Başrolünde Brad Pitt'in yer aldığı 'Suikast Treni' filmi vizyona girdi
Zengin oyuncu kadrosu, çarpıcı senaryosu, David Leitch gibi türünün ustası yönetmeniyle ortaya dört dörtlük bir eğlencelik çıkmış, ya o hızlı tren, olsa da binsek!
Yazgülü AldoğanDünyanın en hızlı treni içinde 11 suikastçıyla yola çıkarsa ne olur? Bravo, bildiniz, herkes birbirini öldürür! Hem de aklınıza gelebilecek en vahşi yöntemlerle, oluk oluk kan akar, bıçaklar, tabancalar, yılanlar, zehirler havada uçar; bir ölen öldüğüne doyamaz, bir daha ölür. Öldüğüne inanamaz, bir daha öldürürler. Ve bütün bu sıra dışı vahşet sürerken seyirci ne yapar? Koltuğuna büzülüp oturur mu, hayır, kahkahalar atar! Çünkü dozu artınca artık hiçbir şey gerçek değildir, absürd komediye dönüşür. Filmi izlerken sık sık Türkiye’de son bir yılda izlediklerimizi düşündüm. Farkındaysanız artık ne yolsuzluk haberlerine, ne bilim insanlarının ölümle tehdit edilmesine, ne suçsuz insanların hapislerde çürümesine, ne her gün gelen şehit haberlerine, ne dünyanın en yüksek enflasyon rakamlarına tepki bile göstermiyoruz! Gülemiyoruz tabii ama absürd bir durum, o kadar kötü ki gerçek olamaz gibi ve birileri de çıkıp “gerçek değil, şahane bir ülke, bizi kıskanıyorlar” diyebiliyor!
HIZLI TREN YILAN GİBİ
Neyse sanata dönelim en iyisi: Suikast Treni, Brad Pitt’in başrolünde olduğu için ölmediği, ama suikastçıları birbirinden ünlü oyuncuların canlandırdığı, ünlü yönetmen David Leitch’in yönettiği, aksiyon sahnelerinde koltuktan zıpladığınız, bir aksiyon/komedi. Kotaro Isaka’nın romanından senaryolaştırılan film Japonya’da dünyanın en hızlı treninde geçiyor. Bence tren de başrol oyuncularından, filmin sonunda başına gelenlere çok üzüldüm! David Leitch aksiyon filmi yönetmeni olarak bildiği bütün trükleri kullanmış. Yenileri de icat etmiş! Ve bütün bunları yaparken işin içine komediyi de katmış. İki kişi birbiriyle ölesiye dövüşürken yaşlı bir hanımın dönüp dönüp “Hişşt burası sessiz kompartman, gürültü etmeyin” demesi? Dram bile var: Ailesini korumak isteyen büyükbaba ve torununu öldürmek isteyeni öldürme görevi verdiği oğlunun trendeki karşılaşması! İki büyük mafya babasının da en büyük düşkünlüğünün ailelerine olması? Tamam, filmi anlatmıyorum. Bence gidin seyredin, serin bir salonda kahkaha atarak hoş vakit geçirirken düşünün. Onlarınki hızlı trense bizimki ne diye düşünün! Oyuncular şahane. Filme de en az dört yıldız veririm, beş üzerinden.