'Yolsuzluklar çok umrumuzda'

Demirtaş, “Yolsuzluklar çok da umurumuzda değil” diyen Sakık’ı uyardı

Cumhuriyet Ankara Bürosu

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Yolsuzluklar çok da umurumuzda değil” diyen Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ı, “Bizim çok umurumuzda, düzeltmesi gerekir” diye uyardı. 

Demirtaş, bir grup gazetecinin gündemdeki konularla ilgili sorularını yanıtladı. Demirtaş, HDP İstanbul adayı Sırrı Süreyya Önder’in, “CHP’yi parçalayacağız” benzeri açıklamaları anımsatılarak yöneltilen soru üzerine önce gazetecilere, “Başka bir partinin genel başkan yardımcısı söylemiş, beni çok ilgilendirmez” diye takıldı.

Demirtaş, “AKP’yi de eleştiriyor ama CHP eleştirisi biraz daha göze batıyor. Ya da sivri oluyor o yüzden öne çıkıyor” dedi. Sırrı Sakık’ın, “Yolsuzlukların üzerine gidilsin, ama çok da umurumuzda değil. Hazine’de bol miktarda para olsa ne olacak? Operasyon yapıp bombalar yağdıracaklar” sözleri aktarılarak yöneltilen bir soruya da Demirtaş, “Yolsuzluklar bizim çok umurumuzda. Sırrı bey eğer ‘yanlış anlaşıldım’ diye düşünmüyorsa onu düzeltmesi lazım. Kendisine de ifade edeceğiz. Biraz maksadını aşan bir ifade kullandı. Kastetmek istediği şey; çalmasalar silaha yatırıyorlar. İkisi de kötüdür” yanıtını verdi. Demirtaş, 8 Şubat günü aynı heyetle bir İmralı ziyareti olabileceğini söyledi.

Demirtaş’ın çözüm süreciyle ilgili sorulara verdiği yanıtlar da özetle şöyle:

Paralelle hesaplaşma değil: Umutsuz, karamsar bir durumda değiliz. Ancak şöyle sıkıntılı bir tablo var. Başbakan bütün Türkiye’deki demokrasi adına ilerleme süreçlerini hep kendine yonttu. Bu defa da 17 Aralık operasyonu ile ilgili yaptığı hamleler derin paralel yapılarla hesaplaşma, yolsuzluk hırsızlıkla hesaplaşma adına yapılmış hamleler değil. Tam tersine bizzat kendini korumaya alan anti demokratik, hukuk dışı tedbirlere yöneliyor. Bu dolaylı olarak çözüm sürecinin ruhunu zedeliyor, zehirliyor.

Barış, Başbakan’a bağlı değil: Başbakan çözüm sürecini, barış kavramını topluma karşı bir şantaj veya bir baskı aracı olarak kullanmasın. Toplum da şunu hissetmesin; bu adam giderse silahlar konuşur, dolayısıyla barışa sahip çıkma adına biz buna sahip çıkalım, yolsuzluğu hırsızlığı da görmeyiverelim. Barış Başbakan’ın iki dudağı arasında değildir. Giderse de Kürtler illa silaha sarılır diye bir şey de yoktur. Arkadaşlarımız müzakerelerle ilgili bir yasa taslağı hazırladılar. Müzakere mekanizmalarıyla ilgili kurumsal yapı öneriyoruz. Mesela AB bakanlığı gibi bir kurum, buna benzer bakanlık düzeyinde olmasa bile resmi bir kuruma ihtiyaç var. Bu kurum doğrudan müzakereleri yürütebilir.

Kılıçdaroğlu-Türk-Sakık görüşmesi: Koridorda karşılaşmışlar. CHP’nin yetkili kurulları ile bizim yetkili kurullarımız herhangi bir konu için biraraya gelebilirler, bu çok normaldir. Seçim dahil herşeyi tartışabilirler. Ama şu an öyle bir temasımız ve arayışımız yok. Yerel düzeyde adaylarımız kamuoyu önünde bir araya gelip açık ittifaklar yapabilirler. Ama kapalı kapılar ardındaki ittifak ilkesizlik olur.

Hüda Par-BDP gerginliği: Hiç Hüda Par’ı nasıl engelleyelim, gibi bir gündemimiz olmadı. Gittikleri yerlerde halk tepki gösteriyor, adayının elini sıkmıyor, bunların da zoruna gidiyor, saldırıyor esnafa. Marjinal dar bir grupturlar. Buna rağmen siyaset yapmalarına karşı falan da değiliz. Benim de bazen bir genel başkan olarak gittiğim yerlerde esnaf elimi sıkmıyor, saygı duyuyorum “hayırlı işler” deyip çıkıyorum. Bunlar illa o esnafın kafasını kıracaklar. Sen misin Allahın partisini kabul etmeyen. Halk sevmiyor bunları. Gittikleri esnafın kanı var bunların ellerinde. Bir süre önce Hüda Par Genel Başkanı Başbakan’la görüştü, acaba ne konuştular?

İmralı’da geyik muhabbeti yok: Öcalan’ın morali genelde iyi, çok siyasi bir kişilik. Görüşmelerin neredeyse yüzde 95’i siyasi konuları tartışmakla geçiyor. Aralarda böyle 5-10 dakika genel sohbetler olur. O da geyik muhabbeti değil. Heyete aktaracağı herşeyi önceden hazırlamış oluyor. Maç izliyor mu? Galatasaray taraftarı, kaçırmaz bence ama konuşmuyor bizle onu. Özellikle kış aylarında geri dönüş saati gecikince rüzgar ve dalga meselesi sıkıntılı olacağı için yetkililer görüşmenin planlanan saatine yakın bir zamanında hatırlatıyorlar. Havayolunu biz düşünüyoruz, ama onlar düşünmüyor.