‘Yüzünü güneşe dönen belediyeyiz’
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, teknolojik yatırımları ile öne çıkan kentte, yeni dönem için hedeflerini anlattı.
Arif AnbarEskişehir’in bugünkü görünümünü kazanmasında, Türkiye’ye örnek gösterilmesinde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’le birlikte çalışan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın etkisi büyük. “Biz yüzünü güneşe dönen bir belediyeyiz” diyen ve Tepebaşı’na bir dönem daha hizmet etmeye talip olan Ataç, temiz enerji için güneş enerjisine önemli yatırımlar yaptıklarını anlattı. Ataç, “Tarımdan hayvancılığa, akıllı telefon şarjına ve hizmet binalarımızda güneş panellerini kullanıyoruz. Yeşil bina özelliğine sahip olan su sporları merkezimiz LEED sertifikasında Gold derecesine sahip ilk kamu binasıdır. Bununla beraber enerji tasarrufu yapıyoruz, karbon salımını önlemeyi hedefliyoruz. Vatandaşlarımızın duyarlılığını artırmayı ve bilinçlenmeyi de yaygınlaştırıyoruz” diye konuştu.
Eskişehir Tepebaşı’nda, üç dönemden bu yana belediye başkanlığı görevini yürüten Ahmet Ataç, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
-Her fırsatta ‘sosyal belediyecilik’ diyorsunuz... Bu kapsamda neler yaptınız?
Tepebaşı Belediyesi, sorumluluk bölgesindeki insanların yaşamını iyileştirmeyi hedefleyen pek çok projeyi hayata geçirdi. Yaşlı, genç ve çocuk olmak üzere toplumun her kesimine dönük örnek projeler geliştirdi ve bunların olumlu sonuçlarını gördü. Örneğin, çocuklara yönelik Şirintepe’de hayata geçen ‘Ağız Diş Sağlığı Merkezi’, yaşlı ve engellilere yönelik geliştirdiği Aşağı Söğütönü’ndeki ‘Yaşam Köyü’, ağırlıklı olarak kadınlara yönelik geliştirdiği ‘Belde Evleri’ bu projelere birer örnek.
‘Kent enstitüsü’ konsepti
-Neden sosyal belediyecilik?
20. yüzyıl ‘sosyal devlet’ anlayışının yerleştiği ve öne çıktığı bir süreç oldu. Yerel yönetimler, o hepimizin bildiği ve ‘asli görevler’ diye tanımladığı; yol ve park yapmak, temizlik ve zabıta hizmetlerini yönetmek, çevre ve imar konularını planlamak dışında pek çok alana yöneldi. Başta sağlık, eğitim, kültür- sanat, engelli sorunları, yeni tarım uygulamaları, kadın ve çocuk hakları, yaşlıların yaşamını iyileştirme gibi pek çok alanda faaliyet gösterir hale geldi. Aslında bizim, ‘Kent Enstitüsü’ isminde geliştirdiğimiz bir proje var. İşte bu anlattıklarım, aslında ‘Kent Enstitüsü’ içerisinde.
-‘Kent Enstitüsü’nü biraz açar mısınız?
Köy Enstitüleri’nden el alan bir proje ‘Kent Enstitüsü...’ Günümüzde, ‘devlet destekli’ eğitimin, bir taraftan varlığını sürdürürken, diğer taraftan giderek ‘paralı eğitime’ evrildiğine tanıklık ediyoruz. Eğitim alanının bir ‘kâr alanına’ dönüştüğü günümüz koşullarında, fırsat eşitsizliğinin de uç verdiğini anlamak güç değil. Tepebaşı Belediyesi, yaşama dair her bilginin sürekli değişip yenilendiği gerçeğini göz önüne alarak, okula dayalı eğitimden yararlanmada ortaya çıkan bu adaletsiz durumu, ‘Kent Enstitüsü’ modeliyle bir fırsata dönüştürmeyi hedefliyor. Böylelikle birey, kendisini geliştirecek ve yeni bilgilerle donatacak istek içinde olur ve yeterli koşulları kendisi için hazırlayabilirse, donanımlı bir birey olarak varlığını ortaya koyabilir.
Neler yaptınız bu kapsamda?
Tepebaşı Belediyesi’nin Anadolu Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirdiği ‘Kent Enstitüsü’yle fırsat eşitliği sunuyor. Bu da bir ömür boyu süren eğitim ve öğretim sürecinde farklı yaş gruplarındaki bireye, eğitime ve bilgiye ulaşma noktasında eşit ve adaletli koşulların hazırlanmasına zemin hazırlıyor. ‘Kent Enstitüsü’; sağlık, çevre, yaşamsal beceriler, kişisel gelişim ve teknoloji gibi alanlarda bireyin kendisini geliştirmesi için yeni fırsatlar yaratarak bilgiye kolay erişimi sağlıyor. Ücretsiz olan online eğitimlerimiz ‘kentenstitusu.tepebasi.bel.tr’ adresinden yayımlanıyor. Belediyenin, Belde Evleri, Gençlik Merkezleri, Çocuk Merkezleri, Sanat Merkezleri ve büyük beğeni toplayan Çocuk Senfoni Orkestrası da Kent Enstitüsü mantığı içinde çalışma yürütüyor.
-İçinde Alzheimer merkezi olan ‘Yaşam Köyü’ projenizden de söz eder misiniz?
‘Yaşam Köyü’ içerisinde bulunan birimlerle farklı kesimden vatandaşımıza hizmet veriliyor. ‘Yaşam Köyün’de yer alan birimler şöyle: Alzheimer Konukevi, Sağlıklı Yaşlılar Konukevi, İbrahim Ethem Keşikbaş Engelliler Montaj Atölyesi, Görsem - Görme Engelliler Konukevi, Kreş, İlköğretim Okulu, Fizyoterapi Merkezi, Sanat Atölyeleri ve Belde Evi.
Önümüzde yerel seçimler var. Siz de iddialısınız. Bu noktada gençlere tavsiyeleriniz var mı?
Gençliğin kimi zaman uzak durduğu oy kullanmaya, etkin olarak katılması önem taşıyor. Gençlik, bir toplumun geleceği olarak, politikadan uzak durmamalı. Geleceğin Türkiye’sini kurmada söz sahibi olmalı, kararlar vermek ve yönetmek için aktif politikanın içinde yer almalıdır. Biz bu anlamda da çalışıyoruz mesela. Tepebaşı Belediyesi Gençlik Merkezleri, kent gençliğinin hem ülke gündemine, hem kente hem de özel olarak gençliğe ilişkin kimi konularla ilgili söz söylemek ve karar süreçlerine katılması için verimli bir ortam sunuyor.
‘YEŞİL ENERJİDE İLKLERİ BAŞARDI’
Temiz enerjiye öncelik verdiklerini belirten Ataç, ‘Akıllı Şehir’ projesiyle güneş enerjisi kullanımını üst düzeye çıkardıklarını belirtiyor. Bu kapsamda yapılan anlaşmaları hatırlatan Ataç, “2013’te Avrupa Komisyonu Başkanlar Sözleşmesi’ne imza attık; karbon emisyon oranının 2020’ye kadar yüzde 23 azaltılacağı taahhüdü verildi. 2014’te Dünya Sağlık Örgütü, Sağlıklı Kentler Organizasyonu 6. Faz üyeliği onaylandı. Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı 4 ay gibi kısa bir sürede, Mart 2015’te, Avrupa Komisyonu tarafından incelenerek onaylandı” diye konuştu. “Yüzünü güneşe dönen bir belediyeyiz diyen” Ataç, Tepebaşı’nın ilklerin belediyesi olduğunun altını çizdi. Ataç, “Tarımdan hayvancılığa, akıllı telefon şarjına ve hizmet binalarımızda güneş panellerini kullanıyoruz. Hizmet binamızda güneş panellerinden yararlanıyoruz. Yeşil bina özelliğine sahip olan su sporları merkezimiz LEED sertifikasında Gold derecesine sahip ilk kamu binasıdır mesela. Bununla beraber enerji tasarrufu yapıyoruz, karbon salımını önlemeyi hedefliyoruz. Vatandaşlarımızın duyarlılığını artırmayı ve bilinçlenmeyi de yaygınlaştırıyoruz” ifadesini kullandı. Finansman konusunda da bilgiler veren Ataç, yapılan yatırımların 2015’ten itibaren başlayan AB fonlarından aktarılan 5 milyon Avro’luk hibelerle sağlandığını ve bu sayede alınan hibe programlarında Türkiye genelinde 6. sırada olduklarını söyledi.