Zindaşti için kırmızı bülten talebi

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, iki tutuksuz sanık ile tarafların avukatları katıldı.

Mahkeme Başkanı, İranlı Naci Şerifi Zindaşti hakkında çıkartılan yakalama emrinin henüz infaz edilmediğini belirterek, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesinin de Zindaşti'nin elebaşı olduğu iddiasıyla yargılandığı suç örgütü davasının bu davayla birleştirilmesine muvafakat vermediğini kaydetti.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Tınaz Özdemir, olaydan bir saat önce restorana arkadaşlarıyla gittiğini, şüphelendiği bir durum olmadığını ve aniden silah sesleri duyduğunu anlatarak, "Silah sesleri duyunca masanın altına doğru eğildim. Bana da bir kurşun isabet etti. Saldırganı gördüm ancak yüzü kapalıydı. Eşkal bilgisi veremem. 5-6 el silah sesi duydum" dedi.

Katılan Navdar Kaya'nın avukatı Muhammed Benan Şenbayram, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirmeye muvafakat vermediğini ifade ederek, yargılamada gelinen aşama gözetilerek Naci Şerifi Zindaşti hakkında kırmızı bülten çıkartılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık Naci Şerifi Zindaşti hakkında kırmızı bülten çıkartılması için gerekli yazışmaların yapılmasına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, avukat Kudbedin Kaya'nın, 21 Ekim 2017'de Bakırköy'deki bir restorandayken siyah şapkalı, eldivenli, kimliği tespit edilemeyen bir kişi tarafından kulağının arkasında isabet eden kurşunla vurularak hayatını kaybettiği belirtiliyor.

İddianamede, Naci Şerifi Zindaşti ile Orhan Ünğan ve İlhan Ünğan'ın husumetli oldukları, bu husumet sonucunda Büyükçekmece'de Devrim Öztunç ve Arzu Zindaşti'nin öldürüldüğü ifade ediliyor. İddianamede, bu olayı gerçekleştiren kişiler ile İlhan Ünğan'ın da öldürüldüğü hatırlatılıyor.

Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyada Orhan Ünğan'ın avukatı olan Kudbedin Kaya'nın, bir duruşmada öldürüleceği riskinin olduğunu söylediği, bundan 11 gün sonra silahlı saldırıda hayatını kaybettiği belirtilen iddianamede, sanık Naci Şerifi Zindaşti'nin kimliği tespit edilemeyen biri kadın, biri erkek iki kişiye cinayeti azmettirdiği, diğer sanıkların da kimlikleri tespit edilemeyen bu kişilere eylemi rahat gerçekleştirmeleri için sahte belgeler hazırladıkları, bu belgelerin de Zindaşti'nin yönlendirilmesiyle verildiği anlatılıyor.

İddianamede, maktul Kudbedin Kaya'yı öldüren kişilerin profesyonel olduğu, olay yerinden kaçtıktan sonra kıyafetlerini değiştirdikleri, kullandıkları çalıntı ve sahte plakalı aracı terk ettikleri kaydedilerek, araç ve içindeki belgelerde yapılan incelemelerde, bazı sanıkların parmak izlerinin bulunduğu, aralarında HTS kayıtları ve olayla ilgili mesajlaşmaların yer aldığı aktarılıyor.

İddianamede, firari sanık Naci Şerifi Zindaşti'nin "tasarlayarak öldürmeye azmettirme", "resmi belgede sahtecilik" ve "ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 2 yıldan 8 yıla kadar, diğer 10 sanığın ise "tasarlayarak öldürmeye yardım etme" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından ayrı ayrı 17 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.