‘An-kara-kış’ fotoğraf sergisinin sahibi Uğur Yıldız: ‘Ankara’ya gri deseler de Ankara beyazdır’
Ankara Kültür Yolu Festivali kapsamında yer alan sergilerden biri olan “An-kara-kış” fotoğraf sergisi, Ankara tarihine ışık tutuyor. Serginin isminin Ankara’ya “gri şehir” denmesine bir tepki olduğunu açıklayan sergi sahibi Uğur Yıldız, “Ankara, gri olarak bilinir, öyle tanınır ama Ankara beyazdır. Ankara, beyazla ortaya çıkar” dedi.
Eylül BarutAnkara’nın cumhuriyetle özdeşleşen tarihi fotoğraflarda kendini belli ediyor. Bu doğrultuda, Ankara Kültür Yolu Festivali kapsamında, Gazi Mustafa Kemal Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Uğur Yıldız’ın başkentin tarihi ve sembol mekanlarından kış fotoğraflarının yer aldığı “An-kara-kış” fotoğraf sergisi, ziyaretçilerini ağırlıyor.
Sergisi ile ilgili gazetemiz Cumhuriyet’e konuşan Yıldız, Ankara’nın “gri şehir” olarak bilinmesini eleştirerek “Serginin adı An-kara-kış ama aslında ‘Beyaz Ankara’ olmalıydı. Ankara, gri olarak bilinir, öyle tanınır ama bence Ankara beyazdır. Ankara, beyazla ortaya çıkar” dedi.
‘ŞEHRİN DEĞİŞİMİNE TANIK OLDUM’
Doğma büyüme Ankara Çinçinli olduğunu belirten Yıldız, “Ankara, yaşadığım ve anılarımın çok olduğu bir şehir. Yıllarca bu şehrin değişimine tanık oldum ama bir belge de gerekiyordu. Ben de hem tarihsel hem yaşamsal olarak fotoğraflarımla belgeledim. Tarihsel olan fotoğraflar arasında Ankara Kalesi, Acıbadem Camii, Ulus Meydanı, Cumhuriyetimizin kurulduğu ilk Meclis ve çevresindeki tarihi olarak değer kazanmış binalar ve Etnografya Müzesi sayılabilir. Ardından yaşama dönüyoruz; Ulus’a, Kızılay’a iniyoruz. Yaşamın modern zamanlarını görüyoruz. Daha böyle binaların betonlaştığı yerleri ve Söğütözü’ndeki yüksek binaları da görüyoruz, gecekonduları da. Anıtkabir’in de karlı kış ve tören anındaki fotoğrafları bulunuyor. Bunlar güzel görüntüler, Anıtkabir’i herkes görmüştür ama karlı günlerini herkes görmemiştir. Ben şahit oldum, görüntülerini belgeledim” diye konuştu.
‘DÜNYA DOĞRUDAN BAKIYOR’
Sergide “eski ve yeni”nin bir arada bulunduğunu vurgulayan Yıldız, “Eski olarak tabir edilen yapılar şu an yok, yıkıldı ve boşaltıldı. Ancak orada bir tarih, bir kültür vardı. Saygı duymak ve onları unutmamak lazım” dedi. Fotoğraf çekmeye lise çağlarında başladığını ileten Yıldız, şunları kaydetti: “Görevim icabı sık sık yurt dışı gezilerine gittim. Zaten gezi amaçlı bir görev istiyordum. Dünyanın yaptığı şey doğrudan bakmak. Aslında farklı ülkelerin değişik görüntüleri var. Oraları gezdim ve görüntüledim. Hem görevimi yaptım, hem fotoğrafımı çektim. Gittiğim ülkenin veya şehrin sadece turistlik yerlerini gezmedim; gezilmeyen yerlerini, varoşlarını da görüntüledim. Fotoğrafçılık daha çok gezmemi, daha çok yaşam biçimlerini görmemi sağladı.”