Aşkın Ayrancıoğlu’ndan ‘Deprem’

Karikatür dalında 25 yapıtın değerlendirildiği ve Seçici Kurulu Metin Peker, Kamil Masaracı, Muhittin Köroğlu, Zafer Temoçin, Akdağ Saydut ve Murat Sayın’dan oluşan 78’inci Yunus Nadi Karikatür Ödülü, ‘Deprem’ konulu yapıtıyla Aşkın Ayrancıoğlu’na verildi. “6 Şubat’ta ve sonrasında yaşananlara tepkisiz kalmak olanaksızdı” diyen Aşkın Ayrancıoğlu ile karikatürünün yaratı sürecini konuştum.

Çağdaş Bayraktar

 

- 6 Şubat depremleri sizde nasıl bir etki yarattı?

Bir insan, bir sanatçı olarak yıkılan binalarla ben de yıkıldım elbette… Çaresizlik, yalnızlık, yoğun bir hüzün duygusu egemendi…

- Karikatürünüzü çizerken sizi harekete geçiren ne oldu?

Depremin ilk günlerindeki hüzün duygusu gün geçtikçe tepkiselliğe dönüşüyordu. Çünkü göçük altında kalan insanlarımızın yalnız bırakılması, çürük binalar, imar afları, kesilmiş kolonlar, egemenlerin depremi de egemenlikleri için araç olarak kullanmaları, sosyal medya kısıtlamaları, yoktan yere yiten canlar, yardımda bile yapılan ayrımcılıklar, yolsuzluklar vb. tüm olumsuzluklara karşı tepkisiz kalmak bir sanatçı için olanaksızdı.

Ben de bu tepkimi; çelişkileri yansıtan, eleştiren, sorgulayan, başkaldıran bir sanat olan karikatürle dile getirdim. Çünkü en iyi yaptığım şeylerden biriydi karikatür. Bunun dışında öğrencilerimle ve dostlarımla birlikte sanal ortamda “Deprem Karikatürleri Sergisi” açarak geniş bir perspektifle bu sorunsalı irdeledik…

- Karikatürünüzü nasıl bir etki yaratması düşüncesiyle çizdiniz?

Göçük altında kalan, can derdinde olan ve yardım isteyen insanların egemenlerce nasıl nesne olarak görüldüğünün gerçekliğini yansıtmayı ve karşılığında insani bir etki / tepki yaratmayı düşündüm.

Ne yazık ki gündelik yaşayan; belleği, vicdanı, tarih bilinci, gerçekçiliği dumura uğratılmış insanların egemenliğinde yaşıyoruz. Nâzım’ın Piraye’ye yazdığı bir şiirde -“en fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı” dediğinden de erken- neredeyse 10 ayda unutuldu tüm acılar, yıkımlar… Gerçekten de karikatür toplumun belleği, vicdanı ve isyanıdır.

Deprem felaketiyle ilgili unutturulmaması gereken çok şey var. Bu unutturmama, acı çekenlerin dili olma, hesap sorma konusunda en etkili sanat karikatürdür. Bu bağlamda genç çizerlerin katılabileceği “deprem” konulu uluslararası bir karikatür yarışması hazırlığı içinde olduğumuzu da belirtmeliyim.

Böylece deprem felaketini farklı boyutlarıyla birlikte uluslararası duyarlılıkları da içerecek şekilde gündemde tutabileceğimizi düşünüyorum.

- Yıllar içinde bir bellek işlevi de görecek karikatürünüzle Yunus Nadi Ödülü almak sizde nasıl duygular uyandırdı?

Türkiye’nin en büyük deprem felaketindeki bir çelişkiyi dile getiren karikatürümle Türkiye’nin en köklü, en önemli ödülünü almak farklı bir duygu, büyük bir gurur ve ayrıcalık benim için.

AŞKIN AYRANCIOĞLU: 1969 yılında Sinop’ta doğdu. 1991 yılında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Resim Bölümü’nü bitirdi. 1987’den bu yana resim, karikatür, fotoğraf, grafik ve eleştiri alanlarında çalışmalarını sürdüren sanatçının roman ve karikatür türünde kitapları da bulunuyor. Çoğu uluslararası 120’nin üzerinde ödül kazanan Ayrancıoğlu’nun karikatürleri yurtiçi ve yurtdışında kişisel ve karma sergilerde, albümlerde, gazete ve dergilerde yer aldı. 1991’den bu yana estetik, sanat, felsefe, aşk vb. konularda yazdığı toplumcu duyarlıklı yazıları İnsancıl, Mum, Tavır, Atılım, Uzun Yürüyüş, Güney, Sanat ve Hayat, İnat, Şarlo, Sancı vb. dergi ve gazetelerde yayımlandı. 2009’da Çin’de düzenlenen uluslararası Guangxi City College Karikatür Yarışmasına jüri üyesi olarak seçilen Ayrancıoğlu ulusal ve uluslararası pek çok karikatür yarışmasında jüri üyeliği yaptı.