Ben Yazar Suat Derviş’im

Kendini yazarak gerçeklemeyi göze alan bir kadının örnek alınası öyküsüne de dikkat çeken sergi, hak ettiği ilginin sonunda Suat Derviş’e verilmesi için bir fırsat.

Nurduran Duman

“Ben yazar Suat Derviş’im”. İlk bakışta ekmeğini yazarlıktan kazanan bir yaşamın zorluğunu görmemizi salık verebilecek bu söz, bir zamanlar kadınların çok az -neredeyse hiç- yer edinebildiği yazın dünyası koşullarında, kendini yazarak düşünerek gerçeklemeyi göze alan bir kadının örnek alınası öyküsüne dikkatimizi çekmekte daha çok aslında. Öncü kadınlarımızdan, çok yönlü üretmiş Suat Derviş’e birçok doğrultudan bakan, “Ben Yazar Suat Derviş’im” adını taşıyan sergi de öyle. 

Kitaplarını yeniden yayınlama sürecine giren İthaki Yayınları’nın epeydir Suat Derviş odağında sürdürdüğü kapsayıcı çalışmaya eşlik etsin diye geliştirilen sergi “yazar, gazeteci, kadın, insan Suat Derviş”i bir arada, izleyicinin etkileşimiyle belirlenmeye açık başka yanlarını da paya katarak, sunmakta. Sergi boyunca, Derviş’in farklı kaynaklardan gün yüzüne çıkarılan güncellenmiş yaşamöyküsü, pek çok kez kesilip sıfırdan yine o kadar kez kendini var eden yazarlık yolculuğu, yaratım süreci, Cumhuriyet gibi gazeteler için yaptığı yürekli gazete röportajları, çevirileri, roman tefrikaları, öyküleri, romanları, çizgi romanları bütünleyip yenilenmekte. Bu anlamlı üretimde adanmış bir çabayla Derviş’in peşine düşen Serdar Soydan’ın katkısına değer biçilmesi güç. 

İMECE ÖRNEĞİ

Kadın Eserleri Kütüphanesi, Bilgi Merkezi Vakfı’nın katkıda bulunduğu, Ece Eldek’in grafik tasarımını yaptığı, Orhan Cem Çetin’in fotoğrafladığı sergi örnek bir imece örneği. Zilberman Gallery’nin izniyle Eşref Yıldırım’ın tuval üzerine yağlıboya, iple 2018 yılında ürettiği Suat Derviş portresi, Figen Aydıntaşbaş’ın resim ve yazının ortak temel aracı karakalem, mürekkeple çalıştığı, 2007 yılında Mavi Kum kitapçısında “Yazarın Resmi” sergisinde ilk kez yer almış desenler izleyiciyle buluşurken; Emin Çelik’in bu sergi için ürettiği enstalasyon, Suat Derviş’in eserinin sayfalarıyla, dünyada gittiği yerlerin haritasını başka bir belgeleyiş yöntemi olarak önermekte. 

Derya Ülker’in gazetelerdeki yazı ve görsellerden hareketle cama elle uyguladığı çizim ve yazılama kendi başına alımlanmaya değerken, Avrupa Pasajı’nda bulunan Sanat Kritik’in sergi mekânındaki pencerelerden görünen mimariden esinle ürettiği çalışma ise izleyen için şaşırtıcı bir algılayış, hatta etkileşim hazzı içermekte. Sergiyi ziyaret edenler, pencerelerden birinde çizilenmiş fener ile diğerindeki sayfaları açık gazeteye dikkat edebilir, doğru yönden baktıklarında dışarıdaki mimariyle de etkileşip değişebilirler.

DAKTİLO EDİLEN MEKTUPLAR

Psikanaliz, edebiyat başta olmak üzere farklı alanların bütüncül yordamıyla sanat ürünlerinin ve/veya metinlerinin okunmasının birden fazla yolunu keşfedip öne sürmek üzere yola çıkan Sanat Kritik ilk, tek odaklı, çok katmanlı, anlamlı mı anlamlı sergisiyle 30 Eylül’e değin izleyiciyi beklemekte. Yolunu Beyoğlu’ndaki Avrupa Pasajı’na düşüren ziyaretçiler, serginin etkileşimli bir parçası olarak yerleştirilmiş daktilo ile Suat Derviş’e mektup yazabilirler, diğer ziyaretçiler tarafından yazılmış ve sergiye dahil olmuş açık mektupları okuyabilirler. Sanata evet.