"Zirve yeni bir siyasi enerji getirdi"

WWF-Türkiye Genel Müdürü Dr. Filiz Demirayak, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi'nin, iklim müzakereleri sürecine yeni bir siyasi enerji getirdiğini bildirdi.

cumhuriyet.com.tr

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Dr. Filiz Demirayak, yaptığı yazılı açıklamada, BM Genel Kurulu'nda 192 ülkeden temsilcilerin katılması beklenen İklim Değişikliği Zirvesi'nde olumlu gelişmeler yaşandığını belirtti.

Filiz Demirayak, şunları kaydetti:
''Çin Cumhurbaşkanı, Japonya Başbakanı ve ABD Başkanı'nın ilk kez BM Genel Kurulu'nda iklim değişikliği tehdidine ilişkin görüşlerini sunması ve siyasi liderlerin iklim değişikliği sorununa karşı acilen harekete geçilmesi gereğini güçlü şekilde vurgulamış olması oldukça olumlu gelişmelerdir. BM İklim Değişikliği Zirvesi, iklim müzakereleri sürecine yeni bir siyasi enerji getirmiştir.''

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun'un yaptığı açıklamada, Kyoto Protokolü sonrasında devreye girecek anlaşmanın kapsamlı, iddialı ve bağlayıcı olması gerekliliğini vurguladığını belirten Demirayak, şu görüşlere yer verdi:
''Bu politik kararın ortaya çıkmasında Ban Ki-Mun kilit öneme sahiptir. Toplantıya katılan liderler iklim krizine önem verdiklerini açıkladılar. Bu kapsamda aralık ayındaki Kopenhag İklim Değişikliği Zirvesi'ne kadar yapılması gereken birçok iş var. Bu dönemde verilen cesur sözlerin ilgili bakanlar ve müzakereciler tarafından hayata geçirilip geçirilmeyeceğini takip edeceğiz. Dünyanın 20 en büyük ekonomisinin devlet başkanları ve maliye bakanları nezdinde bu hafta sonu Pittsburgh'da yapacağı toplantı, iklim krizinin çözümünde gerekli finansmanı belirlemek için bir fırsattır. Kopenhag zirvesine yalnızca 15 müzakere günü kaldığı göz önünde bulundurulursa devlet başkanlarının müzakerelerin hızını ve kalitesini artırmaları gerekmektedir.''


Başbakan Erdoğan'ın görüşleri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, zirveye görüntülü bağlantıyla katıldığını ifade eden Demirayak, şunları kaydetti:
''Başbakanımız, küresel iklim değişikliği tehdidinin küresel ve bölgesel iş birliği ile çözüme kavuşacağını belirtmiştir. Türkiye'nin bu çözümün içerisinde yer alması, bu süreçte gelişmiş ülkelerden edineceği teknoloji ve finansman desteğiyle düşük karbon ekonomisine geçiş için gerekli adımları ivedilikle atması gerekmektedir.

WWF-Türkiye'ye göre bu süreçte Türkiye'nin ve gelişmekte olan diğer ülkelerin ortak ancak farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesinden hareketle emisyonlarını, hiçbir değişiklik yapılmadığı durumdaki tahminlere göre, 2020 yılına kadar yüzde 30 oranında azaltma taahhüdü vermesi gerekmektedir. Enerji yoğunluğu yüksek olan Türkiye'nin bu kapsamda ormansızlaşmayı durdurması ve enerji verimliliği konusunda harekete geçmesi elzemdir. Bunun yanı sıra gelişmiş ülkeler tarafından yaratılacak finansmanla Türkiye'nin ulusal uyum stratejisini tamamlayarak uygulamaya koyması gerekmektedir. WWF-Türkiye olarak bu süreci yakından izliyor ve bu çalışmalara destek veriyor olacağız.''