Eğitimde yeni dönem: Kişiselleştirilmiş eğitim modeli
Eğitim dünyasında son yıllarda adından sıkça söz ettiren “Kişiselleştirilmiş Eğitim (KE)” modeli, öğrencinin bireysel öğrenme hızı, ilgi alanları ve ihtiyaçları göre şekillenirken, geleneksel eğitim anlayışını değiştirmeye hazırlanıyor.
cumhuriyet.com.trTürkiye’de bu modeli başarıyla uygulayan kurumlardan biri olan EduNeta’nın Kurucusu Fatma Yenilmez, kişiselleştirilmiş eğitimin detaylarını ve başarısının sırrını bizimle paylaştı.
Kişiselleştirilmiş eğitim, “Her öğrencinin bireysel öğrenme ihtiyaçlarını, zihinsel özelliklerini ve gelişim hızını dikkate alan bir model. Hedefimiz, sınav başarısının ötesinde, öğrencilerin eleştirel düşünme, çözüm üretme ve zamanı verimli kullanma gibi beceriler kazanmalarını sağlamak.”
Geleneksel eğitimde öğrenciler topluca bir programı takip ederken, KE modeli her öğrenciye özel bir öğrenme deneyimi sunuyor. Yenilmez, bu farkı şöyle açıklıyor:
“Kişiselleştirilmiş eğitimde dersler, ödevler ve öğrenme süreçleri öğrenciye göre belirlenir. Çocuklar yalnızca akademik olarak değil, kişisel gelişim açısından da sürekli desteklenir. Bu sistem, bire bir ilgi ve güçlü bir ekip çalışması gerektirir.”
Başarıyı kalıcı hale getiren sistem
EduNeta’da kişiselleştirilmiş eğitimin bir diğer önemli unsurunun da öğrencilerin sürekli takip edilmesi olduğunu ifade eden Yenilmez, “Öğrencilerin dikkat eksikliği ya da matematik işlem becerilerinde zorluk yaşadığı durumları tespit edip, onlara özel ek dersler ve etkinlikler düzenliyoruz. Böylece onların yalnızca bugünkü sınavlara değil, gelecekteki başarılarına da zemin hazırlıyoruz” dedi.
Uygulanan bu model sayesinde öğrenciler, LGS’de %1’lik dilimde yer alıyor ve en seçkin liselere yerleşiyor. Ancak bu başarının yalnızca sınav kazanmakla sınırlı olmadığını belirten Fatma Yenilmez, “Hedefimiz, öğrencilerimizi düzenli, planlı ve çözüm odaklı bireyler hâline getirmek. Sadece sınav kazanan değil, geleceğe hazırlıklı bireyler yetiştiriyoruz.”
Velilerin rolü
Kişiselleştirilmiş eğitimde velilerin sürece katılımı da büyük önem taşıyor. Yenilmez, velilerle düzenli iletişim içinde olduklarını vurgulayarak, “Çocuğun hangi alanlarda gelişim gösterdiğini ya da desteğe ihtiyaç duyduğunu velilerle sürekli paylaşıyoruz. Eğitim, yalnızca öğrencinin değil, veli ve eğitim kurumu arasındaki bir iş birliğiyle mümkün oluyor” dedi.
Eğitimde yeni bir perspektif
Kişiselleştirilmiş eğitim, günümüzün değişen dünyasında bireylerin hem akademik hem de sosyal olarak daha güçlü bir şekilde yetişmesini sağlıyor. Fatma Yenilmez, bu modelin başarıyla uygulanabilmesi için öğretmen kadrosunun güçlü olması ve sürekli araştırmaya dayalı bir anlayışla ilerlenmesi gerektiğini belirtiyor.
EduNeta, bu anlayışı Türkiye’de başarıyla uygulayan öncü kurumlardan biri olarak dikkat çekiyor. Eğitimde değişim ve bireysel gelişim isteyen veliler için bu model, çocuklarının geleceğini şekillendirecek bir fırsat sunuyor.