Hüner Tuncer’den ‘Osmanlı’nın Çöküşü’... Barış Doster’in yazısı...

Ülkemizin seçkin siyasi tarih hocalarından Hüner Tuncer, Yeni Osmanlıcılığın gündemde olduğu, iktidar blokunun attığı pek çok adımı, Yeni Osmanlıcılık ve Sultan Abdülhamit politikalarıyla açıkladığı bir dönemde, önemli bir kitapla çıktı okurların karşısına. Kitabın adı, Osmanlı’nın Çöküşü, incelediği dönem 1804-1914 yılları arası. Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan kitap, 380 sayfa ve konunun meraklıları için zengin bir kaynakça da sunuyor.

Barış Doster

ÇÖKÜŞÜN AŞAMALARI!

Hüner Tuncer, üç bölümden oluşan ve Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan yeni incelemesi Osmanlı’nın Çöküşü’nün birinci bölümünde, Osmanlı Devleti’nin parçalanma sürecinin başlangıç yıllarına uzanıyor.

1789 Fransız Devrimi’nin Osmanlı devlet ve toplum yapısı üzerindeki etkilerini, Osmanlı Devleti’nin sürekli diplomasiye geçişini, büyük güçlere karşı izlediği denge politikasını ve yaptığı antlaşmaları anlatıyor.

Avrupa’da Metternich dönemi, 1830 devrimleri, Doğu Sorunu, bu sorun karşısında dönemin büyük güçlerinin izlediği dış politika, bu bölümde işlenen konular arasında. Osmanlı Devleti’ne karşı ilk ayaklanmaları, Sırp isyanını, Yunan isyanını, Mehmet Ali Paşa isyanını ve bu konuda büyük güçlerin izlediği politikaları, Tanzimat Fermanı’nı da yine bu bölümde ele alıyor.

OSMANLI DEVLETİ VE BÜYÜK GÜÇLERİN KIRIM SAVAŞI POLİTİKALARI...

Devleti ve dönemin büyük güçlerinin Kırım Savaşı’ndaki politikaları inceleniyor. Islahat Fermanı, Balkanlardaki gelişmeler ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın (93 Harbi) sonuçları anlatılıyor.

Üçüncü bölümde ise Osmanlı Devleti’nin İngilizler ve Almanlarla ilişkileri, Girit sorunu, Osmanlı-Yunan Savaşı, Makedonya’daki gelişmeler inceleniyor. 2. Meşrutiyet, Bulgaristan, Girit ve Arnavutluk’taki olaylar ve Balkan Savaşları ele alınıyor.

BUGÜNÜ DAHA İYİ ANLAMAK İÇİN DE OKUNMALI

Hüner Tuncer’in bu çalışması da, tüm diğer çalışmaları gibi yoğun bir emeğin, titiz bir çabanın ürünü. Kitapta adı geçen önemli devlet yöneticilerinin, sultanların, bakanların fotoğrafları da var kitabın sonunda.

İnceleme, Osmanlı düşü kuranların, Osmanlı Devleti’ni veya benzeri bir yapıyı yeniden kurabileceğini sananların ne denli sonuçsuz bir işe kalkıştıklarını göstermesi açısından da önemli.

Ama en önemlisi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’i kurarken nasıl bir yapı devraldığını, Rus Çarı 1. Nikolay’ın ifadesiyle “hasta adamın” son dönemlerini ayrıntılı olarak okura sunuyor. O nedenle de bugünü daha iyi anlamamızı da sağlıyor.

Kısacası Hüner Tuncer’in kaleminden Osmanlı’nın Çöküşü, 19. yüzyıl siyasi tarihini anlamadan, ne 20. yüzyılın ne de 21. yüzyılın anlaşılabileceğini bir kez daha gösteriyor.