Atilla Dorsay ve Flaşbellek

Festival filmleri ile seyirci yoğunluğu olan İstiklal Caddesi’ndeki Beyoğlu Sineması, Başka Film ve BirFilm ile yolculuğuna devam ediyor.

Emel Seçen

Doğum günün kutlu olsun, Atilla Dorsay.

BirFilm ve bir pasta. Ödüllü yönetmen, Derviş Zaim’in mülteci ve göçmen sorununa çok farklı yaklaşımı ile belleklerimizde iz bırakacak, filminin basın gösterimi gerçekleşti. Geçtiğimiz hafta tam gösterim sırasında yüklü elektrik faturaları yüzünden elektrikleri kesilen Beyoğlu Cinemajestic Sineması’nın suni teneffüsü, Bergen ile olmuştu. Filmin gösterime girdiği gün, dışarı verdikleri hoparlörden Bergen’in kendi sesi ile adeta o yılları yaşatmışlar. Borç alarak üst üste 10 milyarı geçen faturalarını ödeyerek kilidi açtıktan sonra gülümsemişlerdi.

Festival filmleri ile seyirci yoğunluğu olan İstiklal Caddesi’ndeki Beyoğlu Sineması, Başka Film ve BirFilm ile yolculuğuna devam ediyor. Nisan ayında vizyonda olacak Flaşbellek filmi ile diğer tüm filmleri gibi adından söz ettiren Senarist, Yazar, Yönetmen Derviş Zaim basın ön gösteriminde, basın mensupları ile bir araya geldi. Kendi ikramını kendi getiren Derviş Zaim, film başlamadan önce “Öncelikle aranızdan ayrılan değerli sinema yazarı arkadaşımız, Murat Özer için başsağlığı dilemek istiyorum. Hoş geldiniz. Mülteciler, göçmenler hakkında çok film yapıldı ama bu biraz farklı yaklaşım. Ben dışarıda olacağım, siz rahatsız olmayın, rahat rahat izleyin sonra sorularınız ve görüşleriniz var ise buluşalım” dedi. Filme girmeden öncede, SİYAD kurucusu, duayen sinema yazar ve eleştirmeni Atilla Dorsay’ın doğum günü kutlandı. Sevdikleri, dostları ve  arkadaşları ile bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Dorsay “Elli yaşıma hiç bu kadar mutlu gireceğimi tahmin etmiyordum” dedi.

FLAŞBELLEK

Suriye’de yaşanan olayları konu alan filmde, devlet memur  Ahmet, bir saldırıcı sonucu konuşma yeteneğini kaybeder..Savaş koşullarında hayatta kalmak için ancak iş olarak, çatışmalarda ölen insanların fotoğraflarının çekilip, kayıt altına alındığı bir birimde çalışmaya başlar. Onlarca acıyı kayıt altına almaya çalışan Ahmet, gördüklerini dünyaya duyurmaya karar verir. Bu kararı onu büyük bir seçim yapmaya zorlar. Ahmet, kendisi ve ailesini korumakla, insanlığa karşı görevlerini yerine getirmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.