Erdo Sam, ‘Bahçıvan Kadınlar’ sergisiyle Piramid Sanat’ta
Almanya’da yaşayan ressam, büyük tuvallerini ve yanık portrelerini İstanbullu sanatseverlerle tanıştırıyor.
Yazgülü AldoğanGüler yüzlü sanatçının acı çeken insanları! Erdo Sam, 88 yılından beri Almanya’da yaşayan bir sanatçı. Hacettepe Üniversitesi’nde Alman dili ve edebiyatı bölümünü bitirip Almanya’ya gitmiş ama kendini bildi bileli resim yapıyor, sanat aşkıyla yanıyor. Akademili bir sanatçı olmaması onu hiç de engellememiş, resmi kendini ifade etmenin aracı haline getirmiş. Dışavurumcu soyut resimlerindeki figürler kadınlar, erkekler, androit yaratıklar.
TOPRAĞA GÖMÜLÜ PORTRELER
Kendisini bize getiren, tanıtan, sergisini Piramid Sanat’ta taşıyan ise benzer akımlarda çalışan Bedri Baykam. Benim de özel olarak tanışmamı istemesinin nedeni, Erdo Sam’ın “Bahçıvan Kadınlar” sergisinin bir tür kadınlara ithaf, yüceltme olması.
Sergiyi ilk önce yalnız gezdim, Erdo Sam’ın İstanbul’a geleceğini öğrenince de onu tanımak ve eserlerini kendisinden dinlemek için yazmayı geciktirdim. Açıkçası, özellikle de serginin “Yanık Resimler” bölümündeki, ağızları dikili, yanık resimlerini yaratan kişinin bu kadar güler yüzlü olmasını beklemiyordum! İçinden pozitif enerji fışkıran bir insan Erdo, yani Erdoğan! Ama bir yandan acı çeken, çekmiş insanları yanık kâğıtlarda acılarıyla yeniden yaratıyor. Bir taraftan onların portrelerini toprağa gömüyor! Ve ne ilginçtir ki o toprağa gömülü portreler yaşamaya başlıyor, kimi küfleniyor, kimi buharlanıyor, kimi yarattığı enerjiyle camını kırıyor; adeta birer zombi oluyorlar! Ve Erdo buna sadece gülüyor?
KADIN YARATIYOR
Gelelim, yaratıcı kadın meselesine. Erdo, tanıdığım en feminist erkek diyebilirim. Kadının erkekten güçlü olduğuna, dünyayı kadınların yönetmesi gerektiğine inanıyor. Kadınların yöneteceği dünyada savaşların, yoksulluğun, haksızlığın olmayacağına da. Hiç kuşkusuz daha iyi olabilirdi ama Golda Meir de kadındı? Erdo’nun kadınlara bu kadar değer yüklemesinin baş nedeni, doğurganlıkları. Yaratan, hayat veren bir varlığın gücüne ve iyiliğine inanıyor. Özellikle büyük boyutlu resimlerinde kadınla erkeğin savaşı ve bu savaştan galip çıkan Ece kadın var. Geleceğin toplumlarını yaratacak olan güç kaynağı kadın: Bahçıvan Kadınlar. Geleceği yaratacak olan kadınlar! Erdo Sam, bu büyük boyutlu tuvallerini önce yüksek sesle müzik dinleyerek, etrafında dolaşarak, çılgın gibi tempoyla atölyesinde yaratıyor. Sonra yukarı, eve çıkararak, etrafında eşi, çocukları varken ve onlarla mutlu iken küçük fırçalarla rötuşlar yapıp tamamlıyor! Bu acıya ve şiddete maruz ya da kayıtsız kalmış yanmış portreleri yaparken etrafında çocukların gülüşüp koşuştuğunu düşünmek zor. Ama kendisi de öyle sanatçının?
SANAT HÂKİM OLSAYDI
Resimlerini tam olarak görmek için bir kez bakmak yetmiyor. Bulmaca gibi, bir şeytan figürü yakalıyorsunuz, sonra parçaladığı yüzleri fark ediyorsunuz, başka bir yere bakarken başka insanlar, kötülükten kurtulmuş ve güzelliğe gitmiş olanlar! Birbiri içine geçmiş insanlar, kuru kafanın içinden doğan bir gül, bir yanda cinsellik. Anlatacak çok fikri, çok derdi var. İyi ki sanat var, sanatla anlatıyor. Sanatla yaratıyor, “keşke sanat dünyamıza daha çok hükmedebilseydi” diyor. Erdo Sam’ın Bahçıvan Kadınlar’ı 29 Mayıs’a kadar Piramid Sanat’ta sergileniyor.