"Altın Koza"da Fatma Girik ve Cüneyt Arkın konuşuldu
Adana'da bu yıl 29'uncusu düzenlenen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali kapsamında Fatma Girik ve Cüneyt Arkın'ın konu edildiği "Sinemada Star Olmak, Film Gibi Yaşamak" söyleşisi yapıldı.
AAYönetmen Şerif Gören, oyuncular Selda Alkor ve Halil Ergün ile gazeteci-sinema yazarı Burçak Evren, Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'ndaki söyleşide sinema tutkunlarıyla bir araya geldi. Şerif Gören, Girik'in sürekli hareket halinde, samimi, dost ve arkadaş kimliğinin son gününe kadar değişmediğini, onunla çektiği filmlerinde bu samimiyeti her zaman hissettiğini söyledi.
Arkın'ın sinemada hemen hemen tüm kimliklere büründüğünü ifade eden Gören şöyle devam etti:
"Aşık oldu, romantik oldu, şarkılar söyledi, piyano çaldı. Sonra bizim milli kahramanlarımızı oynadı. Ama o filmlerde oynadığı süre içinde de o kadar büyük emek verdi ki o filmler için. Kolay filmler değildi, o ata binmek. Türkiye'de belki ata en iyi binen oyuncudur Cüneyt Arkın."
Gören, Arkın'ın her zaman "Halk bana her şeyi verdi, ben onlara ne verdim?" düşüncesinde olduğunu, bu yönüyle usta oyuncunun içinde toplumcu, özgürlükçü, vatansever, demokrat bir kimlik taşıdığını, barıştan birlikten yana bir insan olduğunu ifade etti.
OLDUĞU GİBİ BİR İNSANDI
Selda Alkor da Yeşilçam'ın bir çok star yarattığını, ancak star olmanın en güzel örneğini Fatma Girik'in verdiğini söyledi.
Girik'in 15 yaşında sinemaya hiçbir sanatsal birikimi olmadan girdiğine işaret eden Alkor şöyle konuştu:
"Fatma gerçekten içgüdüsel oynayan bir oyuncu diye düşünüyorum. Ama zaman içinde çok çalıştı, bu işin tekniğini de çok iyi öğrendi. Neticede gayet iyi bir oyuncu ortaya çıktı. Bugün Türk sinemasına baktığınız zaman en iyi kadın oyunculardan biridir. Fatma olduğu gibi bir insandı. Nasıl aklına eserse öyle yaşardı. Hiçbir kötü düşünce biriktirmeden hareketlerini yapardı."
O HEP BADEM GÖZLÜYDÜ
Halil Ergün de Girik'in kendi hayatı içinde çok derin izler bıraktığını ifade etti.
Girik'in oyunculuğa yeni başladığı dönemde sete yürüyerek gelip giderken bir ayakkabı almak için biriktirdiği parayı film çekmek isteyen arkadaşlarına çekinmeden verdiğini dile getiren Ergün, "Bu müthiş bir tutum. Bu yaklaşımı inanın ben bulunduğum filmlerinde de gördüm uygulamalarında da gördüm. Hep böyle devam etti Fatma Girik. 'Öldü badem gözlü oldu.' diye bir söz var ama o hep badem gözlüydü" dedi.