Yüzde 1’lik anne olma ihtimali hayalinin peşinden koştu, bebeğini kucağına aldı

10 yılda iki kez tüp bebek tedavisi gören yaşındaki Ebru Çolak, altın yumurta olarak tabir edilen son yumurtası ile anne olmanın sevincini yaşadı. Çolak ailesi “11 yıl aradan sonra tekrar bu duyguları yaşamak tarif edilemez bir mutluluk” dedi.

Sibel Bahçetepe

En büyük hayali büyük bir aile kurmak ve çocuk sahibi olmaktı. Oğlu Kerem Uras’ın doğumunun hemen ardından ikinci kez anne olmak isteyen Ebru Çolak, hiç beklemediği bir problemle karşı karşıya kaldı...İlk çocuğunu dünyaya getirdikten hemen sonra yumurta rezervi ciddi oranda azalmış ve menopoza ramak kalmıştı. 10 yılda iki kez tüp bebek tedavisi gördü. Yüzde 1’lik başarı oranı onun annelik mücadelesinin peşinden koşması için umut oldu.

Ebru Çolak, altın yumurta olarak tabir edilen son yumurtası ile hayaline kavuştu ve kızı “Sare”yi kucağına aldı. Kadınların bir kısmında beklenmedik bir şekilde yumurta rezervi genç yaşlardayken azalıyor. Bunun sebebi birçok kadında anlaşılamamakla birlikte geçirilen bazı ameliyatlar, hastalıklar veya sigara içmek sayılabilecek problemler arasında geliyor.

20’li yaşlarda bile görülebilen yumurta rezerv azlığı ile karşı karşıya kalan kadınlar erken menopoz sürecine girebiliyorlar. Bu sorunla karşılaşan çiftlerden biri de 2008 yılında dünya evine giren Ebru-Adem Çolak çifti. Çift, evliliklerinin ilk yılında çocuk sahibi oldu ve oğulları Kerem Uras dünyaya geldi.

27 YAŞINDA ERKEN MENOPOZ

Ebru Çolak ilk çocuğunu dünyaya getirdikten hemen sonra henüz 27 yaşındayken yumurta rezervi çok ciddi oranda azaldı, erken menopoz teşhisi konuldu.

Artık “çocuğun olmaz” denilen Çolak tam 10 yıl boyunca 2 kez tüp bebek tedavisi gördü. Tüm çabaları başarısızlıkla sonuçlanan çift son olarak Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Reşit Asoğlu’nun kapısını çalarak yüzde 1 lik anne-baba olma ihtimalinin peşinden gitti.

Hızlıca tedaviye alındılar ve Ebru Çolak’ın “altın yumurta” olarak bilinen son 1 yumurtasıyla kızları “Sare” dünyaya geldi. Çolak çifti “11 yıl aradan sonra tekrar bu duyguları yaşamak tarif edilemez bir mutluluk“ diyerek yaşadıklarını anlattı.

‘YAŞ ALDIKÇA YUMURTA REZERVİ AZALIR’

Doç. Dr. Asoğlu ise kadınların bir kısmında yumurta rezervinin beklenmedik bir şekilde çok genç yaşlarda azaldığını anımsatarak “Bu durum çocuk sahibi olmayı zorlaştırmaktadır. Doğru değerlendirme ve tedavi ile bu sorunu yaşayan kadınların gebe kalması mümkün. Ayrıca, doğal yollarla elde edilen ilk bebek ikincinin garantisi değildir” dedi.

Asoğlu, özetle şunları söyledi: “Menopoz süresine yakın bile olsa doğru değerlendirme ve tedavi ile gebelik elde edilebilir. Bu tür hastalar çok yakından takip edilmeli, doğru zamanda yumurta toplama ve transfer işleminin yapılması oldukça önemlidir. Deneyimli embriyologların varlığı bu aşamada çok önemli. Başarı gerçek anlamda bir ekip işidir. Özellikle 35 yaşından sonra yumurta sayı ve kalitesi ciddi oranda azalmaya baslar. 40 yaşında sonra ise bu durum çok daha aşikâr hale gelmektedir. Vurgulamak gerekir ki;, çok daha erken yaşlarda da yumurta rezervi azalabilir. Sigara içmenin yumurta rezervine ve kalitesine ciddi ölçüde zarar verdiği net olarak biliniyor. Yine aşırı alkol tüketimi ve çevresel toksinlere maruziyet olumsuz faktörler arasında sayılabilir. Pozitif faktörler olarak düzenli beslenme, egzersiz yapmak, düzenli uyumak ve stresten uzak durmak gelmektedir. Akdeniz tipi beslenme yani sebze, meyve ve beyaz et ağırlıklı bir beslenme şeklinin hem genel sağlık hem üreme sağlığı üzerine olumlu etkileri vardır. Buna ek olarak haftada 3-4 gün her defasında 30-60 dakika olacak şekilde egzersiz yapmak, uyku düzeni ve hijyenine dikkat etmek, sessiz ve hafif serin bir odada uyumak sayılabilir. Özetle; negatif veya olumsuz alışkanlıkları terk etmeliyiz, pozitif veya olumlu alışkanlıkları kazanmalıyız.”