Femme fatale: Erkeklerin isteyip de sahip olmaması gereken türden bir kadın
Cazibesine kapılanları eninde sonunda yıkıma sürükleyen baştan çıkarıcı kadının temsili olan femme fatale, yüzyıllardır sanatın birçok dalında ilgi çekici ve büyüleyici bir konu oldu. Peki, popüler kültürden edebiyata nüfuz eden bu ölümsüz temsil ne ifade ediyor?
cumhuriyet.com.trFransa’dan dünyaya yayılan bir tanım olan femme fatale kısaca felakete neden olan kadın olarak biliniyor, işin özü ise epey derin…
'The Novel of Mildred Pierce' filmine göre femme fatale'nin tanımı şöyle olurdu; erkeklerin isteyip de sahip olmaması gereken türden bir kadın!
FETHETME VE HÜKMETME ARZUSU
Femme fatale tiplemesi, neredeyse bütün kültürlerin efsane ve folklorunda kendine yer bulur, tıpkı onlarca şarkı ve filmde kendine yer bulduğu gibi. Femme fatale tiplemeleri, karanlık emellerine kavuşmak için erkeklerin erkekliğini, kişiliğini, itibarlarını sömürerek çökertmesi, karşı cinsi çıldırtması ile bilinse de popüler kültürde bu tanım, çoğunlukla idealize edilmiş kadın tiplemesini anımsatır. Erkekler çoğunlukla bu temsil tarafından baştan çıkarılır, onu fethetme ve hükmetme arzusuyla takıntılıdır.
Femme fatale arketipi, her yaştan birçok kültürün mitlerinde ve folklorunda mevcuttur ve doğrudan dinle ilişkilidir. Tarihin kaydettiği ilk örnekler arasında, Sümer tanrıçası İştar ve Tevrat'ta yer alan Havva, Lilith, Delilah ve Salomé yer alır.
SANATI BESLEYEN BİR TEMSİL
Sembolizm dönemi olan 19. yüzyıl sonu edebiyatını ve sanatlarını çoğunlukla şekillendiren femme fatale kavramı, kadından daha fazlasını ifade eder. Femme fatale, alegorik olarak heykellerde tablolarda çoğunlukla edebiyatta ya da sinemada bir karakter olarak kendini hayatın ve sanatın her alanına nüfuz ettirmiş bir tanımdır. Özelliklerini birkaç kelimeyle özetlemek gerekirse karizmatik, çekici ve özgüvenli; kısacası fark edilen ve unutulmayan bir kadın denilebilir.
ALFA ERKEĞİN ÇETİN DÜŞMANI
Kadınlar kadar karmaşık bir zekaya sahip olmayan karşı cins genellikle onları büyüleyecek, destekleyecek ve en iyi tarafını gösterebilecek bir kadına ihtiyaç duyarlar. Buna ilişkin olarak femme fatale kavramı, birçok erkek için aşkı temsil eder. Alfa erkek tanımının karşılığı olarak ‘femme fatale’ kadınlar, baskın karaktere sahip alfa erkekler için çetin bir düşmandır.
Bu tanım hakkında internette birçok yazı ve içerik var, genel olarak femme fatale’nin sırrını çözmek ve bu kalıba uymak üzerine ele alınmış yazılardan oluşan bu konseptler, genel olarak pek de gerçekçi değil. Bugün sanat ve edebiyatın kült bir figürü haline gelen femme fatale tanımına girmek, tarihsel sürece ve dönüştüğü formlara bakıldığında bu temsilin düşünüldüğü kadar kolay kavranamayacağını hissettiriyor.
NİHAİ GÜÇLE DONATILMIŞ KİMLİK
Genellikle zihinlerde baştan çıkartıcı veya bir seks sembolü olarak karşılık bulan femme fatale ruhunu taşıyan kadınlar aslında tam olarak bu nitelikleri taşımaz, taşımak da zorunda değildir. Baştan çıkarmak ve güç elde etmek için feminenliğini vurgulamasına rağmen her zaman şiddetli bir cinsel iştahla donatılmaz, ancak karakteristik davranışları genellikle bedeniyle ilişkilendirilir. Her kadının erkekler ile ilişkilerinde cinselliği kullanış tarzı, yoğunluğu; kendi içinde zamana ve şartlara bağlı olan unsurlar da dahil olmak üzere, değişebilmektedir. Bu noktada onu özgün ve olmazsa olmaz yapan nokta ise kesinlikle nihai güçle donatılmış, özgün bir kimliktir.
BİR EFSANE: GILDA
Öte yandan günümüzde femma fatale duruşuna temsili olarak gösterebileceğimiz isimler de kültüre, anlayışa göre farklılık gösterir. Bu noktada birçok estetik zevki peşine sürüklemiş yegâne isim ise, sinema tarihinin femme fatale rollerinde de göze çarpan Rita Hayworth’ün hayat verdiği Gilda karakteridir.
Tek eldivenini çıkararak dans ettiği ve ‘put the blame on mame’ adlı, her kabahati kadınlarda bulan erkeklerle dalga geçen bir şarkıyı söylediği sahne, genelde femme fatale'nin en çarpıcı örneği olarak gösterilir.