Zaharova: Erdoğan hangi pilotun hatasından bahsediyor, Rus mu Türk mü?
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova haftalık basın toplantısında, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bir pilotun yaptığı hata ya da yanlış nedeniyle (Rusya'nın) koskoca Türkiye'yi feda etmesi gerçekten düşündürücüdür" açıklamasına değinerek, "Erdoğan hangi pilotun hatasından bahsediyor, Rus mu Türk mü?" diye sordu.
cumhuriyet.com.tr
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, "(Erdoğan) Rus pilotun hatasından bahsediyor olamaz. Zira biz (Suriye'deki uçuşlar konusunda) Türkiye'nin de üyesi olduğu koalisyonun öncülüğünü yapan ABD'yle tam bir koordinasyon içinde hareket ediyorduk. Bu nedenle Rus pilotun herhangi bir hatasından bahsedilemez. O halde Türk tarafı Türk pilotun hatasından mı bahsediyor?" ifadelerini kullandı.
'PKK'YE SİLAH GÖNDERMİYORUZ'
Zaharova Erdoğan'ın, Rusya'nın PKK'ye silah gönderdiği iddialarını da reddederek "Rusya, Türkiye'den farklı olarak, yasadışı silah ve mühimmat sevkiyatıyla uğraşmıyor" vurgusunu yaptı. Rusya'nın sadece IŞİD'le mücadele için Peşmerge güçlerine silah gönderildiğini ve bu sevkiyatın da Irak hükümetinin onayıyla yapıldığını belirten Zaharova, "Bu tür yardımlar Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülke tarafından gerçekleştiriliyor" dedi.
'ANKARA'NIN İYİMSERLİĞİ NEREDEN GELİYOR, ANLAŞILMIYOR'
Zaharova, Rusya'yla ilişkilerin normalleşmesine dair Ankara'dan gelen açıklamalar içinse 'komik' ifadesini kullanarak "Türk yetkililer gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan açıklamalar yapıyor ve ülkemizi lekelemeye çalışıyorlar. Ankara'nın (ilişkilerin normalleşmesine dair) iyimserliği nereden geliyor anlamıyorum. İlişkilerin normalleşmesi meselesinin gündeme gelebilmesi için yerine getirilmesini istediğimiz koşulları defalarca dile getirdik" dedi.
'TÜRKİYE-SURİYE SINIRI KAPATILMALI'
Rus sözcü, terörist gruplara silah akışının sona ermesi için Türkiye-Suriye sınırının kapatılmasının 'önemli' olduğunu belirterek "Uluslararası teröristler sınırın Türkiye tarafından hala destek alıyor. Türkiye-Suriye sınırı kapatılmadan Suriye krizinin çözülmeyeceğini bir çocuk bile anlayabilir" diye konuştu.
Zaharova, "Basında yer alan ve 'ılımlı muhalif' olarak nitelenen Ahrar'uş Şam militanlarının IŞİD'cilerle birlikte poz verdiğini gösteren fotoğraflar bizi şoke etti. Bu fotoğraflardaki militanların, esirlerinin başlarını kesen teröristlerin yanında gülümsediği görülüyor. Bu kişilerin ılımlılıkla ilgisi yok" ifadelerini kullandı.
"Suriye'de muhalif grupların teröristlerin kontrolündeki bölgeleri terk etmesi en önemli görevlerden biri ama bu görev hala yerine getirilmiyor" diyen Zaharova, "Silah ve militan akışının durması için Türkiye-Suriye sınırının kapatılması da en az bunun kadar önemli bir görev" diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN AMACI EL NUSRA'YI KORUMAK'
Zaharova, Türkiye'nin hiçbir kanıt göstermeden Rusya'yı Suriye'nin İdlib kentindeki sivil tesislere hava saldırısı düzenlemekle suçlamasına da eleştiri yöneltti. Zaharova, "Aslında yapmaya çalıştıkları El Nusra'yı saldırıdan korumak. Rusya Suriye'de ateşkes yapılmasını sağlayan ülkelerden biri. Ateşkes ihlaliyle suçlanması gereken de teröristler" dedi.
'AKINCI'NIN DAVET EDİLMESİ PROVOKASYON'
Zaharova, Türk yetkililerin mayısta İstanbul'da gerçekleşen BM Dünya İnsani Zirvesi'ne Suriye'den resmi bir heyet davet etmemesini de 'kabul edilemez' olarak niteledi. Zaharova, "Suriye bir BM ülkesi ve insani yardıma en fazla gereksinim duyan ülkelerden biri" vurgusunu yaptı. Bununla birlikte Zaharova, Kuzey Kıbrıs lideri Mustafa Akıncı'nın İstanbul'daki zirveye davet edilmesini ise 'provokasyon' olarak tanımladı.
?'TÜRKİYE'DE REŞİT OLMAYAN SIĞINMACILAR UCUZ İŞ GÜCÜ OLARAK KULLANILIYOR'
Türkiye ve AB'nin imzaladığı sığınmacı anlaşmasına da değinen Zaharova, bir İtalyan gazetecinin makalesine gönderme yaparak Türkiye'de reşit olmayan sığınmacıların 'ucuz iş gücü' olarak kullanıldığını söyledi. Zaharova, Türkiye'deki kamplarda çocukların cinsel istismara maruz kaldığı haberlerine Avrupa'nın gerekli tepkiyi vermemesini de eleştirdi: "Bu durum insan hakları meselesi olmaktan öteye gidiyor. Nitekim bu, bir 'insan mıyız yoksa değil miyiz?' meselesi."
Kaynak: Spuknik