Aydınlanmacı, idealist bir polisiye!

Karakarga Yayınları’nın Kayıp Kitaplar Kütüphanesi Serisi’nin yeni kitabı Pertev Şevket’in Arap harfleriyle yayımlanmış son polisiye romanlardan, Harf Devrimi’nin hemen öncesinde yayımlanmış Kırmızı Köşk’ün Esrarı. Mahir Ünsal Eriş ile dilimize çevirdiği ve günümüz Türkçesine uyarladığı bu yapıtı konuştuk.

Zeynep Bilgin

Kayıp Kitaplar Kütüphanesi’nin yeni kitabı Mahir Ünsal Eriş çevirisiyle raflarda!

Karakarga Yayınları’nın Kayıp Kitaplar Kütüphanesi Serisi, Türkiye’nin ilk bilimkurgu eseri Başka Dünyalarda Canlı Mahlûkat Var Mıdır? ile başladı.

Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter serisine esin olan Ejderha Kitabı, Latin harfleriyle ilk kez yayımlanan Osmanlı polisiyesi Makineli Kafanın Hikâyesi, ilk feminist ütopya örneklerinden Yeni Kristal Dünya, ilk Türkçe macera romanı Sergüzeşt-i Kalyopi, ilk Türkçe Gotik roman Canvermezler Tekkesi ve Osmanlı’da bir kadın yazarın Latin harfleriyle ilk kez yayımlanan Bir Hatıra-i Pejmürde’si serinin yayımlanan diğer kitaplarıydı.

Serinin yeni kitabı ise Pertev Şevket’in Arap harfleriyle yayımlanmış son polisiye romanlardan, Harf Devrimi’nin hemen öncesinde yayımlanmış Kırmızı Köşk’ün Esrarı.

Mahir Ünsal Eriş ile dilimize çevirdiği ve günümüz Türkçesine uyarladığı bu yapıtı konuştuk.

- Kırmızı Köşk’ün Esrarı’nın okurla buluşma hikâyesinden kısaca söz edelim mi önce?

Kırmızı Köşk’ün Esrarı aslında Seval Şahin’in bir keşfiydi. Onların hazırladığı Osmanlı Polisiyeleri Dizisi’nin içinde yer alan bir eserdi, aslında bir Osmanlı Polisiyesi olmamasına karşın. Bir Cumhuriyet polisiyesidir Kırmızı Köşk’ün Esrarı.

Bu kitabı çevirdim ancak o diziye girmedi ve bu çeviriyi Kutlukhan Perker ile paylaştım. O da Kayıp Kitaplar Kütüphesi’nde yer alabileceğini söyledi. Yapıtı yeniden okura kazandırdığımız için çok mutluyum.

- Kitapta en çok ilginizi çeken şey ne oldu hem çeviri hem de yayıma hazırlama süreci boyunca?

Yeni Cumhuriyet’in yeni dilinin kurulma gayretinin metnin yapısına sirayet etmiş olması. Dediğim gibi bu kitap Osmanlı değil Cumhuriyet polisiyesi aslında. Sadece eski yazıyla, biraz daha ağır bir dille yazılmış ama genel olarak Cumhuriyet dili.

Aydınlanmacı, idealist bir bakış açısı var metnin içinde, benim için çok ilgi çekici bir durum bu. Ayrıca tarihi bir vesika olarak da bu metne değer kazandırıyor.

- Hikâyede pek çok ilgi çekici unsur var klasik polisiye özelliklerinden bakarsak ama polisiye denince akla ilk gelen isimlerden biri de dâhil oluyor bir noktada olaya… Hikâyenin o dönemki benzerlerinden ayrılan tarafları var mı?

İnişler çıkışlar, ani sıçrayışlar ve gerilimler bir tefrika olduğunu düşündürüyor. Bununla birlikte Cumhuriyet düşüncesinin hakim olması çok önemli. Çünkü olaya Sherlock Holmes gibi olağanüstü bir dedektif dâhil oluyor ama vakayı Holmes değil genç Cumhuriyet’in yeni müdde i umumiye muavini yani savcı yardımcısı çözüyor.

Bu da Cumhuriyet’e atfedilen, o idealist, görevini çok seven devlet görevlisi imajını öne süren, onu parlatan bir şey. Bu diğer dönem eserlerinden hem ayrıldığı hem de birleştiği nokta diyebiliriz.

- Kayıp Kitaplar Kütüphanesi için başka çalışmalarınız da olacak mı?

Aynı yazarın Yankesiciler Kraliçesi isimli kitabını çeviriyorum. Yanı sıra Evliya Çelebi’nin Müntahab’ını çeviriyorum.