Beauvoir’dan ‘Sartre'a Mektuplar 1: 1930-1939’

Sartre’a Mektuplar-1: 1930-1939 (Çeviren: Damla Kellecioğlu / Everest Yayınları), Simone de Beauvoir’nın iç dünyasını tüm çıplaklığıyla ortaya koyarken, hiçbir konuda konuşmaktan çekinmeyen büyük bir 20. yüzyıl entelektüelinin sesini ve düşünsel evrenini de bugüne taşıyor.

Cumhuriyet Kitap Eki

Simone de Beauvoir, 1983’te Jean-Paul Sartre’ın ona göndermiş olduğu mektupları yayımlatmış, fakat kendisinin ona yazdıklarını gün ışığına çıkarmaya niyeti olmadığını belli etmişti. Soran dostlarına, bunların ancak ölümünden sonra, bulunursa belki basılabileceğini söylemişti.

Kitapta kızı Sylvie Le Bon de Beauvoir, annesinin vefatının hemen ardından Kasım 1986’da bir dolabın dibinde bulduğu, “Mösyö Sartre”a hitaben yazılmış, çoğu zarfların içinde katlanmış halde bekleyen mektuplardan 1930-1939 yıllarına ait 140’ı bir araya geliyor.

En eski hayallerinden birinin, tüm varlığının devasa bir kayıt cihazıyla kaydedilip bir yerlerde saklanması olduğunu sık sık söylediği bilinen Simone de Beauvoir’nın sesini, en kırılgan ve en güçlü tonlamalarıyla duymamızı sağlayan Sartre’a Mektuplar-1: 1930-1939 (Çeviren: Damla Kellecioğlu / Everest Yayınları), iç dünyasını tüm çıplaklığıyla ortaya koyarken, hiçbir konuda konuşmaktan çekinmeyen büyük bir 20. yüzyıl entelektüelinin sesini ve düşünsel evrenini de bugüne taşıyor.

Sartre'a Mektuplar 1: 1930-1939 / Simon De Beauvoir / Çeviren: Damla Kellecioğlu / Everest Yayınları / 450 s.