Borusan Sanat’ta Leyla Gencer’i dostları anlattı
Borusan Sanat, 20. yüzyıl opera tarihinde diva olarak alkışlanan Leyla Gencer’i, ölümünün 15. yıldönümünde Borusan Müzikevi’nde düzenlediği özel buluşma ile andı.
Gülçin GülanBorusan Sanat, 20. yüzyıl opera tarihinde Diva olarak alkışlanan Leyla Gencer’i, ölümünün 15. Yıldönümü olan 10 Mayıs akşamı Borusan Müzikevi’nde düzenlediği özel buluşma ile andı. Borusan Kocabıyık Vakfı Genel Koordinatörü Ahmet E. Erenli ve Serhan Bali’nin moderatörlüğünde sanat yolculuğunu yakından izleyen Franca Cella, Daniele Borniquez, Zeynep Oral ve Evin İlyasoğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı “Leyla Gencer’i Anıyoruz” isimli Borusan Klasik’ten canlı olarak dinlenen bu sohbet, ilerleyen tarihlerde borusansanat.tv’de izleyicilerle buluşacak ve kitapçık olarak da yayınlanacak. Gecede Leyla Gencer’in 1985 Paris resitalinde söylediği üç aryanın kaydı da ilk kez gösterildi.
OPERANIN MABEDİNDE 50 YIL
Erenli konuşmacıları tanıtarak başladığı konuşmasında hayranı olduğu opera sanatının kök saldığı İtalya’da meşhur olan 50 yılını operanın mabedi La Scala’da yaşayan Leyla Gencer’i tanıma sürecini, İKSV Müzik Festivali’nde çalıştığı yıllarda Bayezid Operası, Riccardo Muti orkestrasıyla festivale gelmesi gibi dev projelerde Leyla Gencer’in büyük rolünü anlattı.
Diva’yı 40 yıl izleyen 1986’de “Romanzo Vero di una Primadonna” isimli biyografi kitabını yazan müzikolog dostu Franca Cella; “Canlandırdığı karakterleri çok seviyordu. Ders verdiği zaman da sadece iyi bir hoca olmadı, nasıl sanatçı olunacağını, dinleyici sevmeyi öğretti” diyerek karizması, yaratıcı yorum gücü ile nasıl herkesi avucunun içine aldığını anlattı.
TUTKUNUN ROMANI
Türkiye’de ilk yazılan ve 1992’den beri 17 kez basılan Leyla Gencer kitabı “Tutkunun Romanı” nın yazarı Zeynep Oral, “O; tepeden tırnağa, tutku, azim ve müzik aşkıyla yanıp tutuşan ve uzun bir süre dünya sahnelerini de tutuşturan bir diva idi. Müzik dünyasında bir “ekol” ve referans oluşturdu. Opera dünyasının mabedi La Scala’ da hep zirvede kaldı. Yuvası La Scala vatanı ölene kadar yurttaşı kaldığı Atatürk Türkiyesi oldu” diyerek onun renkli, sağlam kişiliğini anlatan anılar paylaştı. Zeynep Oral, Franca Cella’ nın vasiyeti üzerine evinin İstanbul’a getirilip İKSV’ye emanet edildiğini hatırlatması üzerine, halen kapalı olan Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Sahnesi’nin deposunda bekleyen Leyla Gencer Evi’nin vaat edildiği gibi AKM’de sergilenmesini beklendiğini anlatarak; “Halen ses yok “dedi.
Evin İlyasoğlu da, ‘hakkında daha pek çok kitap yazılmalı’ diyen Ahmet Erenli’ nin ısrarı üzerine kaleme aldığı 2019’da basılan “Ben Leyla Gencer, La Diva Turca” (YKY) kitabının yazma sürecini anlatırken; “Edindiğimiz kaynaklardan onun enerjisini, araştırmacılığını ve konsantrasyon gücünü hayret ve hayranlıkla izledim. Asistanımla baştan başa dolaştığımız İtalya’da taksi şoföründen gişe memuruna herkes tarafından saygıyla hatırlandığına tanık oldum” dedi. Zeynep Oral’ın, elindeki bütün dokümanları vererek, yazmaya teşvik ettiğini de anlattı. Şimdi onu yeni kuşaklara tanıtmak için La Scala’ da olduğu gibi İstanbul’da açılan bir kütüphaneye adının verilmesini, kitaplarının konmasını ve orada etkinlikler düzenlenmesini, engelliler için de özel sunumlar hazırlanmasını önerdi.
La Scala Tiyatrosu Akademisi Müzik Departmanı Yöneticisi 2006’dan beri Şan Yarışması’nın sekreterliğini üstlenen Daniele Borniquez ise, 12 yıl birlikte çalıştığı Leyla Gencer için; “Çalışmak çok zordu çünkü mükemmeliyetçiydi. Öğrencilerine karşı ise demokrattı. Herkese eşit süre ayırırdı” diyerek anılarını paylaştı. Tüm konuşmacılar Leyla Gencer’in onlara öğrettikleri, yaşattıkları için duydukları şükranı, özlemi davetlilerle paylaştılar.