Zaman makinesi gibi (21.02.2012)
1921’de Anadolu’yu gezen Amerikalı gazetecinin notları Bilinmeyen Türkler adıyla yayımlandı. Kitapta Atatürk’le yapılmış ilk mülakat, çocuk askerler ve daha birçok bilinmeyen var.
cumhuriyet.com.trAnadolu’yu 1921’de iki ay gezen genç Amerikalı bir gazetecinin notları 90 yıl sonra gün yüzüne çıktı. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Heath W. Lowry “Bilinmeyen Türkler” adlı kitabı kaleme alarak, 1983’te tanıştığı gazeteci Clarence K. Streit’ın kendisine verdiği notları kitaplaştırdı. Bugüne kadar hiç görülmemiş fotoğraflarla, yabancı bir gazetecinin gözünden Milli Mücadele döneminin anlatıldığı kitapta, Atatürk ile yapılmış bir röportaj da bulunuyor. Kitabı kaleme alan Osmanlı ve Çağdaş Türkiye Etüdleri Atatürk Profesörü Lowry, “Ben Osmanlı tarihçisiyim ve bu kitapla 300 sene ileriye gittim. Benim için çok keyifli bir çalışma oldu. Streit’a verdiğim sözü sonunda tuttum” dedi.
“Bilinmeyen Türkler” adlı kitap, 1920-1921 kışında Ankara’yı ziyaret eden 25 yaşındaki Amerikalı gazeteci Clarence K. Streit’ın notları ve fotoğraflarından yola çıkılarak hazırlandı. Streit, o dönem Philadelphia’da çıkan “Public Ledger” gazetesinde çalışan bir muhabirdi, yıllar sonra ise “Union Now” adlı kitabı yazacak, savaşı önlemek için dünya demokrasilerinden bir konfederasyon oluşturmayı tasarlayan uluslararası hareketin kurucusu olacak ve ölene kadar da faşizm karşıtı duruşunu sergileyecekti.
Yıllar sonra buldu
Mustafa Kemal Büyük Millet Meclisi Başkanı seçildikten sonra kendisiyle söyleşi yapan ilk gazeteci Streit, Paris’e döndüğünde, kitabın taslağını hazırladı, İngiltere ve ABD’de bazı yayınevleri ile görüştü. Ancak tüm yayınevleri kitapta, Streit’ın Mustafa Kemal’i “Türk George Washington” olarak tanımlaması ve tarihteki ilk Türk cumhuriyetini kuracağını söylemesi nedeniyle, kitabı basmak istemedi.
Lowry ile Streit’ın yolları 1983’te kesişti ve Streit notlarını kitaplaştırması için Lowry’ye verdi. Ancak Streit’ın fotoğraflardan yalnızca bir tanesini Lowry’ye vermesi üzerine, Lowry kitabın hazırlanmasına başlayamadı.
Princeton Üniversitesi’nde Osmanlı ve Türk araştırmaları alanında dersler veren ve aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi olan Lowry de yıllar sonra Amerikan Kongre Kütüphanesi’ne bağışlanmış fotoğrafları buldu ve kitap için hazırlıklar başladı. Streit’ın Anadolu ziyareti sırasında çektiği 200 fotoğrafın 120’si Lowry’nin hazırladığı kitapta yer aldı.
Kitapta, Streit’ın Milli Mücadele dönemi ve köylülerin tutumu, 1921 kışında Anadolu köylerinde savaş koşulları, çocuk askerlerin durumu, Mustafa Kemal’in din hakkındaki görüşleri, Anadolu’da komünizmin oynadığı rol ve Bolşeviklerle ilişkiler, Anadolu’da gündelik hayat, savaş koşullarına karşın eğitime verilen önem gibi pek çok konudaki görüşleri aktarıldı.
Atatürk’ün görülmemiş fotoğrafları
Kitabın en dikkat çekici yönlerinden biri de Streit’ın, Mustafa Kemal ile yaptığı röportaj. Bazı kişilerin Streit’a, Mustafa Kemal’in kendisi ile yüz yüze görüşmeyeceğini söylemesi üzerine, 19 soruluk bir liste hazırladı ve gönderdi.
2 gün sonra da mülakat teklifinin kabul edilmesi üzerine Streit ile Mustafa Kemal iki saat görüştü. Kitapta, Mustafa Kemal’den çok etkilenen Streit’ın şu ifadeleri yer aldı:
“Çok az insan, beni bu Türk Washington’unun etkilediği gibi etkilemiştir. Hangi ülkede olursa olsun iz bırakırdı. Kendine çabucak güven aşılama yeteneği olan nadir insanlardan biri. İnsanların onun uğruna ölmek isteyeceği tipte bir adam. Fiziksel açıdan yakışıklı, yapılı bir adam, 40 yaşında. Bir entelektüelin sahip olabileceği yükseklikte alnı var, eylem adamlarının ağız ve çene yapısına sahip, yani bir savaşçı.
Yüzünde, bilhassa gözlerinde idealistçe bir şey var, bir hayalperest ama hayallerini gerçekleştiren bir hayalperest. Her yönüyle tam bir centilmen, nazik, kültürlü, ince ve hep şık giyimli. Batı’da herhangi bir salonda otururken göze çarpmayacak kadar Avrupalı görünüyor. Onunla Fransızca konuştum, akıcı konuşuyor.”
Dini konular üzerinde sorular soran Streit, Mustafa Kemal’in din ve devlet işlerini ayırmak istediği izlenimini edindi. Kitapta röportaj sırasında çekilen ve Atatürk’ün daha önce hiçbir yerde görülmemiş fotoğrafları da yer aldı.
Nâzım Hikmet ile aynı temsilde
Kitapta Streit’ın, Ankara gezisi sırasında Kamil Rıza’nın başrolünü oynadığı, Hamlet’i ilk kez seyrettiği anlatıldı. İngilizlerle pek de dostça olmayan günlerde Shakespeare’in Ankara’da oynanması karşısında Streit’ın duyduğu şaşkınlık kitapta kendi ifadesiyle “Türkler sanatın milli sınırları olmadığına beni ikna etti” cümlesi ile belirtildi.
Nâzım Hikmet’in de bir yazısında, 1921 kışında Ankara’da Kamil Rıza’yı yani Otello Kamil’i seyrettiğini anlatması, aynı temsili seyrettiklerini ortaya çıkardı. Kitabın en ilginç bölümlerinden birini de “çocuk askerler” oluşturdu. Söz konusu çocuk askerlerle, o dönemde Ankara’da sokaklarda oynayan çocukların resimleri art arda sayfalarda yer aldı.
Savaş döneminde vals
Eskişehir’e de giden Streit, askeri birlikleri, camileri, türbeleri gezdi, lületaşından yapılmış eşya ile Kütahya çinilerine hayran kaldı. Bir ilkokulu ziyaret eden Streit, kız ve erkek öğrencilerin beraber eğitim gördüğü, müzik ve dans eğitimi verilen, savaş dönemi olmasına karşın okulların çok iyi durumda olduğunu görünce çok şaşırdı. Gezisinin en önemli fotoğraflarından birini de bu ilkokulda çeken Streit, savaş dönemine karşın Anadolu’da hayatın devam etiğini resmeden vals yapan ilkokul çocuklarının görüntüsünü ölümsüzleştirdi. Bu fotoğraf kitabın kapağında da yer aldı.
Yabancı gözüyle Kurtuluş Savaşı
Kitap ve hazırlanma süreci hakkında bilgiler veren Lowry, Streit’ın notları arasında çoğu kişinin yalnızca isimlerinin bulunduğunu, araştırmaları sonucu bazı kişilerin soy isimlerine ulaştığını ve kitaba, çok sayıda dipnot da eklediğini belirtti. “Streit, çok dar bir pencere açıyor ama her şeyi gözlemliyor” ifadelerini kullanan Lowry şöyle konuştu:
“Anadolu’yu bazen at arabasıyla, bazen trenle geziyor, köylerde, kasabalarda kalıyor. Köylülerle sohbet ediyor. Gerçekten bilinmeyen bir Türk portresi ortaya çıkarıyor. Streit, bir yabancının gözüyle Kurtuluş Savaşı’nı gösteriyor. Streit’ın Anadoluda yaşadıkları çok ilginç. Çünkü Birinci Dünya Savaşı, Batı’da 1.5 ya da 2.5 yıl sürerken Türkiye için bu süre 12 yılı buluyor. Streit, Anadolu’da her gittiği yerde erkek nüfusunun az olduğunu görüyor ve bunu soruyor. Aldığı cevap ise aynı: Kimi Yemen’de, kimi ise başka yerlerde şehit olmuş.”