Cemal Reşit Rey sahnesinde çıplak ayaklı bir piyanist
Günümüzün en yaratıcı klasik müzik sanatçıları arasında gösterilen Alice Sara Ott “Yaşamdan Yansımalar” albümüyle karşımızdaydı.
Gila BenmayorCemal Reşit Rey’in sahnesinde, zarif parmakları piyano tuşlarına kelebekler gibi konan, çıplak ayaklı bir piyanist var: Alman-Japon Alice Sara Ott.
Günümüzün en yaratıcı klasik müzik sanatçıları arasında gösterilen Alice Sara Ott “Yaşamdan Yansımalar” albümüyle karşımızda.
Chopin’in Op.28 Prelüdleriyle, Francesco Tristano, György Ligeti, Nino Rota, Chilly Gonzales, Toru Takemitsu, Arvo Part gibi çağdaş besteciler arasında maharetli geçişler yapan dünyada ilk kez müzikle mimariyi birleştiren bir performansa imza atıyor.
Zira bizi sanatçının iç dünyasını keşfe çıkartan müziğe arka planda mimar Hakan Demirel’in mimari öğelerden oluşan dijital sanat videosu eşlik ediyor.
Aslında biz dinleyiciler çifte bir yolculuğa çıkıyoruz.
“Yaşamdan Yansımalar” ile kendi hayatından yansımalara yer veren sanatçının iç dünyasına ve Demirel’in videosuyla sanal bir dünyaya yolculuk.
Benzersiz bir deneyim.
Ott’un piyanosu kâh uçsuz bucaksız bir kütüphanenin, kâh bir kilisenin içinde geziniyor ya da bir suyun kenarında soluklanıyor.
Yıldızlı bir gecede gökyüzüne doğru süzülürken üzerimize sanki müzikli galaksiler yağıyor.
Alice Sara Ott’un piyanosunun bu yolculuğunu kendi sözleriyle şöyle tarif ediyor:
“Yaşamdan Yansımalar yalnızca hayatımı etkilemeye devam eden düşünceleri ve kişisel anları yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda bugün klasik bir müzisyen olarak rolümü nasıl gördüğümü ve sanatsal ufkumu nasıl genişletmek istediğimi anlatan müzikal ve görsel bir yolculuk”.
HAYATIMI MS İLE YAŞIYORUM
Alman bir baba ile Japon bir anneden 1988 yılında Münih’te dünyaya gelen Alice Sara Ott’un müziğe ilgisi henüz üç yaşında iken ortaya çıkmış.
5 yaşında dahi çocuk ilan edilmiş, yarışmalarda birincilik ödülleri peş peşe gelmiş ve henüz 20 yaşında iken halen çalışmakta olduğu Deutsche Grammophon ile kontrat imzalamış.
Üç yıl önce ise Multiple Skleroz teşhisiyle hayatı sarsılmış.
Münih’te sahnede Chopin çalarken sol kolunda uyuşukluk ve kramp hissedince konseri yarıda kesmek zorunda kalmış.
Önce “artık piyano çalamam” düşüncesiyle büyük bir korku ve paniğe kapılan sanatçı gördüğü tedavi sayesinde bugün herhangi bir hastalık belirtisi göstermiyor.
“Hayatımı Multiple Skleroz ile yaşıyorum. Bu durumdan ötürü hiçbir şekilde kendimi sınırlandırılmış hissetmiyorum. Yeni durumumu nasıl anlayacağım, bedenimin sinyallerini nasıl dinleyeceğim yolu devam ediyor. Yeni, bilinmeyen bir alana adım adım yürüdüğüm bir farkındalık söz konusu” diyor.
Dünyada 150 milyon kez indirilen “Yaşamdan Yansımalar” albümünde hastalığıyla bağdaştırdığı parça Arvo Part’in “Für Alina” bestesi.