Zeki Müren'in son 10 günü film oluyor
Sanat hayatında 60 yılı geride bırakan usta yönetmen ve yapımcı Ülkü Erakalın, son filmiyle Zeki Müren'in son 10 gününü anlatacağının müjdesini verdi. Açıklamasında günümüz sinemasına da değinen Erakalın, çağımızda eski Yeşilçam filmlerinin duygularına sahip filmler ve dizilerin çok tutulduğunu belirterek, ''Bu, yıllar evvel yaptığımızın ne kadar doğru olduğunu ispat ediyor'' dedi.
cumhuriyet.com.trUsta sinema yönetmeni ve yapımcı Ülkü Erakalın, ''Yıldızlar Gökte Yaşar'' adlı Türk sinema tarihiyle ilgili tek kişilik gösterisi için geldiği Adana'da günümüz sinemasını yorumladı. Sanat hayatında 60 yılı geride bırakan Erakalın açıklamasında yeni filminin müjdesini de verdi.
'Romanları tamamen değiştiriyorlar'
TV dizilerinde ''Yaprak Dökümü'', ''Aşk-ı Memnu'' ve ''Dudaktan Kalbe'' gibi Türk edebiyatının önemli romanlarının canlandırıldığını ifade eden Akalın, şöyle devam etti:
''Eski duyguları yaşatan bu dizilerde, ne yazık ki beni üzen bir taraf var. Örneğin, 'Dudaktan Kalbe'yi ben iki kez çektim. İlki Hülya Koçyiğit ve Cüneyt Arkın'la 1964'teydi, diğerini ise 2004 yılında TRT için İpek Tuzcuoğlu ve Gökhan Arsoy gibi gençlerden oluşan bir kadroyla çektim. Ancak, en önemli nokta, romana sadık kaldım. TV'deki romandan uyarlama dizilerde, maalesef aslına sadık kalınmıyor. Bu durum, romancılarımıza büyük bir ayıp. 'İş yapacağız' diye, o eserleri tamamen değiştiriyorlar.
Diğer tarafta iş yapan başka diziler ise silah atılan, insanlar öldürülen, çetelerin birbirine girdiği diziler. İzleyiciye Türkiye'nin gerçeği olarak yansıtılıyor. Acaba gerçekten öyle mi? Tartışılır. Sonuçta TV'deki diziler açısından durum pek iyi değil.''
'Türk sinemasında duygu eksikliği var'
''Çağan Irmak çok akıllıca bir iş yaptı. Sinemada unutulmuş Yeşilçam duyularını gündeme getiren filmlere imza attı. Bu sinemaya ilgiyi artırdı. Ancak, günümüz Türk sinemasında genel olarak 'duygu' eksikliği var. Gençler, eski oyuncuların duygusallığına sahip değiller. Belki okul bitirdiler, ama tamamen 'akademik' oynuyorlar. Yani kalpten değil, okulda öğrendikleriyle oynuyorlar'' diye konuşan Erakalın, yaşanan olumsuzluklara rağmen, Türk sinemasının iyiye gittiğini ifade etti.
'Oyuncular bilgisiz yönetmenlerin kurbanı oluyor'
Türk sinemasında yaşanan diğer bir problemin ise ''bilgisiz yönetmenler'' olduğunu öne süren Erakalın, şöyle devam etti:
''Klip ve reklam yönetmenleri, sinema yönetmeni oldular. Bizim bir tarzımız var. Biz filmi 'montajlı' çekeriz. Ancak, o klip yönetmenleri, aynı sahneyi 5 farklı açıdan çekiyor, çünkü montajda ne yapacağını bilmiyor. Ama bir oyuncu 5 kere aynı oyunu oynayamaz ve aynı duyguyu tutturamaz. Yani genç oyuncular yönetmenin kurbanı oluyor ve sinema çekimini böyle sanıyorlar. Çekim bu değil aslında. Yönetmenlik demek, montaj bilmektir. Çekerken filmi kafanızda montajlayabilmektir.''
Zeki Müren'in filmi yolda
Şu anda Alanya'da ''Çığlık Çığlığa Bir Sevda'' adlı yeni filminin çekimlerini sürdürdüğünü anlatan Erakalın, filmde Ediz Hun, Selma Güneri, Tomris Oğuzalp, Irmak Ünal, Özgür Özberk ve Cenk Sözeri gibi usta ve yeni oyuncuları bir araya getirdiğini söyledi.
Yaklaşık 2 yıldır üzerinde çalıştığı ve senaryosu da kendisine ait olan filmde, ismi hiç geçmese de Zeki Müren'i anlattığını kaydeden Erakalın, ''Sanat güneşimiz Müren'in son 10 gününü anlatan filmim 2009 yılı içerisinde festivallerde boy gösterecek'' dedi.