18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü vesilesiyle bir konser düzenlendi

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü vesilesiyle 16 Mart akşamı Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda bir konser düzenlendi. Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın ev sahipliğinde ve Burak Tüzün yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Can Atilla’nın do minör tonda yazdığı “57. Alay Gelibolu Senfonisi” başlıklı “2 numaralı Senfonisi”ni seslendirdi. Deneyimli ve usta solistler, Soprano Hülya Kazan ve Çellist Serdar Rasul idi.

Ersin Antep

2015’te bestelenen ve 30 ülkenin liderlerinin katıldığı Dünya Barış Zirvesi’nde seslendirilen eserin kaydı, 2016’da Almanya Naxos firması tarafından yayımlanmıştı ve bir yıl sonra bu kez Amerika Naxos firması tarafından Grammy’ye aday gösterilmişti. 2019’da ise Rusya’da ilk kez seslendirilmişti.

Büyük bölümü bir viyolonsel konçertosunu andıran, güçlü kontrpuantal ve armonik yapısıyla dikkat çeken dört bölümlü yapıtın üçüncü bölümünde şan solisti, Atatürk’ün 1934’te Anzak annelerine yönelik sözlerini İngilizce sözlerle seslendiriyor. Tiyatro salonu akustiğiyle, yüksek nüanslı timpani partilerinin olduğu anlarda ve tutti pasajlarda kimi grupların duyulmadığı eser, lirik havadan ziyade anlatımcı ve “Gelibolu’da savaşan insan” içeriğine sahipti.

Tarihi Alan Başkanlığı’nın özel bir tanıtım sergilediği, konser anında sürmesiyle dikkati çeken, kimi izleyicilerin telefon ekranlarından kafalarını kaldırmadığı konserin, 16 Mart günü ve İstanbul’da gerçekleşmesinin aslında ayrı bir anlamı vardı: Cumhuriyetin başından itibaren uzun yıllar “16 Mart Şehitlerini Anma Günü” etkinliği içinde unutulmayan, 1920’deki İngilizlerin Şehzadebaşı baskını sonucu (aralarında iki müzisyen askerin de olduğu) hayatlarını kaybeden 10. Kafkas Tümeni karargâhı neferlerinin sonsuzluğa göç ettiği şehirde, 102 yıl sonra ses bulmasıydı. Uzun yıllar ayrı etkinlikler olan “18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi” ile “16 Mart Şehitlerini Anma Günü”nün ilerleyen yıllarda birleşmesiyle 16 Mart Şehitleri özel olarak anılmaz olmuştu.

Konserin bu satırların yazarı için önemi ise Gelibolu sonrası Antep’te gazi olmuş bir dedenin torunu olması yanında, Mustafa Kemal Atatürk’ün emrindeki 57. Alay askerlerinden Şehit Lapsekili Mehmet oğlu İsmail’in torunlarından biri, bir müzikolog olarak dinlemiş olmasıydı. Can Atilla’nın müziğini anladım, teşekkür ederim. Atilla’nın, özenli ve başarılı şef Burak Tüzün ile birlikte en sonda açtığı (ve babasının hazırladığı) 57. Alay Sancağı replikası bu ruh halinde, ayrıca değerliydi. 

Not: Bugün 17.30’da “CRR Girişte Solda”, “Gençlerle Gelibolu’yu Anlamak” başlığıyla söyleşecek, 18.30’da “Konser Öncesi”nde İBB tarafından yayımlanan “Çelik Kale Çanakkale” kitabı hakkında Prof. Dr. Şaduman Halıcı ve Dr. Barış Borlat gibi değerli yazarlarla konuşacak, 20.00’de Murat Cem Orhan yönetiminde 20 değerli Avustralyalı sanatçının da yer alacağı CRR Senfoni Orkestrası’nın, Volkan Akkoç’un hazırladığı CRR Korosu, Bas Zafer Erdaş, Anlatıcı Ali Rıza Kubilay, Müezzin Akif Kılıç ile birlikte seslendireceği Süleyman Alnıtemiz’in bestelediği “Kanlısırt Anzak Senfonik Şiiri”ni dinleyeceğiz. (ersin@muzikoloji.org)