Yunanistan’ı rehin aldılar... Atina bunlara 'evet' dedi
Yunanistan, kreditörlerin önerdiği kurtarma paketini kabul etti. 86 milyar Avro karşılığında AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası ülke üzerinde tam denetim sağlayacak
Pelin Ünker/CumhuriyetAvro bölgesi liderlerinin 17 saate yakın süren zirvesinde Yunanistan, iflastan kurtulmak ve Avro’da kalabilmek için ağır şartları kabul etmek zorunda kaldı. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, oy birliğiyle sağlanan anlaşmayı Twitter’dan duyurdu. Avro’nun patronu olarak adlandırılan Almanya Başbakanı Angela Merkel de B planına gerek kalmadığını belirterek “Siyasi bir karar ortaya çıktı. Bu kararda da bir programdan söz ediyoruz. Yunan parlamentosundan onay bekliyoruz” dedi.
Yük paylaşılacak
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, ülkesinin kreditörleriyle anlaşarak borçlarını yeniden yapılandırmayı ve 35 milyar Avro tutarındaki ekonomik büyüme fonuyla orta vadeli finansman temin etmeyi başardığını söyledi. Çipras “Yük sosyal adalet temelinde paylaşılacak. Daha önce kriz döneminde bedel ödemeyenler bu sefer yükü üstlenecek” dedi.
Ancak her ne kadar Çipras, ‘yük paylaşılacak’ vurgusu yapsa da kemer sıkma politikalarının reddedileceği vaadi ile iktidara gelen Syriza, yaptığı anlaşma ile geri adım atmış oldu. Üç yıl süreli 82-86 milyar Avro’luk üçüncü kurtarma paketi karşılığında Atina’nın kabul ettiği koşullardan öne çıkanlar şöyle:
* KDV artırımı dahil vergi düzenlemeleri, çalışma piyasası reformu ve emeklilik reformu gerçekleştirilecek. Yunanistan otomatik bütçe kesintilerini öngören mali kurala geçecek ve istatistik kurumunun bağımsızlığını güçlendirecek.
* IMF Yunanistan’ı yakından denetlemeye devam edecek. IMF’yle anlaşma vadesi dolduğunda yenilenecek. Aksi halde Atina’nın AB destekli mali programı askıya alınacak.
* IMF’yle birlikte diğer Troyka kurumları AB Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası heyetleri Atina’ya dönecek ve Yunan kurumları denetleyecek. Yunanistan mali konularda tek başına hareket edemeyecek.
Özelleştirme Fonu
* Kamunun en değerli aktiflerinin transfer edilmesiyle Atina’da 50 milyar Avro’luk bir özelleştirme fonu oluşturulacak. Özelleştirmeler Troyka kurumlarının denetiminde yapılacak. Elde edilecek gelirin yarısı bankalara sermaye takviyesinde, bir çeyreği borç geri ödemesinde ve kalan çeyreği yatırımlarda kullanılacak.
* Kamu çalışanları azaltılacak, bankacılık sektörü yeniden yapılandırılacak, elektrik iletim hatları operatörleri özelleştirilecek, eczaneler, süt üreticileri ve fırınlar başta olmak üzere birçok sektörle ilgili yeni düzenlemeler yapılacak.
* Yunanistan tüm bu şartları karşılasa bile borçlarını kısmen bile sildiremeyecek. İkili kredileri kırpamayacak. Belirli şartların karşılanması halinde borç vadelerinin uzatılması ve faiz oranlarında indirim söz konusu olabilecek.
Sermayenin çıkarları ön planda Anlaşmayı ‘tam anlamıyla bir yenilgi’ olarak niteleyen New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Dr. Ümit Akçay bundan sonra olacaklar ile ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu: 2001 krizini hatırlattı * Varılan anlaşma, 15 Temmuz’a kadar Yunan parlamentosunun ilgili düzenlemeler yapması şartıyla geçerlilik kazanacak. Bu anlamıyla 2001 krizi sırasında Türkiye’de gerçekleşen “15 günde 15 yasa” değişikliği süreciyle benzerlik taşıyor. Tüm bu süper-kemer sıkma tedbirleri karşılığında, borcun ne kadarının ve ne vade ile yeniden yapılandırılacağı ise net değil. Bu, programın uygulanmasına bağlı olarak gündeme gelebilecek * 22 Haziran’dan bugüne yaşanan süreç, AB kurumlarının doğrudan finansal sermayenin çıkarları doğrultusunda karar aldığını bir kere daha kanıtlamış oldu. 2008 krizinden çıkış için özellikle Alman sermaye kesimleri ve Brüksel’deki teknokratlar tarafından gündeme getirilen kemer sıkma politikalarının 7 yıldır uygulanmasına ve herhangi bir olumlu gelişme yaşanmamasına rağmen hala ve daha da sertleştirilerek dayatılmasının iki gerekçesi var. İlki kriz vesilesiyle Güney Avrupa ülkelerinde emekçiler üzerindeki disiplinin daha da arttırılması, ikincisi de Avrupa Birliği’nin neoliberal politikalar dışında herhangi bir alternatife kapalı olduğunun ilan edilmesidir. * Önümüzdeki iki günde Yunan parlamentosunda çetin bir süreç yaşanacak. Syriza içindeki Sol Platform bu anlaşmanın meclisten geçirilmesine karşı mücadele edeceklerini ilan etti. Ancak burada kritik olan, Syriza’yı iktidara taşıyan Yunan emekçilerinin tutumu olacak. Yıllardır kemer sıkma poitikalarından ve buna karşı mücadeleden “yorulmuş” olsa da, önümüzdeki günlerde Syntagma meydanı bu sefer ülkeyi doğrudan Troyka’nın denetimine bırakan bu anlaşmaya karşı dolabilir. Ancak önümüzdeki iki gün nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın tüm bu süreçte kesin olan tek şey kemer sıkma politikalarının Avrupa Birliği’ndeki sorunlara çözüm getirmeyeceği. |
Tweetlerde ‘1. Dünya Savaşı silahlarla, 2. Dünya Savaşı tanklarla, 3. Dünya Savaşı ise Bankalarla...’ gibi paylaşımlar dikkat çekti.
‘Bu bir darbe’ #ThisIsACoup
Avro bölgesi liderleri Yunanistan konusunda anlaştı ancak Almanya’nın anlaşma öncesi sert tavrı ve fonun denetiminin AB denetiminde olması sosyal medyayı salladı. Twitter’da #ThisIsACoup (#bubirdarbe) hashtag’i ilk sıralara yerleşti. Anlaşmada 50 milyar Avro’luk özelleştirme fonunun kontrolünün tamamen Avrupa Birliği denetiminde olması ve Almanya’nın anlaşma öncesi sert tavrı sosyal medyada yankılandı. Twitter’da Barselonalı fizik öğretmeni Sandro Maccarrone’nin başlattığı #ThisIsACoup (#bubirdarbe) hashtag’i Nobel ödüllü ekonomist ve New York Times köşe yazarı Paul Krugman’ın da paylaşımının ardından dünyada ilk Türkiye’de de 6. sıraya yerleşti.
KİM NE DEDİ? Telekonferans yarın Avro bölgesi maliye bakanları grubu başkanı Jeroen Dijsselbloem, “Avro grubu çarşamba günü telekonferans düzenleyebilir, Yunanistan’ın kurtarılması için yetkilendirme hafta sonuna kadar gerçekleşebilir” dedi. Çok daha ağır Finlandiya Maliye Bakanı Alexander Stubb, Yunanistan’a dayatılan yeni şartların Atina’nın 5 Temmuz’daki referandumda reddettiği şartlardan bariz şekilde çok daha ağır olduğunu söyledi. Enkaz benzetmesi Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos, Avro Bölgesi’nin kendilerine dayattığı şartların çok kötü olduğunu belirterek “Bizi enkaza çevirmek istiyorlar. Yeter artık” dedi. Değerlere ihanet Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman, blogunda Avro Bölgesi’nin taleplerinin “çılgınlık” olduğunu ve AB projesinin savunduğu değerlere ihanet edildiğini savundu. Manda yönetimi Syriza’nın İspanyol müttefiki Podemos da varılan anlaşmayı ‘mali darbe’ olarak adlandırdı. Podemos’lu Pablo Echenique, “Yunanistan’da yaptıkları şey bir mali darbe başlatıp daha sonra Yunanistan’ı bir manda yönetimine çevirmek” dedi. |
Bundan sonra ne olacak?
* Yunanistan’da bankalar 2 gün daha kapalı kalacak, yarın yeniden durum değerlendirmesi yapılacak
* Yunan Parlamentosu’nda kemer sıkma önlemleri yarın oylanacak.
* Ardından ulusal parlamentoların onay süreci başlayacak. Almanya perşembe günü kurtarma anlaşmasını parlamentoda oylayacak.
* Syriza vekillerinin isyanda olduğu ve bu şartlarda Çipras’ın parlamentoda değişikliğe gidebileceği konuşuluyor. ‘Syriza parçalanır mı’ sorusu da gündemde. Partinin 149 milletvekiliden 17’si cumartesi yaptıkları açıklamada kurtarma planı görüşmelerini ve Çipras’ı desteklemediğini açıklamıştı.
* Erken seçim tartışmaları da gündemde. Yunanistan Çalışma Bakanı Panos Skourletis, “Bu yıl içinde seçim gerçekleştirilmesini öngörüyoruz” dedi.
Düyunu Umumiye
Sağlanacak fonun AB denetiminde olması yurt içinde ‘Düyunu Umumiye’ benzetmesine neden oldu. Düyunu Umumiye 1881-1939 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun dış borçlarını denetleyen kurumdu.
Piyasalar memnun
Kreditörlerle sağlanan anlaşmanın ardından Avrupa borsaları yükselişe geçti. Almanya ve İspanya borsası yüzde 1.5, Fransa yüzde 1.8, İngiltere yüzde 1, Stoxx 600 endeksi de yüzde 1.6 civarı yükseldi. Avro/dolar ise yüzde 1’in üzerinde düştü. Yunanistan anlaşması ve koalisyon görüşmelerini izleyen dolar/TL de 2.65’in altına geriledi. Borsa İstanbul yüzde 0.72 yükseldi.