‘Gençliğin sesi: Bir ulus uyanıyor’

Oğuzhan Balcı’nın Kurtuluş Savaşı’ndan seçtiği portre ve konular üzerine bestelediği eser yarın CRR’de müzikseverlerle buluşacak.

Öznur Oğraş Çolak

Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yarın saat 20.00’de “Bir Ulus Uyanıyor” adlı müzikal bir yolculuğa tanıklık edeceğiz.

“Bir Ulus Uyanıyor” üç solist, bir anlatıcı ve senfonik orkestra için yazılmış bir eser. Eserin sahibi ise besteci ve şef Oğuzhan Balcı...

Müziğin tamamının on bölümden oluştuğu eserde tüm aryaların sözleri Balcı’ya, metin yazarlığı ise müzikolog Ersin Antep’e ait.

Eserde, müzik özellikle kurtuluş savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş dönemini yansıtan, günümüzden 100 yıl öncesine bakış ve başta büyük önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bizlere bu vatanı kazandıran nice isimlere saygıyı içeren 1 saat 10 dakikalık müzikal bir yolculuk.

YENİ BESTE…

Bu yolculuğun nasıl başladığını ise Balcı şöyle anlatıyor; “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı sebebiyle 2023 yılında birçok sanatçı gibi ben de bu kapsamda çeşitli çalışmalar yaptım. Bu çalışmalardan bazıları sipariş üzerine bazıları ise kendi isteğimle gerçekleştirdiğim çalışmalardı.

Yeni bestelerimden birisi de ‘Bir Ulus Uyanıyor’.

İlk olarak Bursa Filarmoni Derneği Başkanı Sayın Mehdi Kamruz’un benimle iletişime geçmesi

ve Uludağ İçecek adına sevgili dostum Ömer Kızıl tarafından, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı için bir sanat eseri armağan etme fikri ile bana teklifte bulunuldu. Güzel bir çalışma süreci ardından sadece ben değil müzik camiamız da yeni bir eser kazanmış oldu.”

İŞGAL VE 3 SOLİST!

Şef Balcı’ya konserde CRR Senfoni Orkestrası ile birlikte solistler Aylin Ateş (mezzosoprano), Ufuk Toker (tenor), Caner Akgün (bariton) ve anlatıcı olarak da metin yazarı Ersin Antep eşlik edecek.

Antep ise konseri bize şöyle özetliyor; “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilân edilişinin 100. yılı vesilesiyle bestelenen eserin, aynı adı taşıyan ilk bölümünde, işgalin duyulması üç solistin yer aldığı kadronun trio’suyla sunuluyor. Orkestranın seslendirdiği ikinci bölümde işgale uğrayan Anadolu toprağının kederli hali tasvir ediliyor. Tenor solist üçüncü bölümde seğmenlere, efelere, yiğitlere, zeybeklere cepheye çağrıda bulunuyor. Dördüncü bölümde orkestra, Mustafa Kemal’in kurduğu ilk hayali hatırlatıyor. Beşinci bölümde Mezzosoprano solist; kucağında yavrusu, elinde mermisiyle Kastamonu Seydiler’den Şerife Bacı’yı, kararlılığını, umudunu tasvir ediyor. Altıncı bölümde orkestra, daha önce Balkan Savaşları ile I. Dünya Savaşı’nda cepheden cepheye savrulmuş askerlerin kayıp ruhlarına saygı duruşunda bulunuyor. Yedinci bölümde Bariton solist, toprak ananın çağırdığı isimleri anarak vatan sevgisinin ne olduğunu anlatıyor. Sekizinci bölümdeki trioda, şehit anne ve babasına sesleniyor, onları dinliyor. Dokuzuncu bölümde orkestra, Bursa’daki hanlarda yaşanan gizemli koşturmanın ardında gizli olan kurtuluş umuduna yöneliyor. Son bölümde trio, gençliğin sesine dönüşüyor ve zafer, Cumhuriyet’i işaret ediyor. Bu bölümde bir marşla coşku daha da yükseliyor.”

“DEVLETİN BİR DESTEK VE TEŞVİK POLİTİKASI OLMALI”

Oğuzhan Balcı konserin kendisi için önemli olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Bir besteci ve orkestra şefi olarak 25 yıldır İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda Kompozisyon Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktayım. Ve ülkemizde müziğin gelişimi ile ilgili her konuyu kendime dert edinmişimdir. Bu konuların başında da üretim gelir. Her alanda olduğu gibi müzik alanında da çeşitli anlayışlarda üretime ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Özellikle son yıllarda genç bestecilerin muhteşem eserler ürettiğini görmekteyiz. Hepsi de elbette farklı anlayışlarda. Ancak bu üretim sürecinin doğru bir kültür sanat politikası olmadan hedefine ulaşması uzun sürüyor. Devletin bu konularda bir destek ve teşvik politikası olmalı. Aksi takdirde birçok alanda olduğu gibi muhteşem genç müzikçilerimizden faydalanamaz hale gelmemiz kaçınılmaz.”