Görme ve işitme engeli olanların da katılabildiği film festivali bu yıl sürprizlerle dolu: Çünkü sanat engelsiz!
11. Engelsiz Filmler Festivali’ne geri sayım başladı. Festival programında bu yıl sinemacılara ayrılmış “Parmak İzi” adlı bir bölüm yer alıyor.
Öznur Oğraş ÇolakFestival, 20-26 Ekim tarihleri arasında Ankara’da ve 4-5 Kasım’da Eskişehir’de izleyicilerle buluşacak. Festival programının bir bölümü 20-26 Ekim tarihleri arasında çevrimiçi olarak tüm Türkiye’den de takip edilebilecek.
Festival programının yeni bölümü “Parmak İzi”, sinema tarihine izlerini bırakan sinemacıları konuk edecek. Seçkinin ilk konuğu ise dünya sinema tarihinin ustalarından İngiliz yönetmen Ken Loach. 1960’lı yıllardan bu yana perdeye taşıdığı hikâyelerle özellikle işçi sınıfının güncel sorunlarını sinema aracılığıyla tarihe yazan Ken Loach’un yönettiği “Umudunu Kaybetme” (The Old Oak), “Yağan Taşlar” (Raining Stones) ve “Kerkenez” (Kes) filmleri gösterilecek.
YENİ KUŞAKLAR!
Festivalin yönetmeni Kıvanç Yalçıner, “İlk festivali tasarlarken temel motivasyonumuz bir arada film izlemenin mümkün olduğunu göstermekti” diyor ve ekliyor: “Teknik ve mekânsal bazı düzenlemeler ile görme, işitme ya da ortopedik engeli olanların da katılabildiği bir film festivalini bu yıl da gerçekleştiriyoruz. Yeni kuşaklarla birlikte daha önce ulaşılmamış bir izleyici grubuna sinema kültürünü ulaştırmak en büyük motivasyon kaynağımız.”
Yalçıner, “Parmak İzi” seçkisiyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Bu sinemacılar özgünlüklerini eserlerine benzersiz bir biçimde aktarmayı başardıkları için ‘Parmak İzi’ ismini uygun gördük bu bölüm için. Bölümün ilk konuğu da işçi sınıfının sorunlarını konu edinen filmleriyle tanınan yönetmen Ken Loach olacak. Dünya sinemasının güncel ve nitelikli örneklerinden yaptığımız seçkinin de ilgi çekici olacağını düşünüyorum. Kaleydoskop bölümündeki dört film de Ankara’da ilk kez izleyici ile buluşacak. Cumhuriyetin ilanının 100. yılı ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 75. yılı dolayısıyla hazırladığımız seçki ve etkinlikleri de bu yılın sürprizleri arasında sayabiliriz ama detaylar için izleyicilerin biraz daha beklemeleri gerekiyor, yakında paylaşacağız.”
SÜRPRİZLER...
Bu yılın sinemaseverlere sürprizleri sorusunun cevabını ise festivalin program direktörü Kaan Denk veriyor: “Programın içinde henüz açıklamadığımız birden fazla sürprizimiz bulunuyor aslında. Sürprizlerini kaçırmadan bahsetmemiz gerekirse programda yer alan birçok filmin Ankaralı sinemaseverlerle ilk kez buluşacak yeni yapımlar olduğunu söyleyebilirim. Kaleydoskop isimli bölümümüzde yılın merakla beklenen filmlerinin yanı sıra Türkiye prömiyerini gerçekleştireceğimiz oldukça iddialı bir ilk film de bulunuyor. Bunun yanı sıra bizi çok heyecanlandıran iki ayrı çok özel tematik gösterim bölümümüz olacak. Bunların yanı sıra resmi seçkisini duyurduğumuz Uluslararası Kısa Film Yarışması bölümümüzde de oldukça ilgi çekici filmler yer alıyor. Şehri, festivalin aktif bir parçası konumuna getiren etkinliklerimiz olacak. Tam olarak “sürprizi” karşılayacak bir cevap değil belki ama bu yılın “önemi” açısından yanıtlayacak olursam ben en çok bunu değerli buluyorum. Pandemi dolayısıyla giren aradan sonra festivalin, doğduğu ve 11 yıldır içinde gerçekleşmeye devam ettiği Ankara’yla tam anlamıyla kucaklaşmasına tanık olacağız bu sene aslında.”
EKONOMİK VE DEMOGRAFİK ALTÜST OLUŞLAR...
“Parmak İzi” Ken Loach’un farklı dönemlerinden üç filmini perdeye taşıyacak. Neden Ken Loach?
Kıvanç Yalçıner (Festival Yönetmeni): Ken Loach, sinemayı toplumsal problemleri perdeye taşımanın aracı olarak kullanan bir yönetmen. Gündelik meselelerin arkasındaki neden sonuç ilişkilerini yalınlıkla izleyicisi için görünür kılıyor. Tüm dünya ile birlikte Türkiye’nin de toplumsal bir çalkalanma yaşadığı, ekonomik ve demografik altüst oluşların hız kazandığı bugünlerde olup bitene Ken Loach perspektifinden bakabilmenin önemli olduğunu düşündük. Kendisinin demeçlerinde “Muhtemelen son filmim” dediği son filmi “The Old Oak” ile birlikte en bilinen filmi “Kes” ve Türkiye’de salonlarda pek izlenmemiş “Raining Stones”u programa dahil ettik. Umarım Loach’la yeni tanışacak izleyicinin yönetmenin sinemasına dair merakını uyandırmayı başarırız.