‘Zehirsiz gıda mümkün’
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen ‘Uluslararası Zehirsiz Sofralar Konferansı’, Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleştirildi. 95 Kurum ve sivil inisiyatifin katıldığı Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı Çalıştayı ile başlayan etkinlik, ikinci gününde Zehirsiz Sofralar Konferansı ile devam etti. Konferansa çok sayıda bilim insanı, tüketiciler, üreticiler, sivil toplum örgütleri ve inisiyatifler “Zehirsiz gıda mümkün” sloganı ile katıldı.
Sena TufanKonferans, tarım ilaçlarının (pestisit) zararları konusunda farkındalık yaratmak ve Türkiye’deki tarım ilacı kullanımını azaltmak için, Avrupa Birliği tarafından Sivil Toplum Diyaloğu V Programı kapsamında desteklenen ve Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği – PAN Europe (Avrupa Pestisit Eylem Ağı) ortaklığında yürütülen Zehirsiz Sofralar projesi kapsamında gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü çalışanı Dr. Abdullah Yılmaz Türkiye’nin tarımsal üretim ve ekolojik zenginlik açısından önemli bir ülke olduğunu belirterek,“ Hastalıkların artması, çevrenin kirlenmesi sonucu insanların duyarlılığı arttı ve bu nedenle bu alandaki çalışmalar hızlandı. Bütün bunlar dikkate alındığında, pestisit üretim ve tüketiminin gelecek yıllarda da artış göstereceği varsayılırsa, imalatı, satışı, kullanılması, insan ve çevredeki etkileri sürekli izlenerek gerekli önlemler alınmalıdır” dedi. Pestisitlerin kullanılmaması gerektiğini yada en az seviyede tutulması gerektiğini kaydeden Yılmaz,“Pestisitlerin kullanımı sonucunda arılar, kuşlar, balıklar, mikroorganizmalar ve omurgasızlar gibi hedef olmayan organizmalarda ölümler ve ekosistemin yapısının ve türlerinin sayılarının değişmesi gibi uzun dönemli etkiler görülebilmektedir” diye konuştu. Canlıların zamanla tarım ilaçlarına direnç gösterdiğini ve kullanılan dozların yeterli gelmediğini kaydeden Abdullah Yılmaz, “Tarımsal faaliyetlerde pestisit kullanımının beraberinde getirdiği sorunlardan biri de, zararlı organizmaların pestisite karşı direncidir. Meydana gelen direnç sonucunda pestisitlerin etkinliğini arttırmak amacıyla daha yüksek dozda pestisit kullanılmakta ve bu da maliyetlerini artmasına yol açmaktadır. Aynı zamanda üründe ve çevrede kirliliğin artmasına neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘DENETİMLER ARTTIRILMALI’
Gıda mühendisi Dr.Bülent Şık da sağlıklı bir yaşamın ancak gıda güvencesinin sağlanması ile sürdürülebileceğini belirterek “Pestisit kalıntısı içeren gıdaların yenmesi veya kirli suların içilmesi insanlarda akut ve kronik olarak gözlenen çeşitli sağlık sorunlarına neden olur. Faydalı böcekler, kuşlar ve arılar başta olmak üzere uçucu böcek türlerindeki dünya genelinde azalmanın, bir başka deyişle biyolojik çeşitlilikteki kaygı verici azalmanın en önemli nedenlerinden biri pestisit kullanımıdır” dedi. Greenpeace Akdeniz Tarım ve Doğa Derneği temsilcisi Pınar Gayretli, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan taleplerini açıklayarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 13 etken maddenin acilen yasaklanmasını istedi.