Pahalı Bir Kâbustan Banjo’ya
Yol arkadaşım Banjo’da Carl Sagan, toplumsal sınıf değişikliğinin ekonomik statü dışındaki sosyokültürel gereklerini yerine getirmek isteyen ebeveynleriyle banjo arasında sıkışan Jeremiah’nın, “tutku”yu keşfetmesini anlatıyor, üstelik de banjo yapımının tüm detaylarıyla birlikte…
Emek Yurdakul / Cumhuriyet Kitap Eki
“Çok pahalı bir kâbusun içinde yaşıyorum…” diyor, her gün saat 16.00’daki salon dersleri, görgü kuralları, golf, piyano ve diğer eğitimleriyle okulu arasında koşturan Jeremiah.
Anlıyor; kendi tabirleriyle “yokluktan” gelen ebeveynlerinin ürettikleri, lazer ışınları ve minyatür bilgisayarla ağzınızı ölçüp yeterli miktarda diş ipini size sunan duvar kutusu sayesinde varlığa geçtiklerini, onu da iyi eğitimlerle donatmak istemelerini tabii ki anlıyor. Ancak neden tüm donanımlar bu kadar sıkıcı ve bazıları neden gerekli, buna anlam veremiyor.
LUELLA VE BANJO
Müziği çok seviyor, pop, caz, rap, metal… Ama anne babası klasik müzik öğrenmesinde ve piyano çalmasında ısrarcı. “İyi yetişmiş insanlar boş zamanlarında ne yapar? Piyanoda klasik müzik çalarlar,” diyor babası. “Her iyi ailenin alametifarikasıdır bu,” diyor annesi.
Yokluk-varlık anılarını o kadar çok dinledi ve o kadar çok hak veriyor ki Jeremiah, en iyi arkadaşı Luella kadar cesur, yaratıcı ve hatta çılgın olabilsem, diye sadece aklından geçiriyor, onun gibi hesapsızca ve başkalarının ne düşüneceğini dertlenmeden aklına geleni yapabilse ne iyi olurdu…
Örneğin banjo çalabilse! Kestirmeye saptıklarında Luella’yla, terk edilmiş evin basamaklarında banjo çalan adamı dinlediğinden beri Jeremiah’nın zihninde sürekli banjo melodileri dönüyor.
Banjo çalma isteğini ebeveynleriyle bir kez paylaştı ve yenildi. Neyse ki Luella var, “Seninkiler banjo yapmanı yasaklamadılar değil mi?” diyen. Peki, nasıl yapılacak bu banjo?
TANIŞTIYSANIZ KESİN BİLİRSİNİZ: ‘TUTKU’
“O zamana kadar hiç hissetmediği, güçlü bir duygu kaplamıştı Jeremiah’nın içini. Böyle bir müzik icra etmek için büyük bir arzu… Hayır hayır, arzudan da güçlü bir şey gerekirdi. Bir ihtiyaçtı bu.”
Hem teknik uygulama dersinde başarısız olmuş hem de piyano öğretmeni Maestro Boris tarafından müziğe yeteneksiz bulunan Jeremiah’nın banjoyu ilk işittiği anki hislerini tarifi bu: “İhtiyaç”.
Bütün dikkatini alan, hayat akarken zihninin arka planında sürekli dönen, tutulup kaldığı bir şey banjo onun için. Yapabilir miydi gerçekten de kendi banjosunu? Yaptı da.
Tutkunun, su gibi, kendine daima akacak bir yol bulması, bir çıkış bulması kaçınılmaz diyebilir miyiz? Bulamadığı hallerde o bizim tutkumuz değil midir? Sadece sonucuyla değil süreciyle de keyiflendiğimiz şey midir tutku?
Haftanın sorularını iliştirdiysek kitapla ilgili üç harika şeyi de ileteyim: Banjo yapım tarifi gerçek çünkü yazarın da tutkusuymuş; sonunda okur için banjo şarkı listesi var ve çevirideki imza Sumru Ağıryürüyen.
Yol Arkadaşım Banjo / Cary Fagan / Çeviren: Sumru Ağıryürüyen / Resimleyen: Selçuk Demirel / Tudem Yayınları 96 s. / 7+ / 2021.