İlber Ortaylı’dan Yakın Tarihin Gerçekleri.. Alev Coşkun’un yazısı...

Ortaylı’nın Yakın Tarihin Gerçekleri (Kronik Kitap) kitabı, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Yakın Tarihimiz” ve “Osmanlıdan Günümüze Orta Doğu” başlıklarını taşıyan ve toplam 50 makalesinin yer aldığı iki bölümden oluşuyor. Makaleler de sadece tarihsel gerçekler ve ayrıntılar değil, bir tarihçi olarak Ortaylı’nın yargıları da yer alıyor. Bu makalelerde herkesin ilgisini çeken konular, Osmanlı’nın çöküşünün nedenleri, milliyetçilik akımları, Trablusgarp, Balkan, Birinci Dünya Savaşı ve sonunda küllerinden doğan bir Cumhuriyet kuran Mustafa Kemal Atatürk ele alınmaktadır. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türk siyasal hayatında demokrasiye geçiş çabaları, Demokrat Parti’nin kuruluşu, D.P.’nin iktidarda olduğu yıllar ve sonrası süreçteki gelişmeler de kimi noktalarda ayrıntılarıyla incelenmektedir.

Alev Coşkun

Fotoğraflar: VEDAT ARIK

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE GÜNDEMDE OLAN KONULAR

Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın günümüz Türkiyesi’nin en kültürlü ve donanımlı tarihçisi olduğu genel kabul görmektedir. Onun kitapları yanında kültür ve tarihsel gerçeklere dayanan makaleleri de ilgiyle okunuyor.

Bilgi içeren, tarihi halka sevdiren, öykü tadındaki bu yazıların gazete sütunlarında kaybolup gitmesi yerine bir kitap içinde toplanarak literatürde ve kütüphane raflarında yerini alması önemlidir.

İşte Ortaylı’nın Yakın Tarihin Gerçekleri adını taşıyan yeni kitabı bu niteliktedir.

Kitap, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Yakın Tarihimiz” ve “Osmanlıdan Günümüze Orta Doğu” başlıklarını taşıyan iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde 42, ikinci bölümde 8 makalenin yer aldığı kitap dizinle birlikte 335 sayfadır.

Kitabın ilk bölümünde “yakın tarihe dair önemli ve daima gündemde olan konular” yer almaktadır.

Bu makalelerde herkesin ilgisini çeken konular, Osmanlı’nın çöküşünün nedenleri, milliyetçilik akımları, Trablusgarp, Balkan, Birinci Dünya Savaşı ve sonunda küllerinden doğan bir Cumhuriyet kuran Mustafa Kemal Atatürk ele alınmaktadır.

Sadece bunlar değil, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türk siyasal hayatında demokrasiye geçiş çabaları, Demokrat Parti’nin kuruluşu, iktidarda olduğu yıllar ve sonrası süreçteki gelişmeler de kimi noktalarda ayrıntılarıyla incelenmektedir.

ORTA DOĞU VE TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ!

“Osmanlıdan Günümüze Orta Doğu” başlığını taşıyan ikinci bölümdeki 8 makalede, Osmanlı İmparatorluğu’nda Arap Milliyetçiliği, Lübnan gibi sorunlar ve Yeni Osmanlıcılık ile Türkiye’nin geleceği üzerinde duruluyor. Yakın tarihin en tartışmalı konularından birisi olan Filistin de inceleniyor.

Kitapta, Osmanlı Padişahı III. Selim, IV. Mehmet Reşat, son padişah Vahdettin de var. Enver, İnönü, Atatürk te var. Ayrıca Bayar, Köprülü, Menderes te makalelerde yer alıyor.

Makaleler de sadece tarihsel gerçekler ve kimi ayrıntılar değil, bir tarihçi olarak Ortaylı’nın yargıları da yer almaktadır.

Bir örnek verirsek; Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra, bilindiği gibi Anadolu’da yabancı işgaller başlamıştı. Aynı zamanda, Anadolu’da yer yer Kuvayı Milliye Kongreleri de toplanıyordu. 4 Eylül 1919’da başlayan Sivas Kongresi’nden önce Kars’tan Balıkesir’e, Nazilli’ye, Nevşehir’e kadar 14 yerel kongre toplanmıştı.

BÜYÜK KOMUTAN ATATÜRK

İşte böylesi bir Anadolu’yu Ortaylı şöyle bir yargıyla bağlıyor:

“1918 yılında, mütarekenin en hazin vaktinde, millet her yerde direniyordu. Ama bu direnişlerin arasında koordinasyon yoktu. O eşgüdümü hangi politik deha sağlayacaktı? Ancak arkasında askeri bir başarı ve müspet intibaları olan bir komutan... Mustafa Kemal Atatürk...”

Ortaylı, İkinci Dünya Savaşı için de, “İkinci Dünya Savaşı, cephede öldürdüklerinden çok, geride yaşayan ölüleri bıraktı” diyor.

Osmanlı’nın dağılışı için ise Ortaylı, “Osmanlı İmparatorluğu, milliyetçi akımlar sayesinde dağılan tek imparatorluk değildi; fakat ne Rusya, ne de Avusturya-Macaristan’da ulusalcı akımlar bu derecede aktif ve silahlı eyleme dönüşmüştü” yargısını ortaya koyuyor.

ÇOK PARTİLİ YAŞAMA GEÇİŞ

Kitapta, çok partili yaşama geçiş, D.P. iktidarı ve 1960 öncesi gelişmeler de inceleniyor. “1946 Demokrasisi”, “Dörtlü Takrir”, “D.P.’nin Kurulması”, “Çok Partili Hayatın İlk Genel Seçimi”, “Demokrat Parti’de Bölünme” ve “”Demokrat Partili Yıllar” başlıklarını taşıyan makaleler bu dönemin ayrıntılarına ışık tutuyor.

Örneğin, “Türkiye’de çok partili demokrasiye geçiş deyince akla hemen İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye’ye demokrasi konusunda yapılan baskı gelmektedir.”

Oysa, Cumhuriyet’in ilanından sonraki ilk on yılda yaşanan siyasal parti kuruluşu deneyimlerine de işaret ediyor.

Ortaylı, 1946’da çok partili sisteme giriş konusunda sadece “Batı demokrasileri tarafından bu geçişe zorlandığı” düşüncesinin yanlış olduğunu belirtiyor. (s. 203)

19 Mayıs 1945 tarihinde yaptığı konuşmaya işaret ederek İnönü’nün, “... memleketin siyasal ve kültürel hayatında demokrasi prensiplerinin gittikçe daha fazla yer tutacağını” belirtmesinin aslında çok partili sisteme geçişin ilk işaretlerini verdiğini belirtiyor. (s. 203)

Kitaptaki 50 makale böylece yakın tarihimizde yer alan ve soru işareti taşıyan konulara ışık tutuyor. Kitap, yakın tarih araştırmaları için başlangıç niteliği taşımaktadır ve yakın tarih kütüphanesinde önemli yerini alacaktır. Siyasi yaşamda bulunanlar, yakın tarihle ilgilenenler ve aydınların muhakkak okuması gereken bir kitaptır.