Çapkın, özgüvenli ve kırmızılı!
Trabzonlu resim hocası Güler Genç Erol’un Kırmızı Çizgi sergisindeki kadınlar Bebekli kadınlarla koketlikte yarışıyor.
Yazgülü AldoğanGüler Genç Erol’un resimlerini görür görmez çarpıldım; birbirinden sevimli, koket, hafif tombul, zengin duruşlu diyelim, kırmızılar giymiş kadınlar! Kırmızıların içinde morlar, turuncular ve balıklar! Zaten serginin adı “Kırmızı Çizgi”. Nedir bu kırmızılı kadınların derdi, sırrı. Figüratif sevdiğimi bildiği için fotoğraflarını yollamış, Bebek Galeri Kambur’un sahibi İlkay Altınoğlu. Geliyorum dedim, sanatçımız da orada olacak mı? Bebek’e ne zamandır gitmedim, boğaz trafiği ürkütüyor. Neyse ki hava kötü, kalabalık yok. Galeri Kambur’un yeni yerinin vitrinleri geniş pencereli. Kırmızılı büyük boyutlardaki resimler, sokağa neşe saçmış! İçerisi de kadınlar günü gibi. İkili üçlü, masalara oturmuşlar, ellerinde birer kadeh şarap, sohbeti koyultmuşlar tuvallerde. Birinin başında bir küçük taç, o daha bir havalı sanki. Soracağız bunları sanatçımız geldiğinde. Ben hayran hayran resimlerdeki hanımlarla sohbeti koyulturken içeriye bir grup genç kadın giriyor: Güler Genç Erol, kardeşi ve arkadaşları. Hakkında çok az şey bildiğim için hepsini ondan dinliyorum. Trabzon’da üniversitede resim öğretmeni! Aynı zamanda kardeşiyle birlikte kendi dizayn ettikleri kıyafetleri sergileyip sattıkları bir butikleri var Nişantaşı’nda, ki derhal ziyaret edilecek. Güler Genç Erol’un üzerindeki beyaz cekette, resimlerdeki desenler var, kardeşinin üzerinde ise Picasso’nun Guernica’sı! Belki bana da bir Magritte yaparlar, en sevdiğim ressam. Üç işi birden nasıl yetiştiriyor diye meraklanıp soruyorum, gece gündüz hızlı çalışarak! Bu serginin resimlerini de bir iki ayda hazırlamış. Neden Kırmızı Çizgi? Kadınların özgürlüğü, özgüveni, bireyselliğini sembolize ediyor. Neden kırmızı, mor? Leke seviyor, en çok da kırmızı seviyor. Neden balıklar? E Karadenizli, balık hayatlarının her anında, her yerinde! Neden sadece kadınlar? O da Nermin Alpar gibi, ki biraz onun ekolünden, kadın dayanışması, kadın birliği. Neden tombul bu kadınlar? Bize dayatılan zayıflık, sıskalık tipine karşıtlık olsun diye. En sevdiği ise resmi bitirdikten sonra parmağını kırmızı boyaya batırıp dudağına bir dokundurmakmış tuvaldeki kadınlarının! O kiraz dudaklar öyle oluyor. Süslüler, şapkalar, renk renk kıyafetler, hemen hepsi gezmedeler. Nedense çoğunun gözleri kapalı, göz süzmedeler! Ben pek sevdim Güler Hoca’nın kırmızılı kadınlarını, içimi ısıttılar, neşe kattılar. Üstelik de benden söylemesi, bu piyasalarda yeni diye herhalde, ekonomik fiyattalar!