Yüksek kolesterol kalp sağlığını tehdit ediyor
Memorial Kayseri Hastanesi Kalp hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Namık Kemal Eryol, kolesterolün hücre zarının ve bazı hormonların yapımında kullanıldığını ancak kanda fazla miktarda bulunmasının zararlı olduğunu belirtti.
AA
Yüksek kolesterolün diyet, egzersiz ve gerektiğinde ilaç kullanımı ile kontrol altına alınabilecek bir sorun olduğunu, uzun süre devam eden yüksek kolesterol düzeylerinin ise ilerleyen zamanlarda kalp ve damar hastalıkları riskini artırdığına dikkati çeken Eryol, kaliteli bir yaşam için kolesterolün vücut için yararlı olan seviyede tutulması gerektiğini vurguladı.
Kolesterolün insan vücudunun bütün hücrelerinde bulunan yağ benzeri bir madde olduğunu ifade eden Eryol, şunları kaydetti: "Toplam kolesterolün yaklaşık yüzde 75'i karaciğerde üretilirken, yüzde 25'i de et, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinlerden alınmaktadır. Kolesterol hücre zarının ve bazı hormonların yapımında kullanılır. Ancak kanda fazla miktarda bulunması zararlıdır. Kan kolesterol düzeyinin yüksek olması damar sertliğine yol açarak, kalp damar hastalığı tehlikesini artırmaktadır. Kişinin kolesterol düzeyi ne kadar yüksekse, kalp hastası olma ihtimali de o kadar yükselir. Kolesterol karaciğerden hücrelere ve hücrelerden tekrar karaciğere kan yoluyla lipoprotein adı verilen paketler halinde taşınır. Bu paketler, kötü kolesterol olarak bilinen 'LDL' ve iyi kolesterol' olarak tanımlanan 'HDL'den oluşur. Yapılan çalışmalarda kötü kolesteroldeki her 10 mg/dl'lik artışın, kalp krizi riskini yaklaşık yüzde 20 oranında artırdığı saptanmıştır. Buna karşılık iyi kolesterol değerindeki yükseklikle birlikte kalp krizi riskinde azalma olduğu, her 1 mg/dl'lik artışın kalp damar hastalığı gelişme riskini yüzde 2-3 oranında azalttığı gösterilmiştir."
Türklerin iyi kolesterolü düşük
Türkiye'de erkeklerin yüzde 74'ünde, kadınların yüzde 53'ünde iyi kolesterolün düşük olduğunu belirten Eryol, 40 mg/dl altındaki değerleri koroner arter hastalığı riskini artırırken, iyi kolesterolün 60 mg/dl üzerine çıkmasının koroner arter hastalığını önleyen bir faktör olduğunu ifade etti.
Bu değerlerin düzenlenmesinde yaşam tarzında değişikliğinin öneminin büyük olduğunu kaydeden Eryol, şöyle devam etti: "Uygun ve yeterli beslenmenin yanında egzersiz yapılması ve sigaranın bırakılması kolesterol değerlerinde olumlu değişikliklere yol açmaktadır. Sigarayı bırakmak kolesterol yüksekliğinin tedavisinde kullanılan ilaçlardan daha büyük bir etkiye sahiptir. Zararlı yağları (doymuş ve trans yağ) ve kolesterol içeren yiyecekleri az tüketmek, buna karşılık faydalı yağları ve kolesterol içermeyen yiyecekleri daha fazla tüketmek kolesterol dengesini sağlamak için önemlidir. Tüketilmesi gereken faydalı yağlar zeytinyağı, fındık yağı, ayçiçek ve soya yağıdır. Omega 6 içeren fındık, badem ve omega 3 içeren yağlı balıklar, ceviz ve keten tohumu da faydalı yağları içeren yiyecek grubuna girer."