Zindaşti’yi tahliye eden hâkime soruşturma
İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerif Zindaşti ve 3 adamı hakkında tahliye kararı veren hâkim Cevdet Özcan hakkında, “görevi kötüye kullanmak” ve “rüşvet almak” suçlarından soruşturma izni verildi.
Zehra ÖzdilekBakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararda, “Bilinçli olarak verdiği hukuka aykırı kararla şüphelilerin kaçmasına imkân sağlayarak mesleki kıdem ve deneyiminden beklenen basireti göstermeyip yargı yetkisini kötüye kullanmak suretiyle mesleğin şeref ve onuruna olan genel saygı ve güveni sarstığı... ” vurgusu yapıldı.
Özcan’ın dosyası Yargıtay’a gidecek ve Özcan ilgili ceza dairesinde hâkim karşısına çıkacak. Zindaşti ve 3 adamı için 19 Ekim 2018 yapılan “tutukluluk incelemesi” başvurusunu değerlendiren İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan tahliye kararı vermişti.
Uyuşturucu ticareti ve terör örgütü yöneticiliği gibi birçok suçtan kaydı bulunan Zindaşti ile 3 adamı, tahliyenin ardından yurtdışına kaçmıştı. Özcan hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan ve işadamı Doğan Kasadolu’nun “ihbar eden”, Orhan Ünğan’ın ise müşteki sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Özcan’ın Zindaşti’yi tahliye etmesi karşılığında rüşvet aldığı öne sürülmüştü.
Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nin soruşturmanın açılmasına ilişkin verdiği gerekçeli kararda HSK Müfettişi tarafından alınan hâkim ve savcıların ifadelerine yer verildi.
‘TAKDİR YETKİSİNİ AŞTI’
İfadelerde hâkim ve savcılar Cevdet Özcan’ın Zindaşti ve adamlarının dosyası için kendilerini aradığını veya ziyaret ettiğini söylemişti.
Kararda, Cevdet Özcan’ın üstlendiği konum gereği bağımsızlık, tarafsızlık, doğruluk ve tutarlılık, dürüstlük, eşitlik, ehliyet ve liyakat ilkeleri doğrultusunda görev yapması gerekirken takdir yetkisini aştığı belirtildi.
Özcan’ın soruşturma dosyasındaki mevcut delil durumu ile bağdaşmayacak şekilde tahliye kararı verdiğine değinilen kararda, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca bu karara yapılan itirazı reddetmesi, kararı itirazen inceleyecek olan hâkime de verdiği kararın iki şüpheli (Zindaşti ve Ekrem Öztunç) bakımından mevcut delil durumu ile bağdaşmadığını ve itirazın bu şüpheliler bakımından kabul edilebileceğini belirtmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, bilinçli olarak verdiği hukuka aykırı kararla şüphelilerin kaçmasına imkân sağlamıştır” denildi.