Yol haritasında takvimler şaştı

Üzerinde uzlaşılan ve YPG’nin Fırat’ın doğusuna çekilmesini öngören yol haritasının detayları ABD’ye göre farklı; Türkiye’ye göre farklı.

Duygu Güvenç

ABD ile Türkiye arasında, YPG’nin Fırat’ın doğusuna çekilmesini öngören yol haritasında Ankara sürecin 10 gün içerisinde başlamasını ve 5 Eylül’e kadar tamamlanmasını beklerken, Washington’a göre bu sadece bir “koşullara bağlı bir çerçeve mutabakatı” ve uzlaşılan takvim yok. ABD’ye göre, yol haritasının takvimi şu 3 şarta bağlı işleyecek: Her aşamada karşılıklı mutabakat aranacak; Çekilme süreci müzakere ile belirlenecek; Sahadaki gelişmelere göre ilerleme sağlanacak.

Mınbiç’te YPG’nin hakimiyetine 90 gün içinde yani 5 Eylül’e kadar son vermeyi hedefleyen Ankara’nın aksine Washington’a göre “Tahmin edilen takvim çizelgesi var. Ama bir çok aşama var ve bunun gerisindeki mantık, bir önceki aşama tamamlandıktan sonra diğerine geçmek.” ABD’ye göre süreç “görüşmelere, müzakerelere ve alandaki eğilime” bağlı ilerleyecek.

Ankara’nın takvimi

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun davetiyle Antalya’ya giden bir grup gazetecinin yazdığına göre varılan mutabakattaki takvim şöyle: 

* 10 gün içerisinde (15 Haziran’a kadar) çekilmeye yönelik ön hazırlıklar tamamlanacak; TSK’nın ne zaman bölgeye gideceği, nerede konuşlanacağı gibi detaylar belirlenecek

* 4 Temmuz’a kadar yani ABD’nin Bağımsızlık Günü’ne kadar YPG’nin çekilme süreci ve sonrasında atılacak adımlar belirlenecek ve bu tarihe kadar çekilme başlayacak.

* Çekilme süreci 5 Eylül’e kadar, 90 gün içerisinde sona erecek

ABD’nin yolu başka

ABD’li 2 üst düzey yetkilinin yaptığı açıklamlalar ve Cumhuriyet’in diplomatik kaynaklardan edindiği bilgiye göre mutabakat sürecindeki zorluklar şöyle:

Anlaşma yok “çerçeve” var:

İki bakanın onayladığı tek sayfalık, imzasız metin ‘Yol Haritası’ olarak duyuruldu ancak bu mutabakatın içerisinde tarihlerin yer almadığı öğrenildi. ABD’ye göre varılan mutabakat bir “çerçeve” oluşturuyor; bir anlaşma değil. Üst düzey bir yetkili, farklı aşamalardan oluşan süreçte her adımın “karşılıklı mutabakat” ile atılacağını belirtirken, yol haritasını “şartlara dayalı bir düzenleme” diye tanımladı. Açıklanan yol haritasını “Geniş siyasi çerçeve” diye tanımlayan yetkili, “Bunun uygulanmasıyla ilgili detaylar hala müzakere edilelecek. Bunların karşılıklı olarak kabul edilmesi gerek ve bunun uygulaması da sahadaki gelişmelere bağlı olacak” diye konuştu.

Her aşamada ‘mutabakat’ şartı:

ABD sürecin aşama aşama ilerlemesini, bir sonraki aşamaya ilk aşama tamamlandıktan sonra geçilmesini istiyor. Bu da her aşamada hem Türkiye ile hem de Mınbiç’teki unsurlarla mutabakatı gerektiriyor. ABD’li yetkili, “Bunun uygulanmasına yönelik detaylar müzakere edilecek. Bunların karşılıklı kabul edilebilir olması gerek ve uygulanması alandaki gelişmelere bağlı olacak” dedi.

YPG ile mutabakat şart:

TSK’nın Afrin operasyonunun ardından Mınbiç’e de gireceğine yönelik tehditleri ışığında hazırlanan yol haritasına rağmen, ABD, YPG öncülüğündeki SDG ile işbirliğini sürdürmekte kararlı. Ankara, YPG’nin Fırat’ın doğusuna çekilmesini öngören sürecin 5 Eylül’e kadar tamamlanmasını beklerken, üst düzey ABD’li yetkili, yol haritası konusunda SDG’nin de bilgilendirildiğini belirterek, “Uygulanmasında onların da işbirliğine ihtiyacımız olacak” dedi. Sınır hattının güçlendirilmesi sırasında Türkiye’nin yanı sıra sahadaki tüm muhalif taraflarla yakın çalışacaklarını belirten yetkili, bunun içerisinde SDG’nin de olduğunu belirtti. ABD’li yetkili, yerel unsurların görevinin devam edeceğine işaret ederken, var olan yapıların varlığının da korunacağı belirtti.

ABD: Anlaşma şartlara bağlı

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, “ABD ile Türkiye’nin Dışişleri Bakanlarının üzerinde durduğu Mınbiç anlaşması şartlara bağlı” dedi. Düzenlediği günlük basın toplantısında Rûdaw muhabirinin sorusu üzerine Ankara ile Washington arasında görüşülen Mınbiç konusunu değerlendiren Nauert, ABD ile Türkiye Dışişleri Bakanları’nın genel bir yol haritası üzerinde durduklarını belirtti. “Bu konuda anlaşmanın şartlara bağlı olduğunu açık bir şekilde söylemeliyim” diyen Nauert, şöyle devam etti: “Zaman içinde savaş meydanındaki duruma göre yol haritasında değişiklikler olmalı. Bu ciddi müzakerelerin başlangıcıdır ve devam edecektir.”