Müjdat Gezen: “Bu memleketi ve insanını ‘seviyorum’”
Müjdat Gezen’in Kırmızı Kedi Yayınevi’nce yayımlanan, yaşamından kesitler, anılar ve dostlarından portreler sunduğu, bir ömürden damıttığı üçlemesinin son kertesi Kendine Yalan Söyleme adıyla yayımlandı. Kendine Yalan Söyleme’de, Gezen’in duygusal, hınzır, toplumcu, hümanist şiirleri sonra Fazıl Say’ın bestelemek istediğini söylediği, Gezen’in “İyi ki yapmamış, tutuklanırdı” dediği ve “Antika bir kitaptır” sözleriyle nitelediği Acayip Şiirler Antikalojisi’ndeki şiirleri; ömürlük anılarla paylaştığı tiyatro, sinema, müzik, müzikaller, memleket, edebiyat, kadar önde... Müjdat Gezen’le Kendine Yalan Söyleme’yi ve hayatın ta kendisini konuştuk!
Gamze Akdemir / Cumhuriyet Kitap EkiMüjdat Gezen’in Kırmızı Kedi Yayınevi’nce yayımlanan, yaşamından kesitler, anılar ve dostlarından portreler sunduğu Çocukluğumu Bindirdim Tramvaya, O Gitti Ben Kaldım Yaya ile Normal Olacak Kadar Anormal Değilim’in ardından, bir ömürden damıttığı üçlemesinin son kertesi Kendine Yalan Söyleme adıyla yayımlandı.
Kendine Yalan Söyleme’de, Gezen’in duygusal, hınzır, toplumcu, hümanist şiirleri sonra Fazıl Say’ın bestelemek istediğini söylediği, Gezen’in “İyi ki yapmamış, tutuklanırdı” dediği ve “Antika bir kitaptır” sözleriyle nitelediği Acayip Şiirler Antikalojisi’ndeki şiirleri; ömürlük anılarla paylaştığı tiyatro, sinema, müzik, müzikaller, memleket, edebiyat, kadar önde...
Günümüzdeki adalet ve hukuk anlayışının, nerelere geldiğini, tarihe yazılı olarak bırakmak adına, Metin Akpınar’la birlikte beraat ettikleri Cumhurbaşkanına hakaret davasına ilişkin, avukatı Celal Ülgen’in hazırladığı 41 maddelik savunmanın tamamına da yer veriyor Gezen.
Bu arada haftalık yorum ve değinileriyle Cumhuriyet yazı ailesine katılması da hepimiz için ayrı bir mutluluk. Aramıza hoş geldi elbette ama zaten hep bizimleydi. Müjdat Gezen’le Kendine Yalan Söyleme’yi ve hayatın ta kendisini konuştuk!
SALGIN ORTAMINDA YAZMAK...
- Kendine Yalan Söyleme’de de üçlemenizin ilk iki kitabında olduğu gibi anılar, deneyimler, dertleşme, paylaşma söz konusu fakat felsefenin daha yoğun olduğu görülüyor. Bu son kertenin düşünce sıçramalarını, fikri firarını anlatır mısınız?
Evet, bu üçlemenin son kitabı ve salgın ortamında yazdım. Bu üç çeyrek asırlık yaşamımda aklımda kalanları anlatmaya çalıştım. Ama baktım ki aklımda kalanlardan daha fazlası hayatımın içinde var. Onları da bir sonraki kitaba bıraktım.
- Hangi ilkelerinizi paylaşıyorsunuz bu kertede?
“İlke” adlı şiirimle yanıtlayayım: “İlkelerin olacak/ Seni satın alamayacaklar./ Aptalların uydurduğu/ atasözlerine inanmayacaksın: “Paranın satın alamayacağı şey yoktur.”/ “Herkesin bir fiyatı vardır.” gibi sözlere kanmayacaksın.
Onurunla, kimliğinle ve beyninle akıllı yaşacaksın./ Üreteceksin, seveceksin, sevileceksin, inançlarının
arkasında duracaksın. Sevgilerin karşılıksız, yardımların gizli olacak./ Seni attan, ottan ayıran özelliğin farkına varacaksın./ Çünkü sen insansın,/ ve bunu yakalayabildiğin gün,/ bembeyaz yaşayacaksın.”
Fotoğraf: KURTULUŞ ARI
‘NÂZIM’LA YOLUM HEP KESİŞTİ!’
- En çok neden ah İzmir dersiniz? Kitabınızda da özlemle anıyorsunuz.
İzmir kurtuluşun simgesidir. 9 Eylül sabahı İzmir’in kadınları; sandıklarında sakladıkları kırmızı kumaşlara masa örtülerine, beyaz yastık kılıflarından bayraklar yapıp, şehri donattılar. Doğduğum yer İstanbul. Sevdiğim yer İzmir’dir.
- Bu kertede şiir, duygusal, hınzır, elbet toplumcu, hümanist şiirleriniz memleket, edebiyat, tiyatro, sinema kadar önde... Sayfalar arasından başlarını uzatıyor ömürlük anılarca. Nâzım Hikmet’le yolunuz ilk nasıl kesişti?
Nâzım’la yollarım ben hiç bilmeden 1953’te Ömer Deniz’in oyuncakçı dükkanında başlamış sonra Piraye hanım teyzenin bahçesinde yaptığımız oyun provalarından sonra Moskova’da, Nâzım’ın evinde, sonra O’nun hayatını yazdığım ve Savaş Dinçel’in çizdiği Çizgilerle Nâzım Hikmet kitabında yollarımız kesişti durdu.
‘SELMİ ANDAK, DEMİR ÖZLÜ’YÜ SEVGİ VE SAYGI İLE ANIYORUM’
- Ve müzik... Yakından tanıma onuruna eriştiğim büyük usta Selmi Andak’ı nasıl anıyorsunuz?
Selmi Andak okulumuzun, müzik bölümü başkanıydı. Üzerimizde emeği vardır. Onu hep sevgi ve saygıyla anacağım.
- Okuduklarınızla günümüz / yeni çağ arasında nasıl bir bağıntı var?
Şöyle; Konfüçyüs, Çiçero, Montaigne, Shakespeare sık sık başvurduğum, düşünce sıçramalarımda önemli bir yeri olanlar. Ayrıca bana gönderilen kitapları da okuyorum.
- Özellikle Shakespeare’e takıntılısınız, çünkü..?
Shakespeare dünyaya gelmiş geçmiş en büyük şair ve en büyük oyun yazarıdır. Öyle olmasaydı 400 yıldır oyunları sinemaya aktarılan yazar olmazdı.
- Demir Özlü, nasıl bir ağabeydi sizin için?
Demir abi, Yenikapı grubundan büyüğümüzdü. Ayrıca Fatih’den de mahallelimdi. Ona hep sevgi saygı duyduk.
‘KÖTÜ SÜRPRİZLER ÜLKESİDİR MEMLEKETİM. AMA YİNE DE BENİMDİR, SEVİYORUM!’
- Memleket denilince...
Ben tam bu toprakların insanıyım. Beni kovsalar gitmem ülkemden. Benim topraklarım tam da burasıdır. Kötü sürprizler ülkesidir memleketim. Ama yine de benimdir. Burada doğduk, burada yaşadık, burada öleceğiz. Bu memleketi, bu memleketin insanını seviyorum. Buradaki anahtar sözcük “Sevgi”.
‘BU İKTİDAR GİDİYOR, YOLLARI AÇIK OLSUN!’
- Beraat ettiğiniz, Savcının sizin ve Metin Akpınar hakkında dört yıl sekiz ay hapis istediği Cumhurbaşkanına hakaret davasına ilişkin, avukatınız Celal Ülgen’in hazırladığı 41 maddelik savunmanın tamamına yer veriyorsunuz kitabınızda. Bilmez gibi soracağım, tarihe nasıl bir belge kalmıştır?
Günümüzdeki adalet ve hukuk anlayışının, nerelere geldiğini, tarihe yazılı olarak bırakmak istedim.
- Ekonomiye ve seçimlere ilişkin öngörüleriniz?
Ekonomiden anlasaydım ücretsiz okul açmazdım. Ama ücretsiz okul açmamın bana kazandırdıkları, ekonomi kavramını sollar. Seçimlere gelince; bu iktidar gidiyor. Yolları açık olsun!
‘EKREM İMAMOĞLU’NU KİMSEYE YEDİRMEYİZ!’
- Ekrem İmamoğlu... Dediğiniz gibi “İcraatçı başkanlar sınıfından. Lafla işi yok. Yapıyor ve iyi yapıyor. Çalışkan.” Nasıl getirirsiniz devamını?
Ekrem İmamoğlu’nu kimseye yedirmeyiz. 804 bin farkı önümüzdeki seçimde, 1 milyon 804 bine çıkartmak hedefimiz. Ekrem İmamoğlu tanıdığım en düzgün adamlardan biridir.
- “Bu yaşıma geldim, insanı tanıyamıyorum. (...)” Neden?
Dünyada 8 buçuk milyar insan yaşıyorsa, 8 buçuk milyar değişik huy var demektir. Ben bu kadar kişiyle nasıl başa çıkabilirim.
‘CUMHURİYET’İ HATIRLADIKÇA YAZACAĞIM!’
- Haftalık yorum ve değinilerinizle Cumhuriyet yazı ailesine katılmanız hepimiz için büyük bir mutluluk. Aramıza hoş geldiniz elbette ama zaten hep bizimleydiniz. Günümüzün Völkischer Beobachter (Halkın Gözcüsü) benzeri gazetelerinin alıp başını gittiği günümüzde Cumhuriyet’in size ifade ettiği anlamı nasıl özetlersiniz?
Cumhuriyet bana ne mi ifade eder? Cumhuriyet’i hatırladıkça yazacağım.
- MSM programını, yeni projelerinizi sorarak bitirelim söyleşimizi?
Yeni projelerde kızım Elif’te MSM’de zaman zaman dersler verecek, hem de benimle birlikte yeni bir oyunda oynayacak. Şu anda Elif’le birlikte oynadığım, Elif’in şarkılar söylediği “Baba-Kız” oyunu müzikli oyundur. Cumhuriyet Kitap Dergi okurlarına sevgi ve saygılarımı yolluyorum. Sana da soruların için teşekkür ediyorum.