Yukarıdan ateş edilmiş
Mazlumder, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısında hayatını kaybedenler hakkında hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunu kamuoyuna açıkladı.
cumhuriyet.com.trİnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği'nden (MAZLUMDER) yapılan açıklamada, raporda Adli Tıp Kurumu Fiziki İhtisas Dairesinin, tüm cesetler yıkanmış olduğu için cesetlerin üzerinden çıkan elbiselerin en üst kıyafet olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiğine işaret edildi.
Raporda, cesetlerin üzerlerinden çıkan kıyafetlerin çok kanlı ve başkaca maddeler sebebiyle çok kirli olduğu, bu yüzden atış mesafeleri konusunda net bir bilginin ortaya konulamadığı bildirildi.
Cenazelerin birçoğunda etanol ve metanol (alkol) tespit edildiği belirtilen raporda, bunların muhtemel olarak cenazelerin kokmalarını engellemek amacıyla kullanıldığının anlaşıldığı belirtildi.
Cenazeler yıkandığından üzerlerinde barut artığının tespit edilemediğine yer verilen raporda, kişilerin vücutlarının değişik bölgelerine birçok ekimoz, sıyrık ve yaralanma izlerinin tespit edildiği ifade edildi.
Raporda, şu bilgilerin var olduğu açıklandı:
''Atılan mermilerin otomatik veya yarı otomatik silahlardan atılmış olduğu tespit edilmiştir. Kişilerin vücutlarında barut izi bulunamadığından atış mesafesinin tespit edilemediği bildirilmiştir. Furkan'ın yüzüne yakın mesafeden atış yapıldığının tespit edilmiş olması ve şehitlerin birçoğuna arkadan ateş edilmesi İsrail'in vahşetini gözler önüne sermektedir. Cevdet Kılıçlar tam alnının ortasından vurulmuştur. Kafatasının arkasından çıkan merminin yıldızvari bir çıkış deliği oluşturduğu tespit edilmiştir.
İbrahim Bilgen'in kafatasında beyin içerisinde bir torba içinde saçma taneleri bulunmuştur. Yine Necdet Yıldırım'ın sağ uyluğunda sonradan oluşturulmuş 20 santimetre derinliğinde bir delik mevcuttur. Çetin Topçuoğlu'nun kafatasından giren mermi, ensesinden tekrar çıkıp sonradan sağ omzundan tekrar girerek akciğeri parçalamıştır. Cengiz Songür'ü öldüren merminin boynundan girerek atardamarı parçaladığı ve belinde kaldığı tespit edilmiştir. Raporların neticelerine göre şehitlerin birçoğuna yukarıdan aşağı doğru ateş edilmiştir.''
Verilen bilgiye göre, raporda Furkan Doğan'ın vücuduna 5 adet merminin isabet ettiği, yüzünden giren merminin yakın mesafeden atışının yapıldığı tespit edildiği vurgulanırken, vücuda giren mermilerin atış mesafesinin elbiseler nedeniyle tespit edilemediği kaydedildi. Rapora göre Doğan'ın ölümü, ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kemik kırığı ve iç organ yaralanması nedeniyle gerçekleşti.
Raporda Cevdet Kılıçlar'ın alnından giren merminin, beynini parçalayarak kafatasının arkasından çıktığı, ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kemik kırığı ve beyin doku harabiyeti nedeniyle gerçekleştiği belirtildi.
İbrahim Bilgen'in vücuduna 3 adet mermi çekirdeği ve 1 adet saçma mermisi girdiği, ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kemik kırığı ile birlikte beyin kanaması, iç organ ve büyük damar yaralanması nedeniyle gerçekleştiği vurgulandı.
Bilgen'in beyninde 'bean bag' saçma taneleri kesesi
Bilgen'in sağ kulak üstünden kafatasına giren merminin literatürde ''bean bag'' olarak tanımlanan saçma taneleri kesesi olduğuna, bu merminin beynin içerisinde kaldığına işaret edildi. Ayrıca ''beyin kafatasının içerisinde 3 santimetre uzunluğunda huni şeklinde bir parça ve saçma taneleri dolu bir adet bez torba bulunmuştur'' ifadesine yer verildi.
Raporda Necdet Yıldırım'ın da vücuduna 2 adet ateşli silah mermisinin isabet ettiği, ölümünün ateşli silah yaralanmasına bağlı kaburga ve göğüs kemiği kırıklarıyla birlikte iç organ yaralanması sonucu meydana geldiği belirtildi.
Fahri Yaldız'ın ise vücuduna 5 adet merminin isabet ettiği, kalbine giren merminin öldürücü nitelikte olduğunun tespit edildiği kaydedilen raporda, Yaldız'ın ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kaburga ve göğüs kemiği kırıklarıyla birlikte iç organ yaralanması nedeniyle öldüğü anlatıldı.
Ali Haydar Bengi'nin vücudunda 6 adet mermi girişi tespit edildiği, bunlardan 1 tanesinin vücudunda kaldığı dile getirilen raporda, göğsün solundan giren mermi ile karın boşluğuna giren merminin öldürücü nitelikte olduğu belirtildi. Raporda Bengi'nin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kol kırığı, kaburga kırığı ve iç organ yaralanması nedeniyle gerçekleştiği vurgulandı.
Cengiz Akyüz'ün de vücuduna enseden, sağ kulak altından, sırtın omurilik hizasından giren 4 merminin öldürücü nitelikte oldukları ifade edilen raporda, vücudundan 2 adet mermi çıkarıldığı, Akyüz'ün ''ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası, yüz, omur, bacak kemik kırığı ile birlikte beyin kanaması, omurilik yaralanması ve iç organ yaralanması nedeniyle'' gerçekleştiği belirtildi.
Çetin Topçuoğlu'nun da vücuduna 3 adet merminin isabet ettiği, kafatasının sağ yanından giren mermiyle sağ omuz arkasından giren merminin öldürücü nitelikte olduğunun anlaşıldığına işaret edilen raporda, Topçuoğlu'nun vücudundan 2 adet mermi çekirdeği çıkarıldığı kaydedildi. Topçuoğlu'nun ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası, kaburga, leğen kemik kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti ve iç organ yaralanması sonucu meydana gelen iç kanama nedeniyle öldüğü vurgulandı.
Cengiz Songür'ün boynundan giren merminin sol kaburga kemiğini kırarak göğüs boşluğuna girdiği sırayla; ana atardamarı, kalbin sağ kulakçığını geçerek sırtında kaldığı tespit edildiği ifade edilen raporda, Songür'ün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kaburga ve omur kırığı ile birlikte iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu öldüğü kaydedildi.