Zeytin ve Sürdürülebilirlik...

Efsaneye göre, Ege kıyılarını gezerken yorulan Homeros, bir zeytin ağacı gölgesine oturur. Zeytin ağacı dile gelir ve Homeros’un kulağına şunları fısıldar: ‘Herkese aidim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım.’…”

Özlem Yüzak

 

 

Efsaneye göre, Ege kıyılarını gezerken yorulan Homeros, bir zeytin ağacı gölgesine oturur. Zeytin ağacı dile gelir ve Homeros’un kulağına şunları fısıldar: ‘Herkese aidim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım.’…”

Yüzyıllarca yaşayabilen ender ağaçlardan biri zeytin. Zeytin işi ile uğraşanlar özelikle Yunanistan, İtalya ve İspanya'da bunu kuşaklar boyu sürdürüyorlar. Özgen Acar Cumhuriyet'teki Kavşak Köşesi'nde bakın ne yazıyor: " Mustafa Kemal Atatürk göç edenler için bir uygulama başlattı. Çanakkale’den Adana’ya kadar kıyı ve iç bölgelerindeki kamu arazilerinin tapuları “zeytin ağacı dikmek koşulu” ile göçenlere verildi. Çünkü göçenler zeytin ve zeytinyağı üretimini biliyorlardı.

O tarihte Anadolu’da 20 milyon zeytin ağacı vardı. O teşvikle başlayan zeytin ağacı sayısı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre şimdi 160 milyona ulaştı..."

Peki ulaştı da ne oldu?

Ayvalık'taki zeytin hasadı şenlikleri sürerken, Ege'nin bir başka köşesinde Soma'nın Yırca köyünde 6 bin zeytin ağacın gece yarısı kesildi. Başka ekmek kapıları olmayan köylülerin feryatları, umutsuz haykırışları hala kulaklarımda.

Bir küçük alıntı da Taha Akyol'dan..."1939 yılının 23 Ocak perşembe günü, Meclis'te Zeytin Kanunu görüşülüyor. Tarım Bakanı Manisa Milletvekili Faik Kurdoğlu kürsüde..Zeytin ağacından ve zeytinliklerden bahsederek söze başlıyor. Rakamlar veriyor..İspanya'da bir hektar zeytinlikten 208 kilo, İtalya'da 160 kilo, biz ise 120 kilo yağ çıkarıyoruz. 50 milyon zeytin ağacımızdan sadece 20 milyonundan ürün alabiliyoruz, çünkü diğerleri aşılanmamış yabani zeytin ağaçları. Böylece bir kanun çıkıyor. Adı, "Zeytinciliğin ıslahı ve Yabani Zeytinliklerin aşılanması hakkında Kanun". Kanunun 20. maddesi özetle şöyle diyor: Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 km mesafede zeytinlağı fabrikası hariç, ağaçların gelişimine mani olacak atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz..."

Bugün Türkiye zeytin üretiminde dünyada 2. sırada. Zeytinyağı üretiminde ise hala 3. yada 4. sıralardayız. Elimizde müthiş bir potansiyel var ama kıymetini tam olarak bildiğimiz söylenemez.

Ortunç: Bölgenin ilk "Yeşillenen" oteli

Yudum'un davetlisi olarak katıldığım Ayvalık Zeytin Hasadı Şenliği'nde konakladığımız Ortunç Otel'den de bahsetmek istiyorum biraz. Cunda Tabiat Parkı’nın Midilli’ye bakan ucunda, maviyle yeşilin buluşma noktasında kurulan Ortunç, bölgesinin ‘ilk mavi bayrak’lı plajına ve ‘ilk yeşillenen otel' sertifikasına sahip tesisi. Opera sanatçısı Orhan Tunç ve Necla Tunç'un bundan 35 yıl önce bir aile işletmesi olarak kurduğu otel, Fransa’da otel işletmeciliği okuyan oğulları Onur Tunç’un yurda dönmesiyle başka bir vizyonla yoluna devam ediyor. Onur Tunç ihtiyaçları olan elektriğin bir kısmını kendilerinin ürettiklerini anlatıyor. 100 kw/saat elektrik üreten bir sistem kurmuşlar. Isınmayı da çam kozalağı kabuğu yakarak sağlıyorlar. Ayrıca bioarıtma sistemleri, misafirlerinin ulaşımına yardımcı olmak amaçlı bulundurdukları 2 elektrikle çalışan araçları var.

Tunç Ailesi'nin Dikili yakınlarındaki çiftliklerinden gelen ürünlerle de konuklarını doğal bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Ortunç misafirleri, özel üretilen zeytinyağından ev yapımı reçellere kadar birbirinden doğal ve lezzetli tatları bir arada yaşıyor. Otelde tüketilen diğer ürünler ise yöredeki esnaftan alınarak aynı zamanda bölgenin kalkınmasına da katkı sağlıyor.