Yunus Nadi Ödülleri, gazetemizde düzenlenen törenle sahiplerini buldu
Bu yıl 75. kez düzenlenen 2020 Yunus Nadi Ödülleri dün sahiplerine sunuldu. Ödüller, koronavirüs salgını önlemlerine uygun olarak gazetemizin Şişli’deki binasında verildi. Ödül kazananlar için gün içinde farklı saatlerde tören düzenlendi.
Orhun AtmışYunus Nadi Ödülleri’nde Öykü dalında 143, Roman dalında 99, Şiir dalında 112, Sosyal Bilimler Araştırması dalında 23, Karikatür dalında 67, Fotoğraf dalında 21 olmak üzere toplam 465 yapıt değerlendirildi. 6 dalda 8 isime ödül verildi.
ROMAN ÖMER F. OYAL
Hep anlamlı kitaplar
Roman dalında ödülün “Gemide Yer Yok” (Yapı Kredi Yayınları) adlı kitabı ile Ömer F. Oyal’a verilmesine karar verildi. Oyal, ödülünü Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya’nın elinden aldı. Oyal, “Yunus Nadi Ödülleri benim hep takip ettiğim bir ödül serisi. Her verilen ödülde de aslında anlamlı buluyorum okuduğum kitapları. O yüzden bu ödülü kazanmak benim için çok onur verici oldu. Bir de bu kitabımla almak benim için çok onur verici oldu. Herhalde, edebi anlamda en çok beğendiğim kitabım bu. Hem sade hem yoğun olduğu için, bir arada zor bir kitap. O yüzden ‘Gemide Yer Yok’ ile almak benim için çok gurur verici oldu” dedi.
FOTOĞRAF ZEHRA ÇÖPLÜ
Kadınların başarısı...
Fotoğraf dalındaki ödülün sahibi Zehra Çöplü oldu. Çöplü’ye ödülünü Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Turan Karakaş verdi. Çöplü, “6 dalda verilen 8 ödülün yarısının kadınlara verilmesi beni mutlu etti. Kadına yönelik fiziksel-psikolojik-cinsel şiddet, kadın cinayetleri, toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili olaylarla üzücü bir şekilde yüzleşiyoruz... Bu olumsuz süreci yaşarken, kadının başarısının takdir edildiği, ödüllendirildiği, ortaya koyduğu eserinin değerli bulunduğu bu platformdaki 4 kadından birisi olmak gurur verici... Bu değerli ödülü, Türkiye’nin ilk kadın fotoğrafçıları Naciye Suman, Semiha Es, Maryam Şahinyan, Yıldız Moran ve daha birçok değerli kadını saygıyla anarak alıyorum.”
ŞİİR GONCA ÖZMEN
Şiir, insana yoldaş bir tür...
Yunus Nadi Ödülleri’nde “Şiir” dalında ödülü “Bile İsteye” (Kırmızı Kedi) adlı yapıtı ile Gonca Özmen kazandı. Ödülünü Cumhuriyet Vakfı Genel Sekreteri Işık Kansu’nun elinden alan Özmen, “Evrensel ve toplumsal bir büyük travmayı deneyimlediğimiz, basından televizyona muhalif medyanın, aydınların, akademisyenlerin, sanatçıların, hak savunucularının susturulmaya çalışıldığı bir karanlık, bir virüslü dönemde, 75 yıldır inat ve kararlılıkla sürdürülen, bilimden sanata ve şiire farklı disiplinleri kapsayan bu değerli ödülün bana verilmesi gönendirici. Yunus Nadi Ödülleri’ni, şiirin sesinin daha geniş bir kitleye duyurulmasındaki etkisi açısından da önemsiyorum. Gittikçe yalnızlaşan, bencilleşen, doğadan kopan, duyarsızlaşan, acımasızlaşan insanlarla dolu bu kör, bu sağır dünyada şiir, yaşamı ve insanı savunmanın biricik yolu. Zorlu bir dil uğraşı olan şiir, bir itiraz, bir diklenme biçimi. Her türlü baskıya, otoriteye başkaldırı şiir - insana direnç, insana umut veren. İnsana biçimleyen, insana güzelleyen, insana bir başka göz ekleyen bir olanak. İnsana yoldaş bir tür. O nedenle okuyarak, yazarak ve paylaşarak bir güzel yarın düşünü birlikte büyütmekten mutluyum. Bu ödülü, ‘Bile İsteye’ için söz düşüren, onu okuyup çoğaltan, onu büyüten, paylaşan, kendinin kılan kıymetli okurlarıyla paylaşmaktan sevinç duyuyorum. Daha da çoğaldığımı hissediyorum” dedi.
SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMASI ŞADUMAN HALICI
Kalemini namus olarak görenlere...
Sosyal Bilimler Araştırması dalında ödülün sahibi ise “Yüzellilik Gazeteciler” adlı araştırma dosyasıyla Prof. Dr. Şaduman Halıcı oldu. Halıcı’ya ödülünü Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun verdi. Alev Coşkun ödülü sunarken, “Yunus Nadi Ödülleri’nin 75. yıldönümü. Bu yıl da ‘Sosyal Bilimler Araştırması’ ödülünü vermekten büyük mutluluk duyuyoruz” diye konuştu. Şaduman Halıcı ise ödül konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bu araştırmamda birçok gazeteciyle kâğıtlar üzerinden tanışma fırsatı buldum. Onlar içerisinde kalemini vatanı, milleti için kullannan da vardı; bunlardan biri Yunus Nadi’ydi. Bazıları da emperyalistler için oynattı. Ben emperyalistler için kalemini oynatanları yazmayı tercih ettim. Çünkü onları tanırsak geleceğimizin karanlığını aydınlatabileceğimizi düşündüm. Yunus Nadi’nin gazetesinden böyle bir ödülü almak da benim için büyük bir onur oldu. Kalemini namusu olarak gören bütün fikir emekçilerine sonsuz saygı duyuyorum.”
ŞİİR MEHTAP MERAL
Hayatımızda yeşerecek
Şiir kategorisinde “İncirin İçindeki Arı” (Mona Kitap) yapıtı ile ödül kazanan Mehtap Meral’e ödülünü gazetemiz Kültür Servisi Şefi Yazgülü Aldoğan verdi. Aynı zamanda müzisyen de olan şair Meral, ödülün ardından “Türkiye’nin en köklü ödüllerinden birini almış olmanın mutluluğu içindeyim. Cumhuriyet gazetesine ve bu ödül de katkısı bulunan herkese teşekkür ederek başlamak isterim sözlerime. Şiirin hayatımızın bu kadar dışına itildiği bir dönemde böyle kıymetli bir ödülün ‘İncirin İçindeki Arı’yı daha çok insana ulaştıracağına inanıyorum. Pandemiden dolayı maalesef gerçekleşemeyen ödül töreni yapılmış olsaydı şu cümleleri söylemek isterdim: Bu ödülü ince şeyleri anlayacak vakti olanlar, kırılsa da suçsuzluğuna dokundurmayanlar, dünyanın bütün kırılganları, ötekileri, uyumsuzları adına alıyorum. Şiir bir çiçekle konuşabilenlerin duyarlığıyla hayatımızda yeşerecek” diye konuştu.
ÖYKÜ KADRİ ÖZTOPÇU
Kıymetli eserler bıraktı
Öykü dalında ödülü “Kimsenin Bilmediği İnsanlar” (Can Yayınları) adlı kitabıyla Kadri Öztopçu kazandı. 1 Mart’ta yaşamını yitiren Öztopçu’nun adına ödülü eşi Perran Öztopçu, Cumhuriyet Vakfı Genel Saymanı Hüseyin Yıldız’ın elinden aldı. Perran Öztopçu, “Kadri’nin bu ödülü almasını çok isterdik. Kadri, çok az konuşan bir insandı. Kısa ve öz yazmayı seven bir insandı. Edebiyat dünyasına kıymetli eserler bıraktığına inanıyorum. Çok duygusal bir günümdeyim. Hem mutlu hem üzgünüm” diye konuştu.
ÖYKÜ MURAT ÇELİK
Enkazdan ödüle...
Öykü ödülünü Eve Dönmeyen Hayvan” (Everest Yayınları) adlı kitabıyla kazanan Murat Çelik’e ödülünü Işık Kansu verdi. Çelik, ödül konuşmasında, “Bu ödülü Kadri Öztopçu’yla birlikte almayı isterdim” diyerek şöyle devam etti: “Çok mutluyum. Takdir edilmek çok güzel bir duygu. Jüriye teşekkür ediyorum, yayınevime hem emekleri hem de bu kitabı basma cesareti gösterdikleri için teşekkür ediyorum. Aslında bugün (dün) ilginç bir tarih: 12 Kasım. Düzce Depremi’nde enkazdaydık. 21 yıl sonra bugün bu tarihte ödül alıyorum.”
KARİKATÜR ÖNDER ÖNERBAY
Toplumun ortak yarası
Karikatür dalındaki ödül Önder Önerbay’ın yapıtına verildi. Önerbay ödülünü Şükran Soner’in elinden aldı. Önerbay ödül konuşmasında, “Yunus Nadi Ödülleri, Türkiye’nin en prestijli ödüllerinden biri. Bu ödülün tek bir kazananı var. Birincisi ya da üçüncüsü yok. Bu beni daha da mutlu ediyor. Prestijli bir ödüle sahip oldum. Bu sayede karikatür adına da bir şeyler yaptığımı düşünüyorum. Karikatürün konusu “Kadın” idi. Sadece bizim toplumumuzun değil, tüm toplumların ortak yarası kadına şiddet. O kanayan yaraya parmak basmak istedim. Tercüman olmak istedim. Elimden geleni yapmaya çalıştım” dedi.