Yücel Yenilmez'den çevre isyanı: "Kaz Dağları'na yaptıklarını Emirdağ yaylalarına da yapacaklar"
Porsuk Çayı’na, Gediz ve Sakarya nehirlerine can veren Murat Dağı'nda siyanürle altın arama girişiminde bulunuldu, bölge halkının ayaklanmasıyla vazgeçildi. Benzer bir girişim daha yaşandı, Afyon’un Emirdağ ilçesinin yaylalarında siyanürle altın aranacağı ortaya çıktı.
Arif AnbarVerimli araziler ile su kaynaklarını kullanılamaz hale getirdiğini ve insanları zehirlediğini bildiğimiz siyanürle altın elde etme yöntemi ısrarla kullanılmaya devam ediliyor. Yanı sıra altın aranacak alanın patlatılması, yüzlerce metre kazılması da doğa tahribatını bir hayli arttırıyor.
Türkiye’nin önemli su kaynaklarından olan Murat Dağı’nda siyanürle altın elde etme girişimine Eskişehirli ve Kütahyalı yurttaşlar isyan etmiş, yargı yoluna gitmiş ve söz konusu girişimi püskürtmüştü.
Benzer bir girişimin daha olduğunu Türk Eczacıları Birliği (TEB) Merkez Heyeti Üyesi Yücel Yenilmez aktardı. Yenilmez, Afyon’un ilçesi olan, Eskişehir’e de yakınlığıyla bilinen Emirdağ’ın ünlü yaylalarının siyanürle altın bulma faaliyetleri ile talan edileceğini söyleyerek bu girişimden vazgeçilmesini istedi.
BETONLAŞIYORUZ
Yenilmez şunları ifade etti: “Hepimize ilkokulda öğretilen şuydu: Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrilidir. Pek çok farklı bitki örtüsüne ev sahipliği yapar. Ne oldu o bilgilere şimdi? Denize paralel uzanan dağlar otoyollara kurban edildi, denize dik uzanan dağlar HES ile doldu. Türkiye’nin doğal bitki örtüsü beton oldu!
ŞİMDİLİK 13 BİN 640 DEKARLIK ALAN
Doğanın fütursuzca tahribatı devam ediyor. Şimdi ise sıra Emirdağ’ın yaylalarına geldi. 13 bin 640 dekarlık alana maden arama ruhsatı verildi ve siyanürle altın, gümüş, bakır aramanın önü açılmış oldu. Bunun bir başlangıç olduğu ve dağların tamamının tahrip edilmesinin önünü açacağı aşikar. Doğanın tahribinin yanı sıra bölgede faal şekilde devam edem tarım ve hayvancılığa zarar verecek.
KAZ DAĞLAR'INI HATIRLATTI
Emirdağ yaylalarında göletler vardır, yaylanın sonsuzluğunda yılkı atları koşar, yüzlerce yılın bilgeliğinden geleneksel tarımcılık ve hayvancılık faaliyetleri devam eder. Tüm bunların sona erdirilmemesi adına bu yanlıştan bir an evvel dönülmelidir. Aksi takdirde neler olacağını kestirmek, bu işin sonunun nereye varacağını tahayyül etmek güç değil. Dönüp Kaz Dağları’nın öncesindeki ve sonrasındaki fotoğraflarına bakmak yeterli. Doğa düşmanlığı artık son bulmalı.”