Yunanistan, savaş tazminatı talep edecek

Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, bakanlar kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, "Yunanistan'ın, Lahey Adalet Divanı'nda görüşülmekte olan davaya müdahil olmasıyla ilgili ön hazırlıkların, uluslararası davalarda deneyimli olan Yunan ve yabancı uluslararası ilişkiler uzmalarının tavsiyeleri ve işbirliğiyle tamamlandığını" belirtti.

Papandreu, "Bu konuda karar almak için, ahlaki, hukuki ve siyasi gerekçelerle yüksek düzeyde milli önemi olan konuların ve ülkenin genel çıkarlarının incelenmesi gerekirdi. Hareketlerimizin tümünde ölçüt milli çıkarlarımıza hizmet etmek. Bununla birlikte, yapmamız gereken bu hareketlerle malum olan bir borcu yerine getirerek, vatan için canlarını feda edenleri fiili olarak onurlandırıyoruz" diye konuştu.

Bu arada Yunan basını, hükümetin bu konudaki kararıyla Alman işgali sırasında, Viotiya bölgesindeki Distomos köyünde akrabaları Naziler tarafından katledilen kişilerin Almanya aleyhine açmış oldukları tazminat davasına destek olduğu değerlendirilmesinde bulundu.

Distomoslular, Almanya aleyhinde açmış oldukları 60 milyon avroluk tazminat davalarında Yunan mahkemeleri ve Avrupa mahkemeleri tarafından haklı bulunmuştu.

Mahkeme kararlarına rağmen tazminat hakları Alman hükümeti tarafından ödenmeyen Distomoslular, haklarını alabilmek için İtalya'nın, Almanya aleyhine açtığı davaya katılmıştı.

Yunan medyasında çıkan heberlere göre, Yunanistan, Distomos olayının dışında, Almanya'dan, İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman askerlerinin ülkedeki tahribatları için 1.7 milyar avro, işgal sırasında Yunan bankalarından zorunlu olarak alındığını ileri sürdüğü 3.5 milyar avro için de faizleriyle birlikte 25 milyar avro tazminat talep ediyor.

Yunanistan ayrıca, Alman hükümetinin, savaş sırasında hayatını kaybeden 1 milyon 125 bin 960 kişi için de maddi ve manevi tazminat ödemesi gerektiğini savunuyor.

Almanya ise Yunanistan'a savaş sonrasında tazminat olarak 1960 yılında 115 milyon Alman Markı ödendiğini, 1953 yılındaki Londra Konferası kararlarına göre de kendisiyle barış anlaşması imzalanıncaya kadar tazminat ödemekten muaf tutulduğunu ve bugüne kadar böyle bir anlaşmanın olmadığını ileri sürerek, Atina'nın taleplerini reddediyor.