Görsel ve İşitsel Bir Şölen: Klasik Müzik ve Video Mapping Gösterisi

Sanat, tarihî dokusuyla insanları kendine çeken Gaziantep’in dar sokaklarına yayıldığında, şehir başka bir yüzünü gösterdi. Bu yıl 12-26 Ekim tarihleri arasında düzenlenen GAGİAD Kültür Sanat Festivali, kadim Gaziantep’te sanat ve tarihin adeta iç içe geçtiği bir buluşma noktası yarattı.

Güven Baykan

Sanat, tarihî dokusuyla insanları kendine çeken Gaziantep’in dar sokaklarına yayıldığında, şehir başka bir yüzünü gösterdi. Bu yıl 12-26 Ekim tarihleri arasında düzenlenen GAGİAD Kültür Sanat Festivali, kadim Gaziantep’te sanat ve tarihin adeta iç içe geçtiği bir buluşma noktası yarattı. Tarihi Pürsefa Hanı’nda yer alan “Bir Kelebek Ömrüdür Yaşamak: Mitler, Düşler, Masallar, Anlatı ve Anılar” sergisi, 400 yıllık taş duvarlar arasında yankılanan bir masal anlatısı gibi, Gaziantep’in kültürel derinliklerine modern bir sanatsal perspektifle dokundu.


Pürsefa Hanı’nda Geçmişle Bugünün Buluşması


Sergiyi gezerken, tarihi duvarların çatlaklarından sızan geçmiş öykülerin modern sanat eserleriyle nasıl birleştiğini gözlemlemek etkileyiciydi. Küratör Dilek Karaaziz Şener’in önderliğinde ve proje koordinatörlüğünü Ankara Platform A Sanat Galerisi’nin üstlendiği farklı disiplinlerden bir araya gelen 62 sanatçının eserleri, sanki bu duvarlar içinde filizlenen birer hayal gibi; Gaziantep’in çok katmanlı yapısını, mitleri ve düşleri bugünün diliyle yeniden yorumladı. Her bir eser, bu toprakların kültürel mirasını bugüne taşıyan bir köprü görevi gördü. Sergideki eserlerin çoğunda, Gaziantep’in derin kültürel köklerinden ilham alınarak şekillenmiş bir masal anlatımı sezildi; her köşede tarihin sessiz fısıltıları duyuldu, şehir adeta sanatla yeniden canlandı.


Festivalin İyileştirici Gücü ve Gaziantep’e Katkıları


Festivalin açılış konuşmasında GAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yiğitcan Konukoğlu’nun “Sanatın iyileştiren ve birleştiren gücünü hissetmek istiyoruz” sözleri, festivalin kalbinden geçen duyguyu çok iyi ifade ediyordu. Gaziantep gibi köklü bir şehirde sanatın böyle bir güce aracılık etmesi, tarihî mirası yeni nesillere taşırken aynı zamanda şehre derin bir iyileştirici etki de kazandırdı. Festivalin yalnızca Gaziantep’e değil, burada yaşayan ve bu şehri ziyaret eden herkese yeni ufuklar açması, onun temel amacını ortaya koydu.


Sanatçı Atölyeleri ve Gençlere İlham Veren Çalışmalar


Festival kapsamında düzenlenen sanatçı atölyeleri, özellikle gençler için bir ilham kaynağı oldu. Zeugma Mozaik Müzesi’nde gerçekleşen bu atölyeler, genç katılımcılara sanatı daha yakından tanıma ve sanatçılarla birebir etkileşimde bulunma fırsatı sundu. Bu yaratıcı ortam, festivalin en önemli yanlarından birini, yani sanatı nesiller arasında bir köprü olarak kullanma misyonunu pekiştirdi.


Görsel ve İşitsel Bir Şölen: Klasik Müzik ve Video Mapping Gösterisi


Festivalin bir diğer dikkat çekici yanı, klasik müzik konserleri ve video mapping gösterileriydi. Çukurova Symphonic Project’in büyüleyici müziğiyle yankılanan Pürsefa Hanı, 17 Ekim’de Okan Ercan tarafından hazırlanan video mapping gösterisi ile adeta başka bir boyuta taşındı. Efe’sQuartet’in müziğiyle birleşen bu görsel şölen, izleyicilere hem tarihi hem de moderni bir arada deneyimleme imkânı sundu.


Gaziantep’in Sanatla Buluşması: Bir Şehre Yeni Ufuklar Açmak


GAGİAD Kültür Sanat Festivali, Gaziantep’in tarihî belleğini sanatsal bir dille günümüze taşıyarak, şehre ve sanatseverlere unutulmaz bir deneyim sundu. Bu festival, yalnızca sanatı Gaziantep’in kalbine getirmekle kalmadı, aynı zamanda şehrin kültürel zenginliklerini ortaya çıkararak ona yeni bir kimlik kazandırdı. Gaziantep’in köklü geçmişiyle sanatı buluşturan bu etkinlik, şehirde yeni ufuklar açan önemli bir mihenk taşı olarak anılacaktır.