedeki başarıları, kapalı gişe oynanan temsiller bu ülke açısından da bize umut veriyor. Ben “Wolfie Harikalar Operasında” gibi projelerin sanat âşığı olan her kurum ve kişiye farklı boyutlarda ilham vereceğine de inanıyorum. Sanat, birbirimizi etkileyerek yeni platformların oluşmasına vesile olabilecek yeni alanlara ihtiyaç duyar. 

  • Sizin okulunuzun öğrencileri yeni bir operada yer alıyor. Bu konudaki duygu ve düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

T.S.: Öğrencilerimizin hepsi sahnede birer pırlanta gibiler. Onları izlerken büyülenmemek elde değil. Bu süreçte öğrencilerimizin bale teknikleri de çok hızlı gelişti. Üstelik sorumluluk alma yetileri de her zamankinden öteye taşındı. Algılarının geliştiği ve özgüvenlerinin arttığını gözlemledik. Her biri ayrı ayrı gelişim gösterdi. Küçük yaşta farklı sahnelerde böylesi bir deneyim hem sosyal yaşamları hem de kariyerleri için önemli bir rol oynayacaktır. İlerleyen yıllarda bu deneyimin onlara hem ruhsal hem fiziksel katkıları olacaktır. Hepsini büyük bir gurur ve mutlulukla izliyor, başarılarının devamını diliyorum. 

"ÜLKEMİZDE ÇOCUKLAR İÇİN BÜYÜK EKSİK!"

  • Yanılmıyorsam ülkemizde yapılan ilk çocuk operası “Papagenolar”ı da siz sahneye koymuştunuz. Şimdi de “Wolfie Harikalar Operasında” adlı esere imzanızı attınız. Ülkemizde sanat önemli çocuklar için ise ne kadar çok sanat üretilse az. Ama bir gerçek var ki opera eksik. 

Caner Akın (C.A.): Şahsi olarak yurtdışı kaynaklı gerçekleştirdiğim araştırmalarda, özellikle de eğitimin sadece bilimle değil sanatla nasıl ilişkilendiğini ele alan makaleler ve araştırmalar üzerinde, çocukluk yaşta başlayan bir ilişkinin gerekliliğini ortaya koyulduğunu gördüm. Dediğiniz gibi ülkemizde de sanatın, özellikle opera ana sanat dalının çocuk yaştaki iletişimde eksik kaldığını ben de gözlemledim. Uzun çalışmalarımız sonucunda da çocuklarımızla en sağlıklı, en etken ve en keyifli iletişim yollarını keşfettik. Bu süreçte, Denizbank’ın sağladığı destek ve alan sayesinde, gerek dramaturg, gerek psikolog, gerek de sanatçıların katılımıyla çocuklara özel bir opera eseri çıkardık. 

  • Çocuklar için opera sahnelemek ve çocuklarla çalışmak nasıl?

C.A.: Dünyanın en keyifli işini yaptığımızı düşünüyoruz. Geleceğin büyükleri, sanatçıları olarak aramızda bulunan çocuklarımız en büyük yol arkadaşlarımız oldular. Onlara öğretmek yerine, kendimizi onlardan öğrenirken buluyoruz. Ufkumuzu genişleşten, geleceğin güçlü bireyleri olarak, hem bizden çok daha farklı, daha aydın ve daha üretken bir jenerasyon ile çalışmanın büyük mutluluğunu yaşıyoruz.