Halil Ergün ile, filmlerini, gençliğini, siyaseti ve bugünü konuştuk: Faturayı hep sanatçılar öder
Usta oyuncu, yarın başlayacak Gemlik Film Festivali’nde jüri başkanlığını üstleniyor.
Öznur Oğraş ÇolakTiyatro ile başlayan filmlerle süren ve dizilerle devam eden uzun bir sohbet. Son yıllarda ise televizyondan çok beyazperdede seyrettiğimiz Halil Ergün’ün roman gibi bir yaşamı var.
Anadolu Hisarı’ndaki evinde buluştuğumuz Ergün ile sohbetimizden kısa bir hikâye çıkar. Yarın başlayacak Gemlik Film Festivali’nde jüri başkanlığını üstlenen usta oyuncu ile, filmlerini, gençliğini, siyaseti ve bugünü konuştuk.
- Eşref Kolçak anısına düzenlenen Gemlik Film Festivali yarın başlıyor. Siz de festivalde jüri başkansınız.
O yöreden bir kültür faaliyetinin çıkması çok güzel. Bu tarz kültür sanat etkinliklerinin benim kasabam İznik’te de olmasını çok isterim. Bir, iki filmde ısrarcı oldum. Söylecek sözü olan kısa filmler vardı. Seçtik kazananları, festivalde açıklayacağız. Güzel bir festival olacak. Dört gün sürecek Gemlik’te. Keyifli olacak. Benim filmlerim de gösterilecek festivalde. Bu da bana sürpriz oldu.
- Son olarak rol aldığınız “Dedemin Gözyaşları” adlı filmi mart ayında gösterime girecekti. Ama ertelendi. Neden?
Film “Bergen” filmi çıkıyor diye ertelendi o dönem. Eylülde gösterime girecek. Yeni bir filmde rol aldım bir de, daha yeni bitti sayılır çekimler. 2023’te gösterime girecek. Mustafa Kemal Atatürk’ün heykelini taşıyan bir kamyoncunun hikâyesi. Orada da konuk oyuncu olarak oynadım. Filmin adı: “Yapayalnız”
- Ben özellikle tiyatroyu merak ediyorum. Tiyatroya geri dönüş olsa ne güzel olur.
Korkuyorum çok. Her sene bir teklif gelir bana ama tiyatro başka bir şey. Yeni bir proje var aslında. İki kişilik, “Aşk Mektupları” adlı bir oyun. Oyunu Zeliha Berksoy yönetecek sanırım. Ben ve Bilge Şen de oyuncular. Bakalım. Süha’yla (Uygur) yeni bir proje var. Dilerim olur.
- Peki dizi?
Yeni bir dizi yazılıyor. Göç hikâyesi. Çerkezlerin Anadolu’ya geldiği zamanlar. Bir aşk ve aile hikâyesi... Başka projeler de geliyor ama ben bu dönemde pek dizi yapmak istemiyorum. Belki şimdi bu göç hikâyesi yazılıyor. O olabilir.
- Sizde çok fazla arşivlik eşyalar var. Müzelik aslında. Bir müze, ya da bir kültür evi kurmayı düşündünüz mü?
İznik’te böyle eski ev var bir tane, yıkılmak üzere. Orayı çok istedim ama fiyatı çok yüksek geldi. Kitaplığımı, kütüphanemi de kurayım. Eskilerden çok fotograflar var. Geçmişe ait eşyalar. İstiyorum ama şu an askıya aldım mecburen.
TÜRKİYE KENDİNİ TARTIŞMALI
- Ülkemizde sanatçı olmak zor mu?
Bunun çok kolay olduğunu söyleyemem. Büyük sanatçılarımız çıkmış ya. Yani bu ülkede yaşadılar ama fatura ödediler. Bu ülkede hep fatura ödeyenler; yazarlar, şairler, sanatçılar oldu. Bu ülkede sanatçı olmak kolay değildir doğru. Yani ben sana söyleyeyim, benim evim yoktu. Öznur ben İstiklal Caddesi’nde otelde kalıyordum. Eğer dizide rol almasaydım burada evim olmazdı, memleketimden mal satmak zorundaydım ev almak için. Hiçbir zaman bizim devletimiz bütçesine para koymamıştır sanat ve sanatçı için. Kültür ve Turizm Bakanlığı bir ödenek veriyor sinema ve tiyatro için. O da tartışılır. Kime göre neye göre veriliyor.