Gazetemizin usta sinema yazarı Sungu Çapan’ı uğurluyoruz

Sinema yazarı ve eleştirmeni Sungu Çapan’ı (76) kaybettik. Bundan yaklaşık 15 gün önce beyin kanaması geçiren Çapan, Çamlıca’da özel bir hastanenin yoğun bakımında tedavi altındaydı.

Öznur Oğraş Çolak

Bugün bizim mesleğin zorluğu, gidenin ardından sevenlerine "Görüşlerinizi alabilir miyiz" diye sormakta... Bugün onunla birlikte çalışan bizler hislerimizi dile getirmeye çalışıyoruz. Uzun süre her gün birbirini gören ama yolları ayrılınca neredeyse bir yerde karşılaşana kadar hiç görüşmeyen, telefonla konuşmayan meslektaşlar arkadaşlar telefonlara sarıldık; Sungu abiyi kaybettik diye... Bugün hepimiz ikindide Zincirlikuyu Mezarlığı’nda buluşacağız, Sungu abiye son vedaya, onu sonsuzluğa uğurlamak için. 

Pandemi sürecinde başlayan hastalığı ve sonrası onu çok sevdiği sinemadan ve yazılarından uzaklaştırdı.

Öncesinde ise her çarşamba gazeteye gelirdi. Kâmil Masaracı ile birbirlerine “Efsane” derlerdi. Uzun süre kültür sanat servisinin şefliğini üstlenen Celal Üster ile Sungu Çapan’ın Babıâli anılarına ve sinema sohbetlerine doyum olmazdı. Sungu abide anılar bitmezdi. Bize de Sungu abiyle geçen anılar kaldı.

CELAL ÜSTER: ÖDÜNSÜZ YARIM YÜZYIL

Sungu’yu 60’ların ortalarında o unutulmaz Sinematek yıllarında tanımıştım. Sinemanın yüreklerimizi hiç sönmeyen yalımıyla tutuşturduğu yıllarda. Sinematek’in dergisi Yeni Sinema’ya yazıyor, dergiyi yönetiyor, derginin kapak tasarımlarını yapıyordu. Sinema yazarlığını çok kişi bilir elbette ama grafik sanatçılığını herkes anımsar mı, bilmem. Özellikle E Yayınları’ndan ve Adam Yayınları’ndan çıkan pek çok kitabın Kemal Kaldı adını taşıyan kapak tasarımı Sungu’nundur. Ama benim hiç unutamadığım, 1966’da Cevat Çapan çevirisiyle Uğrak Kitabevi’nden yayımlanan ilk Sappho kitabının kapağıdır. Sungu’nun, kapağına, Braque’ın taşbaskı “Uçan Güvercinler”inden birini kondurduğu o güzel kitap…

Sungu Çapan, hiç eksilmeden hep artan, sessiz bir tutkuyla yarım yüzyıldan fazla bir süre sinema yazdı. O süre boyunca boy gösteren moda anlayışlara hiç ödün vermeden. Tümüyle kendine özgü bir yaklaşımla, tümüyle benzersiz ve bir daha da benzerine rastlayamayacağımız bir üslupla… Önce kalemle taslağını çıkarıp, sonra klavyenin başına oturarak…

SİYAD, onun yazılarından bir seçkiyi kitaplaştırsa ne iyi olur…

ZEYNEP ORAL: SUNGU ÇAPAN; KENDİNİ DEĞİL, İŞİNİ ÖNEMSEYEN ÇALIŞKAN KARINCA…

Çok uzun yıllar Milliyet Sanat dergisinin neferiydi. Omuz omuza, yan yana, göz göze çalıştık onunla. Sinema tutkusunu, heyecanını sadece yazılarıyla değil, konuşmalarıyla , önerileriyle de hepimize aşıladı. Sonra yollarımız yine Cumhuriyet’te buluştu. Sinemanın çalışkan karıncasıydı. Asla kendini öne çıkarmazdı. Kendini değil, yaptığı işi önemserdi. Alçakgönüllü, her daim güler yüzlü, sevgi dolu, muzip, içten, ilkelerine bağlı sevgili arkadaşım, artık dinlenebilirsin. Seni çok özleyeceğim.

UĞUR VARDAN: ‘KEDİLERİN HAMİSİYDİ, SIKI BEŞİKTAŞLIYDI’

Abimizdi, büyüğümüzdü, yazı ustamızdı. Kuşağının en dolu, en birikimli, en entelektüel kalemlerindendi. Son derece mütevazı, yardımsever bir kişiliği vardı. Kedilerin hamisiydi, sıkı Beşiktaşlıydı. Eski tüfek rockçı görünümündeydi. Tüm sevenlerinin başı sağ olsun…

ŞENAY AYDEMİR: ‘BAYRAK ARTIK BİZ ÖĞRENCİLERİNDE’ 

Henüz ergen bir sinemaseverken yazılarına hayran olduğum. Ne şanslıyım ki yıllar sonra meslektaşı olma şerefine eriştiğim. Övgüsüne mahzar olduğum ustam Sungu Çapan’ı kaybettik. Biz öğrencilerinde artık bayrağı…

MURAT BEŞER: YERİ DOLDURULAMAZ...

Ne bilgisayarı vardı, ne de cep telefonu. Her çarşamba gazeteye gelir, Cumhuriyet’in kültür sanat servisinin sol köşesindeki minik masaya oturur, elleriyle masada tempo tuta tuta o hafta çıkacak yazısını yazardı. Benim de yazılarımı gazeteye bizzat elden teslim etme sebebimdi Sungu abi. Oysa pekâlâ e-posta ile gönderebilirdim. Sadece onun gül cemalini görmek, tatlı sesinden hoş sohbetini dinlemeye, karşılıklı birer çay içmenin zevkine varmak için gider, gitmişken yazılarımı da teslim ederdim. 

Sungu abi, uzun cümlelerle, uzun paragraflarla tasvirlerde bulunan eski kuşak sinema yazarlarının en iyilerindendi. Yazı yazarken internetten destek almaya gerek duymaz, belleğine ve yorum gücüne yaslanarak yazardı. Sadece bu özelliğiyle bile sinema ve gazetecilik tarihimize adı gururla yazılması gereken yeri dolmayacak bir kalemdi. Çok da iyi insandı… Hakkını helal et Sungu abi…

SUNGU ÇAPAN KİMDİR?

1947’de dünyaya gelen Çapan, DGSA Grafik Sanatlar Bölümü’nü bitirdikten sonra bir süre mesleğini yaparak özellikle kitap kapakları hazırlamıştı. Çapan’ın 1965’te Forum dergisinde ilk sinema yazıları yayımlanmıştı. Türk Sinematek Derneği’nin kuruluşunda etkin görev alan Çapan, derneğin yayın organı Yeni Sinema’yı da yönetmiş, eleştiriler kaleme almıştı.

1968-1971 arası Paris’te yaşayan ve eğitim gören Sungu Çapan, ardından ülkeye dönüp reklam şirketlerinde çalıştı. Uzun yıllardır gazetemizin kültür sanat sayfasında haftalık yazılarını sürdüren Çapan’ın eleştirileri daha önceki yıllarda TV’de 7Gün, Milliyet Sanat gibi dergilerde de yayımlanmıştı.